Ekmek israfının büyük boyutlara ulaştığını belirten Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, ''İsrafı önleyerek, kendi kültürümüzle ve kendi varlığımızla yeniden bu toplumu inşa etmemiz gerekiyor. Bunu sağlamak için yarın değil, bugünden başlamalıyız. İsrafı sadece ekmek boyutunda düşünmemek gerekiyor. Su, ekmek, yiyecek, giyecek israfının sonucunda hem ekonomik olarak zorlanıyoruz, hem de dünyayı kirletiyoruz. Suyun, ekmeğin, havanın, toprağın kirlenmesi ise çocuklarımızın geleceğini ipotek altına alır'' dedi.
“İSRAFIN OLMADIĞI DÜNYADA AÇ İNSAN KALMAZ”
İnsanların günlük gıda ihtiyacının çoğunu tahıllar, mamul ürünler ve ekmekten sağladığını belirten Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Nevzat Pakdil, “Ekmeğin sevildiği ve çok tüketildiği ülkemizde, ekmek israfının da hem çok fazla olduğunu hem de gittikçe yükselen bir trend izlediğini görüyoruz. 2008 yılında günde yaklaşık 5 milyon adet olan ekmek israfı, 2012 yılında 6 milyon adede yükselmiş ve yükselmeye de devam etmektedir. Bu kapsamda, fırınlarda üretilen ekmeğin yaklaşık yüzde 3,1’i, hanelere satın alınan ekmeğin yaklaşık yüzde 2,9’u, lokanta, otel vb. yerlerde alınan ekmeğin yaklaşık yüzde 3,1’i kurum yemekhanelerine alınan ekmeğin yaklaşık yüzde 2,7’si, öğrenci yemekhanelerine alınan ekmeğin yaklaşık yüzde 7,1’i israf edilmektedir. Ülke genelinde üretilen toplam ekmeğin yaklaşık yüzde 5,9’u israf edilmektedir. Ülkenin ekonomik olarak büyümesi ve gelişmesi gibi müspet ilerlemeler, tüketim şekilleri ve alışkanlıklarında değişime neden olarak maalesef ekmek israfında artış gibi bir sonucu da karşımıza çıkardı. Ancak bu sadece ülkemize özgü bir sonuç değil, gelişen ülkelerde sıkça karşılaşılan bir durumdur. İsrafın olmadığı bir dünyada, emin olun ki, aç insan da kalmaz” şeklinde konuştu.
Dinimizin israfı kesinlikle reddettiğini ifade eden Pakdil, ''Türkiye'de Ekmek İsrafı Araştırması''na göre; israfın, ekmeğin üretim veya tüketim süreçlerinin herhangi bir aşamasında meydana gelebildiğine dikkati çekti. Pakdil açıklamalardı şöyle sürdürdü:
“''Türkiye'de üretim planlaması olmadığı için yaklaşık 45,50 milyar dolar tarımsal ürün israfı söz konusudur. Kaynakların verimli kullanılmaması hem üretim aşamasında, hem de tüketim safhasında ciddi sıkıntı anlamına gelmektedir. Ekmek israfı yoluyla bir yılda kaybedilen 1,5 milyar lira ile; 162 bin asgari ücretliye maaş ödenebilmekte, 460 bin üniversite öğrencisine her ay 280 lira burs verilebilmekte, 100 yataklı 80 hastane binası, 16 derslikli 500 adet okul inşa edilebilmekte, 500 kilometre bölünmüş yol yapılabilmektedir. Ekmek israfı nedeniyle yıllık ekonomik kaybımız, ihracatında dünya birincisi olduğumuz un ihracatı gelirimiz kadardır.”
“TÜKETİM EKONOMİSİNE DUR DEMEMİZ GEREKİYOR”
İsrafla mücadelenin ancak, israf ettiğimizi fark etmekle başlayacağını sözlerine ekleyen Nevzat Pakdil, “İsraf ve tüketimin sınır tanımadığı günümüzde birçok fert, içine düştüğü girdapta batmaya devam ediyor. Boyutları göz önüne alındığında, insanlık tarihi boyunca israf ve tüketim çılgınlığının bu derece aşırı yaşandığı ikinci bir dönem herhalde olmamıştır. İnsanların günlük hayatında artık sıradan görülen birçok davranış, israfa ciddi derecede örnek oluşturmuş ve israf normalleştirilmeye başlanmıştır. Boşa geçen zamanlardan, gereksiz yere yanan ışıklara, lüzumsuz çalışan âletlerden, çöpe giden ekmeklere, fazladan alınan eşyalardan çizilip atılan kâğıtlara kadar yüzlercesi sayılabilecek bu davranışlar, israf ve tüketim girdabının ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. İsrafı engellemenin birinci yolu, onu fark etmektir. Günümüzde birçok fert israfı fark edemez hâle gelmiş ve günlük hayatında iliklerine kadar işleyen bir israf kültürü içindedir. İhtiyaç ve lüzum olmadan sarf ettiğimiz her şeyin ve yerinde kullanılmayan her nimetin israf olduğunu fark ettiğimizde, hayatımızı yeniden gözden geçirecek ve boşa giden her şeye dur deme imkânını bulabileceğiz. İsrafın olduğu birçok evde sıradan hâle gelmiş davranışlara birkaç misal verelim: boş yere çöpe giden yiyecekler, başkalarından görülerek yapılan savurganlıklar, boşa giden enerji, vakit, malzeme, söz ve kapasite, sürekli çalışan elektronik eşyalar, hor kullanılan veya eskimeden değişen eşyalar” diyerek açıklamasını tamamladı.
Kahramanmaraş Fırıncılar Odası Başkanı Erol Güneş, Kahramanmaraş’ta toplam 480 fırın bulunduğunu, bunlardan 30 tanesinin somun ekmek, 120 tanesinin unlu mamuller, 55 tanesinin yufkacı, diğerlerinin ise pide lahmacun fırınları olduğunu söyledi. Türkiye Fırıncılar Federasyonunun ekmek israfına yönelik yaptığı çalışmaları desteklediklerini ifade eden Erol Güneş, “Ekmeğini israf etme, geleceğini tüketme” kampanyasını katıldıklarını söyledi.