Mısır’da 3 Temmuz Askeri Darbesinden sonra darbe karşıtlarına yönelik olarak yapılan vahşete tepki gösteren Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, “Her yıl mart sonlarında başlayan fok balığı avı için, Kanada’nın kontenjan artırmasına tepki gösteren ABD ve AB ülkeleri Mısır’daki katliam sonrasında acaba neredeler? Bir Müslümanın, bir fok balığı kadar da mı değeri yok?” dedi.
Mısır Güvenlik Güçlerinin, Mısır’daki darbe karşıtlarına uyguladığı muamelenin, orantısız gücün ve sonucunda ortaya çıkan ölümlerin kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Nevzat Pakdil, “Biz bir canlının bile katledilmesine üzülüyoruz. Kanada’da her yıl mart sonlarında fak balığı avının Kanada Hükümeti tarafından artırılması üzerine AB ülkeleri harekete geçti. ABD harekete geçti. Çünkü burada hayvanların kafasına vurularak öldürülmesi, yavru fokların canlı canlı derilerinin yüzülmesi bir vahşettir. Bizim burada durduğumuz konu İnsan Hakları Örgütlerinin, AB ülkelerinin, ABD’nin ve BM’lerin neden Mısır’da Müslümanlar öldürülürken sessiz kalmalarıdır. Bu ülke ve kuruluşların merhamet duyguları ve insan haklarına saygıları sadece kendileri için mi geçerlidir? Bir Müslümanın değeri, bir fok balığı kadar da mı yoktur? Demokratik bir seçimle iş başına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Mursi’nin, Mısır ordusunun müdahalesiyle görevinden uzaklaştırılması, 400’e yakın üst düzey görevlisinin gözaltına alınması, demokrasi açısından kaygı verici-can sıkıcı ve üzücü bir durumdu. Fakat görüyoruz ki, tüm bunlar yetmedi. Şimdi göstericilerin üzerine ateş açılıyor. Bunlar meşru hale getirilmek için de Darbeci General tarafından halk sokağa çağrılıyor. Artık dünyanın harekete geçmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“BM ARTIK DUYARSIZ KALMASIN”
Birleşmiş Milletlerin son yıllardaki uygulamaları ile tartışılır bir hale geldiğini sözlerine ekleyen Pakdil, “BM bu katliama rağmen sessiz kalırsa, artık dünya barışı açısından tüm kredibilitesini yitirmiş bir örgüt konumuna gelir. BM derhal harekete geçmelidir. Bu vahşete, bu kıyıma dur demelidir. Mısır'da seçilmiş bir Cumhurbaşkanı görevine dönmediği sürece, Mısır'a ve bölgeye, huzur, barış ve istikrarın gelmeyeceği gün yüzüne çıkmıştır. Mısır’da demokrasinin yerleşmesini istiyorsak, öncelikle seçilmiş Cumhurbaşkanının serbest bırakılması ve biran önce seçime gidilmesi gerekmektedir” dedi.
Darbelerin hiçbir zaman huzur getirmediğini, topluma gelecek vaat etmediğini ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, “Bazı ülkeler Mısır’a karşılıksız destek vereceklerini söylüyorlar. Bizde bir söz var(Dökme su ile değirmen dönmez) diye. Birilerin çıkarı için yapılan her türlü yardım sonuç olarak halka ulaşmaz. Sonuca varılmaz. Mısır halkı geleceğini kendi belirlemelidir. Bunun yolu da seçimlerden geçer. Eğer seçilen hükümet başarılı olamaz ise, zaten halk bir sonraki seçimde gereken cezayı sandıkta verir” diyerek açıklamasını tamamladı.