Gazetemize özel açıklamalarda bulunan İbrahim Gülsu, Özel okul sayılarının artmasının Kahramanmaraş için bir kazanç olduğunu söyledi.
Özel okulların devlet okulları ile arasındaki farklara değinen İbrahim Gülsu, özel okulların bütün denetimlerinin Bakanlıklar tarafından yapıldığını, sadece ekonomi konusunda bağımsız olduğunu söyledi.
Gülsu; “Özel kurumlar devletin kontrol ve denetiminde ama ekonomik anlamda bağımsız kurumlar. Olayı bir eğitim açısından bir de ekonomi açısından değerlendirmek gerekiyor. Kamuoyunu ilgilendiren kısım eğitim kısmı oluyor. Öğrenciyi ve veliyi mutlu ederseniz devamlılığınız olur. bu yüzden özel eğitim kurumlarının önceliği müşterilerini mutlu etmek. Kurumlar her yerde müşterilerini mutlu etmeli. Devlet okullarında müşteri mecburiyetten geliyor ve müşteri kaybı gibi bir durum söz konusu değil. Özel eğitim kurumlarının önceliği müşteri bulmak ve mutlu etmektir. Bu kurumlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası çerçevesinde kurulmuş ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yönetmelikleri kontrol edilen kurumlardır. Kanunen çok bir farkı yok. Bunların yanında bir de eğitimde kalite farkı vardır. Özellikle risk altında olduğu için işini iyi yapmak zorundadır, yoksa ayakta duramaz” dedi.
SAĞLIK ALANINA YAPILAN YATIRIMLAR EĞİTİM ALANINDA DA YAPILMALI
Hükümetin sağlık alanında yaptığı yatırımların eğitim alanında da yapılması gerektiğinin altını çizen Gülsu; “Kahramanmaraş 600 bin nüfuslu bir potansiyel. Şimdiye kadar özel okul sayısı azdı. Özellikle dışarıdaki zincir eğitim kurumları il genelinde analizleri yaparak, potansiyeli görüp kurumlarını açıyorlar. Buraya gelirken de yerelde kendilerine katılabilecek potansiyeli iyi araştırıyorlar. Şu da bir gerçek ki devlet ne kadar zorlasa da özelleştirme olayı zayıf kaldı. Son zamanlarda özel okul sayısı Türkiye geneli ortalaması yüzde 7-8 arasıydı. Bu durum Kahramanmaraş’ta yüzde 2’lerde kaldı. Özelleşmede çok ciddi bir artış olmadı. Arz ederseniz talep ortaya çıkar. Özel okulların çoğalması özel okullara öğrenci akışını çoğaltacaktır. Tarhana ve dondurma en çok Kahramanmaraş’ta üretiliyor ve en çok tüketilen yer de burası. Bu açıdan özel okulların sayısının artması bir dezavantaj değildir. Gönül ister ki okulların mevcut kontenjanları tam olarak işlesin. Şu anda okulların çoğu yüzde yüz kapasiteye ulaşamadı. İhtiyaç kavramı insanlara göre değişir. Konu eğitim olunca da biz ihtiyaç olarak görüyoruz. Ayrıca vurgulamak istediğimiz konu, devletin sağlık sektörüne yaptığı yatırımı eğitime yapmaması. Sağlık sektöründe yaptığı çalışmayı eğitimde de yapması lazım. Sağlık sektöründe giderin sonu yok. Ama eğitimde sabit bir gider vardır. Devlet şu anda Kahramanmaraş’ta 4-5 bin civarında öğrenci desteği sağlıyor. Bu şu anda çok komik bir durum. Türkiye genelinde 75 bin öğrenci destekleniyor. Bu durumda devlet özel kurumları desteklemeli. Şu anda devletin okullarında bir öğrencinin maliyeti 10 bin liranın altında değildir. İstatistiklere göre bir öğretim elemanına düşen öğrenci sayısı 15-16. Sağlık sektöründe hasta nasıl istediği hastaneye gidebiliyor, eğitimde de serbest bırakacaksın herkes istediği kuruma gidecek” ifadelerini kullandı.
EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRMENİN ÖNÜ AÇILMALI
Eğitimde özelleştirmenin gerekliliği hakkında açıklamalarda bulunan Gülsu, ailelerin özel eğitim kurumu seçimi yaparken hassas davranmaları gerektiğini söyledi. Gülsu; “Devlet kendi kurumlarını kendi elemanlarına kiraya verip özelleştirebilir. Batıdaki birçok ilde bu şekilde pilot çalışmalar yapılabilir. Müşterisiz kalırsa kurum ayakta duramaz. Özelleştirme olduğu zaman okulların hepsi bir anlamda müşteri çekmeye çalışacaktır. Gün geçtikçe bu büyük eğitim gövdesi hantallaşıyor. İnsanoğlu risk altında olmazsa enerjisini ve potansiyelini işe dönüştürmez. Özelleştirmenin nedeni bu olmalı. Devlet kurumları ya çok vatansever idareciler yetiştirmeli, ya da risk alacak şekilde kurumların özelleştirilmesi gerekiyor. Risk yoksa canlı enerjisini açığa çıkarmaz. Kurslarda bağımsız giriş aranıyor, okullarda da bağımsız bina aranıyor. Bu yıl temel liselerin hepsinin bağımsız binalara geçiş yapmaları gerekiyor. Ve Kahramanmaraş’taki okulların tamamı bu çalışmalarını yaptı. Bu temel liselere zorunlu bir konu ve hepsi bunu gerçekleştirdi. Kurslarda da bağımsız girişi olan merkezlere ruhsat veriyor. Apartman katlarında ders verme olayları bu yıl bitiyor. İnsanlar sıradan bir gömlek alırken bile araştırma ve karşılaştırma yapıyorlar. Eğitim de hassas bir konu ve velilerin araştırmalar yapması gerekiyor. Final, 1980’den beri burada faaliyet gösteren bir marka. Bu mirasa sahip olan bir kurum olarak işimizi iyi yapmanın gayreti içerisindeyiz” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.