HABER; EMRE BOZ
Tornacılık mesleğinin 20 sektöre hitap ettiğini vurgulayan Bilgetecan, eleman yetişmemesinin mesleğin sonu olduğunu söyledi. Bilgetecan; “Tornacılık mesleği gerçekten çok fazla özgüven isteyen bir meslektir. Dünyada beyin cerrahlarından sonra gelen meslek tornacılıktır. Zeka, yetenek ve kapasite olarak apayrı bir meslektir. Bu mesleği edinen hiç kimse şikayetçi değildir. Tornacılık mesleği yaklaşık 20 sektöre hitap eden çok güzel bir sanattır. Halimizden asla şikayetçi olmadık. İş olasılığı ve iş imkanları çok fazla. Her alanda kendini geliştiren gerçekten kazanım sağlayacaktır. Gelişen teknoloji ile bu işin bilgisayar kısmı yayılmaya başladı. O da apayrı bir sektör. Bugün otomotiv, silah ve makine sanayinin temelinde tornacılık vardır. Çok güzel bir mesleği icra ediyoruz. Bu meslek asırlarca büyümüş geniş bir ağaçtır ve her dalında ayrı bir meyve vardır. Ama maalesef ki en büyük sıkıntımız eleman yetişmemesi. Bu mesleğin en son yetişen nesli biziz. Bizden sonraki dönemde maalesef ki tornacı esnafı olmayacak. Bütün ebeveynlere çağrımızdır; çocuklarını hem okutsunlar hem de mesleğe yönlendirsinler. Bu ülkenin zanaatkârlara ihtiyacı var. Bu şekilde devam ederse hem araç tamir edecek, hem de tıraş edecek esnaf kalmayacak” dedi.
ENGELLİ KARDEŞLERİMİZE UMUT IŞIĞI OLUYORUZ
Engelli araçlarına ürettikleri aparatlar ile umut ışığı olduklarını belirten Bilgetecan; “Doğum sonrası, kaza sonrası ya da asker polis gazisi kardeşlerimizin araçlarına tadilatlar yapıyoruz. Bu araçların sıfır ya da ikinci el olmasının bir önemi yok. Engelli kardeşlerimizin almış olduğu otomobilleri kullanabilecekleri şekilde dizayn ediyoruz. Devletimiz bu konuda engellilere raporlar veriyor. Yeni nesil ehliyetlerin üzerinde kodlar var. Bu kodlarda o engelli kardeşimizin nasıl bir araç kullanabileceği yazıyor. Biz bunları göz önüne alarak hareket ediyoruz. İki ayağını kullanamayan bir insan olsun veya başka bir problemi olsun, otomatik vites bir araç aldığı taktirde biz ona araç kullandırırız. Ehliyetini de aldıysa biz bu işi usulüne uygun bir şekilde yapıyoruz. Kahramanmaraş’ta bu işi bizden başka yapan yok. Aynı zamanda Güneydoğu Bölgesi’nde biz yapıyoruz. Türkiye çapında hizmet veriyoruz. Çevre illerimizde talep olduğu takdirde akşam gidip montajlamasını yapıp, bir sonraki gün de ruhsata gerekli olan işlemleri yapıyoruz. Daha uzak iller olduğu zaman, örneğin İstanbul gibi. Buralara da hafta sonu uçakla gidiyoruz. Bize mesafeler asla engel değil. Bu konuda hizmet için ülkemizin her yerine giderim. İşimi çok seviyorum. Ve keyif alarak yapıyorum” dedi.
EMEKÇİLERİN DÜKKAN SAHİBİ OLMASI GEREKİYOR
Sanayide yatırım amaçlı sektör dışındakilerin aldığı dükkanların emekçilere ve maddi durumu iyi olmayan ustalara zarar verdiğini belirten Bilgetecan; “Şu anda sanayimizin bilinçlenmeye ihtiyacı var. Genel anlamda insanlarımızın tamamının bilinçlenmeye ihtiyacı var. Sanayimizin de yelpazesinin genişlemesi gerekiyor. Bütün esnaflarımıza sesleniyorum; evle işyeri arasında mekik dokumasınlar. Kendilerini konularında geliştirsinler ve yetiştirsinler. Çeşitli fuarlara katılsınlar. Sektörleri ile ilgili kendilerini geliştirmenin derdine düşsünler. Biz sanayinin emekçilerindeniz. Emekçi olmamıza rağmen çok maliyetli rakamlar ile işyerlerimizi açtık. Bizim sanayimizde meslekle hiç alakası olmayanlar, işyeri arsası alıp rant meydanına döndürdüler. Bunun önüne geçilmesi lazım. Emekçi insanların daha uygun şartlarda işyeri alabilmesi lazım. Bu devam ettiği müddetçe birçok insanın canı yanacak. Sanayiye gelen çocukların çoğunluğu durumu iyi olmayan ailelerin çocukları. Çocuğu meslek sahibi olsun diye göndermişler ama mesleği öğrendikten sonra dükkan açacak durumu yok. Çünkü çok maliyetli çıtalara denk geliyor. Ömrünü bu işe vermiş insanların burada dükkan sahibi olmaya hakkı vardır. Parası olup ta yatırım için alanların değil” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.