31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinin akabinde seçimin günlü ve hür ülkelerin işi olduğuna vurgu yapan Öksüz; “Öncelikle bu yerel seçimlerin memleketimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Seçim bir düşmanlık vesilesi değil, en iyi ve en makul yöneticiyi seçmek için olmalı. Siyaset bizim aklımızı, gözümüzü, kulağımızı tıkamadan en doğru olan ne ise memleket için ona yönelik siyaset yapılmalı. Seçim bitti artık geçim başladı. Artık oy vereni vermeyeni diye ayırmadan önümüze bakmamız gerekiyor. Seçim bir düğün, bir bayramdır. Bu bayramları yaşayabilmemiz için memleketin güçlü kudretli olması lazım. Seçim yapabilmek için güçlü olmamız gerekiyor. Güçlü olmazsak demokrasiyi sağlayamadan yöneticilerin atama ile başa geçmelerini seyre dururuz. Görüyoruz Afrika’nın zayıf ülkelerinde seçim olmadan dışarıdan atama usulüyle ülkelerin başlarına yöneticileri getiriyorlar. İşte seçim yapmak, bir düğün, bir bayram havasına bürümek hür ve güçlü ülkelerin işi. Biz bu seçimleri kırgınlık vesilesi olarak değil bayram havasında geçirmemiz gerekiyor. Netice itibarı ile siyasi parti fark etmeksizin, parti adayları bir ailenin çocukları. Kardeşimizin biri bir siyasi partiyi, amcamızın oğlu başka bir siyasi partiyi temsil ediyor. Biz bunlarla bir ömür boyu didişmeden seçim bittikten sonra seçilene saygı duyup memleketin iyiye gitmesi, kalkınması, refahın sağlanması gibi durumların gerçekleşmesi için herkes el birliği ile elinden geleni yapacak. Seçilen insanlarda seçildikleri, geldikleri yerleri unutmadan hizmetlerini ifa etme yolunda ilerleme kat edecekler. Bugün insanların dertleri farklı gösteriyor. Birisi zengin olma, diğeri evine ekmek götürme peşinde. Özellikle gençlerin gelecek kaygıları çok yüksek. Bu gelecek kaygılarını optimuma getirerek pahalı kaliteli iş olmazsa ucuz ve normal bir işte çalışırım diyebilmeli” dedi.
HER BİREY ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Bir ülkenin kaderinin gençlere bağlı olduğu konularının ayrıca altını çizen Öksüz; “Gençlerin ümidi kırıldığında ülkenin ümidi kırılır. Dolayısıyla gençlerin önünün açılarak kendi alanlarında bilgili, becerili, işinin ehli, sorumluluk sahibi bireyler haline getirecek yönde çalışmalar yapmamız lazım. Seçimlerde her kesimin kendi resmini gördüğü bir karnedir. Milletin verdiği karneye herkes bakarak notunu görecek. Artık herkes dersine iyi çalışıp ne yapılması gerektiğinin değerlendirmelerini yapacak. Bugün yapılan seçim propagandasına gelenler mitingi yapan siyasi partiye gönül verenlerdir. Siyasi parti liderleri gelmeyenlere tahammül edip kulak vererek kaygı içerisine girmeli. Özellikle iktidardan beklenti çok olur. Bu beklentilerin karşılığında haklı, haksız kırgınlıklar olacaktır. Bu beklentiler doğru beklentiler ise karşılanması lazım. Özellikle gençlere bir çare üretip bilinçli bir nesil haline getirmenin yollarına bakılması gerekiyor. Genç bireylerin topluma kazandırılmış memleketine yararlı bir kesim haline getirilmesi gerekli. Kızgın, ürkek, korkak halden çıkarılarak gerekli özgüveni sağlayarak mutlaka yapabileceği bir işe yöneltilmesi lazım. Ülke zenginde olsa güven sorunu çok kötü bir kavram haline dönüşebiliyor. İnsanların birbirlerine olan güvenleri günden güne azalıyor. Bu güven ortamını sağlamak içinde toplumun ayrı ayrı her bireyi elini taşın altına koyarak çaba sarf etmeli. Bir başka husus ise, çok kazanma arzusu sebebiyle ekonomi piyasası tıkanmış halde. Bu piyasanın açılması için gerekiyorsa kârından fedakârlık ederek her kesimin gücü nispetinde fedakârlık ederek piyasanın açılması için çabalamalı. Bu piyasa bu şekilde devam ettiği sürecek birçok kişi, birçok sektör temsilcisi batmaya mahkûm. Çok kazanma arzusuyla fiyatlar olabildiğince yükselmesiyle piyasada bir daralma meydana geldi bu durumun aşılması gerekiyor. Tarımın insanın başına ne getireceği bu seçimde görüldü. Tarımı ihmal etme şansımız yok buna köklü bir çözüm bulunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Eğitimde edinilen donatıların hayatın her alanda kullanılacak bir şekilde verilmesi gerektiği konularına atıf yapan Öksüz; “Seçimden sonrada iktidar, muhalefet tartışmalarını ortadan kaldırarak herkes ve her kesim elinden geleni yapacak. Okullarımızda ki eğitimin her alanda bir karşılığı bir değer olmak zorunda. Teoriden ziyade pratik ve uygulamalı bir eğitim sistemine entegre olmamız gerekiyor. Günlük hayatımızda kullanacağımızdan ziyade çok farklı bilgilerle donatılmış haldeyiz. Günlük hayatımızda her gün karşılaştığımız genç bireyleri hayata hazırlayacak bilgilere yönelmemiz gerekiyor. Bir diploma sahibi ise küresel alanda bu diplomaların bir değeri olması gerektiği kanaatindeyim. Havalarında düzelmesiyle tarımda da yaşanacak gelişmelerinde olumlu yönde olmasıyla birlikte çocuklarımıza ve torunlarımıza iyi Türkiye bırakmayı temenni ediyor gerekli özverileri gösteriyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.