Büyük Birlik Partisi (BBP) merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin takipsizlik kararına BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ile gazeteci İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek itiraz etti.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile gazeteci İsmail Güneş, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis Üyesi Murat Çetinkaya ve Pilot Kaya İstektepe'nin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin, aralarında dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'nin de yer aldığı 132 şüpheli hakkında, ‘ihmal, kasten öldürmek, suç delillerini yok etme ve değiştirme’ gibi suçlarla başlatılan soruşturmada, kovuşturmaya gerek görmeyerek takipsizlik kararı verilmişti.
Kahramanmaraş adliyesine 60 sayfalık itiraz dilekçesini sunan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, kapıda gazetecilere açıklama yaptı. Destici, “2 yıl önce bilindiği üzere bu dosyaya takipsizlik kararı verilmişti. Ve o karar Gaziantep’ten dönmüştü. Ve dosya tekrar burada bakılmaya başlandı. 2 yıl süren bir soruşturma kapsamında bir rapor beklendi. Ve bu raporun neticesinde de bir takipsizlik kararı verildi. Tabi bu karar verilmeden önce bizim taleplerimiz olmuştu. Yanı bu karara karşı biz uluslararası bağımsız kuruluşlardan bir rapor alacağımızı, bununla ilgili çalışma başlattığımızı ve Avrupa’ya gönderdiğimizi söylemiştik. Fakat bu karar beklenmedi. Bu kararın beklenmemesiyle birlikte 132 şüpheli hakkında bir kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar açıklandı. Bu karar başta bizleri, aileleri ve bütün milletimiz de bir infial uyandırdı. Ve gerçekten millet vicdanını ciddi bir şekilde rahatsız etti. Burada da yine ısrarlı bir şekilde hukuk yoluyla takibimizi sürdüreceğiz. Şimdi buraya itiraz dilekçemizi verdik bütün ailelerimizle, avukatlarımızla birlikte. Ve bu itirazımızdan önce geçtiğimiz hafta delillerin muhafaza edilmesiyle, korunmasıyla ilgili bir ara dilekçe vermiştik. Ama bugün ana itiraz dilekçemizi sunduk. Bu itirazımıza verilecek kararı bekleyeceğiz. Ve ondan sonra yeni yol haritamızı belirleyeceğiz. Bu dosyayı millet vicdanında rahatlatacak bir şekilde, tüm şüpheler aydınlatılmadan hiç kimse kapatamaz. Kimsenin kapatmaya gücü yetmez. Helikopterin düşme sebebi olarak yazılan, Çağlayancerit’ten son anda binen yolcu azami yük kapasitesini aştığı için düşmeye sebep olmuş. Eğer böyle bir şey varsa biz bütün iddialarımızdan vazgeçeceğiz. Ana düşme sebebi olarak pilotun görüş mesafesinin altında ya da belirli bir irtifanın altında uçtuğu söyleniyor. Ama bunu ispatlamak için helikopterin üzerinden keçilerin söktüğü bir beyinler var. Yani GPS aletleri var. Bu aletler bulunmadan bu aletler incelenmeden böyle bir sonuca varmak doğru değil. Eğer hava koşulları müsait değilse bu uçuşa neden izin verildi? Dosyanın içeriğiyle ilgili 60 sayfanın üzerinde bir itiraz dilekçesi sunduk. Tamamı delilli. Dolayısıyla biz bunların hepsinin aydınlatılmasını, bu şüphelerin ortadan kaldırılmasını ve hukukun başta aileler olmak üzere tüm kamuoyunu millet vicdanını rahatlatacak bir şekilde maddi delileri öne alarak, bir karar vermesini bekliyoruz” dedi.
Destici’nin konuşmasının ardından gazeteci İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş kısa açıklama yaptı. Güneş, “7 yılda bu dosyanın takipsizlikleri birçok kez şahit olduk. Yine bir takipsizlik kararı ortaya çıktı. Bir gecede iddianamelerin hazırlanıp suçluların cezaevine girdiği gördük. Böyle bir dosyanın kapatılması bu kadar delil bilgi varken, çok manasız geliyor. Adaletin önce vicdanlarda sağlanması gerekiyor. Bunu sağlamayanların vicdanlarından emin değilim. İsmail’in çenesinin kırılma meselesi var. İsmail’in çenesinin kırılmasıyla ilgili bütün uzmanlarla görüşüldü. Dişlerinin arasında ayrılıklı kırık olan insan akşam 19.04’de kadar konuşması mümkün değil. İsmail aşağıya 600 metre nasıl indi? Bizim cihazlarımız nerede? 132 kişinin ismi belliyse bu kesinlikle faili meçhul bir olay değil” dedi.
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ise, “Ben 2009 yılında, ‘Türkiye’de yargı sistemi kişiye, zamana göre değişir durumda’ diye cümle kurmuştum. Maalesef ki çok üzgünüm bu sefer ikinci kez, yargı kişiye ve zamana karşı değiştiğini yaşayarak gördüm. Şunu herkes çok iyi bilsin. İnsanların adaleti verdiği adalet gecikebilir, gerçekleşmeyebilir. Ama Allah’ımın ilahi adaleti var ki o insanların boynuna er yada geçer” diye konuştu.