Büyük acıları arkasından hayra vesile olduğu ve inşallah daha da olacağına inandığımız kanlı darbenin ardından, en başta cumhurun seçtiği Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri, sevenlerinin yüreğinde hüzünlü bir yara olarak acısı devam eden Muhsin Yazıcıoğlu suikastını en kısa zamanda aydınlatmalıdır. Çünkü, Yazıcıoğlu suikastının kuyruğu göründü gerisi gelecektir.
15 Temmuz darbesinde F-4 ve F-16 savaş uçaklarının pilotlarının yüzde 80'inin FETÖ’cü olduğunun kesinleşmesinin ardından pilotların sorgulanmasıyla kısa zamanda suikastın aydınlatılması mümkün. Çünkü maksatlı olarak “kaza süsü” verilen suikastla ilgili tereddüt ortadan kalkmıştır.
15 Temmuz kanlı darbeyle netleşen bilgilere göre ordunun içine sızmış olan FETÖ’cü askerlerin ve derin güçlerin geçmişteki birçok suikast ve cinayeti de plânlayıp gerçekleştirdiklerinden şüphe kalmadığı aşikar.
Bu suikastların en acı vereni, milletin yüreğinde yara olmuş, geniş kesimlerin kalbinde iz bırakmış olan Muhsin Yazıcıoğlu’na yapılan suikastdır.
ABD-Nato güdümlü darbecilerin Türkiye’yi kaosa sokmak için denedikleri birçok karanlık vukuatlarından biri de şehit Muhsin Yazıcıoğlu’na yapılan suikasttır. Darbenin ardından korkunç örgütün Türkiye’nin yakın zamanda vuku bulan cinayet ve suikastları gerçekleştirdiği artık inkâr edilemez durumdadır.
YAZICIOĞLU’NUN HELİKOPTERİNİ FETÖ’CÜ PİLOTLAR DÜŞÜRDÜ
Bu menfur suikastın bu vakte kadar vuzuha kavuşturulamamasının sebeplerinin en önemlisinin FETÖ’cü asker ve yargı organlarının oldukları kanlı darbeye iştirak edenlerin ifadesiyle de netleşmiş olduğuna şüphe yok. Dolayısıyla bugünden itibaren devlet ve hükümet yetkilileri Yazıcıoğlu suikastını kaldığı yerde bırakmamalı.
Yargılanan darbecilerin içinde bu suikastta görev alan, suikastın nasıl yapıldığına dair ifadeleri ortaya çıkan sanıkların izinden Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterin düşürenlerin bulunması an meselesidir.
Bu meselede birkaç gündür bu sahanın uzmanı olanların yazdıklarında dehşete düşürücü bilgiler var. Meselâ Bülent Orakoğlu’na göre Yazıcıoğlu suikastı darbecilerin korkunç itiraf ve ifadelerine bakılırsa aydınlatılamayacak hiçbir engel kalmamıştır.
Menfur hâdise mahalline 28'5 km uzaklıktaki 2 adet F-16 ve 1 adet F-4 savaş uçaklarının aynı bölgede eğitim çalışmalarını yoğunlaştırmaları, üç savaş uçağının Yazıcıoğlu’nun helikopterinin uçuş güzergâhının olduğu bölgede havada olması sebebiyle helikopteri kasıtlı bir şekilde jetlerin düşürdükleri uzmanlara göre şüphe götürmeyecek kadar netleşmiştir.
SUİKASTIN ŞEMAİLİ BELLİ, HEMEN AYDINLATILMALI
Birçok hadisede parmağı olan FETÖ’cü generallerin emrindeki pilotların ifadelerinin zımnında Yazıcıoğlu'na suikast yapılması emrini Hava Kuvvetleri İmamı'ndan aldıklarına dair başlıyor. Hava Kuvvetleri'ne ait üç savaş uçağının Muhsin Yazıcıoğlu’nu hedef seçtikleri gayet açık.
Şehit Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşüşünden 48 saat sonra helikoptere ulaşıldığının açıklanmasına rağmen düşüşünden 160 dakika sonra Hava Kuvvetleri'ne mensup iki helikopterin kaza mahalline indikleri, helikopterden çıkan iki askerin helikopterin dış bir tesirle düşürülüp düşürülmediğini ortaya çıkaracak cihazları aldıklarına dair görüntülerin dönemin Cumhurbaşkanına gönderildiği ve DDK'nın hâdiseyi araştırdığı ve her şeyin bilinmesine rağmen, bugün FETÖ’cü olarak ortaya çıkan darbeci askerlerin ve derin güçlerin varlığından dolayı üstüne gidilmediği hatırlardadır.
Cumhurbaşkanına suikast için seçilmiş özel birlikte bulunan darbeci askerlerin Yazıcıoğlu suikastındaki delilleri karatmak için helikopterin karakutusunu söken
kişiler olduğu ortaya çıktığına göre, millet nezdinde yara hâline gelen bu mesele en kısa zamanda aydınlatılmalı; hemen, derhal, şimdi!
Yazıcıoğlu’nu sevenlerin çerağı söndü, hüzne belendiler… Çok ağladılar, çok dua ettiler. Allah verdi, Allah aldı dediler. Uluların cennetine konuk oldu dediler. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi Raciûn…
Bu menfur cinayet aydınlatıldığında görülecektir ki Yazıcıoğlu sevenleriyle devlet ve milletin birliği daha da büyüyecek ve kavî olacak…