Yıllarca ülkemizi içerden ve dışardan zapt altına almaya çalışanların hain planlarının son noktası olan 15 Temmuz darbe girişimi; aziz milletimiz için bir dönüm noktasıdır. O gece milyonlar hainlere karşı tek yumruk olmuş, necip milletimiz bu kurtuluş vesikasını kanıyla canıyla yazmış, vatan sevgisinin ve vatanı korumanın bizler için en büyük değerlerden birisi olduğunu dosta düşmana ilan etmiştir.
15 Temmuz akşamı darbe teşebbüsüne karşı en önemli mücadelelerden birisini de camilerimiz, minarelerimiz ve din görevlilerimiz vermiştir. Önceleri darbe zamanlarında bağımsızlığımızın ve istikbalimizin sembolü olan minarelerdeki ezanları susturulurdu. Fakat bu sefer bu bağımsızlık ve istikbalimizin sembolü olan minarelerimizden yükselen ezan sesleri ve salâlar darbeleri susturmuş, hain güruha ve tüm dünyaya gereken cevabı vermiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak İslam dünyasının umudu olan Türkiye’mizin bekasına karşı yapılacak her türlü hain girişimin karşısındayız. Nerden ve kimden gelecek olursa olsun devlete ve millete karşı yapılacak olan her türlü kalkışmanın karşısında olmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz darbe girişimine karşı duruşumuzdan dolayı milletimiz bu durumu görmüş ve milletimizin Diyanet İşleri Başkanlığı'na karşı teveccühleri artmıştır. Biz de camia olarak bunlara layık olabilmek için daha çok çalışmalıyız.
Yüce Allah’tan bir daha aziz milletimize böyle acılar yaşatmamasını temenni ediyor, bu kalkışmaya karşı milletçe gösterdiğimiz birlik ve beraberliğimize kuvvet vermesini, devletinin ve milletinin yanında olan güvenlik güçlerimizin her saldırı karşısında muzaffer olmasını, devletimizin ve milletimizin ilelebet payidar olmasını niyaz ediyorum. 15 Temmuz gecesi devletin bekası için canını feda eden vatandaşlarımıza, güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize uzun ömürler diliyorum.