Sokak çatışmalarının başladığı ilk günlerde Üdürgücü mescidi (İklime Hatun Türbesi) önündeki yokuşta bir Fransız askeri vurulur, cesedi yol ortasında kalır. Karşılıklı sürekli ateş edildiğinden ne düşman tarafından ne de Türklerden kimsecikler çıkıp da cesedin üzerindeki silahlara dokunamaz. Hava karardığında Ermeni Şekerci Agop’un oğulları daha atik davranıp Fransız askerinin silah ve cephanesine el koyarlar.
Ermeni Şekerci Agop’un bitişik komşusu olan Ciğerzadelerin İbrahim Efendi tek başına Agop’un kapısına dayanıp Üdürgücü hocanın evindeki çetelerin Fransız askerinden alınan silah ve cephaneyi istediklerini, vermedikleri takdirde eve hücum edeceklerini söyleyerek silah ve cephaneyi teslim alır.
Çarpışma içerisinde ayağından yaralanan İbrahim Efendi Çarşıbaşı Camiinde İmam Hatip olarak görev alır. Hanımının 1926’da vefatından sonra iki evlilik daha yaparak dört kızı, beş oğlu daha olur. 1971’de vefat eder.