Mütarekeden sonra İstanbul üzerinden memleketine döner. İngilizlerin yerlerini Fransızlara bırakıp şehri terk edişinden birkaç gün sonra Maraş’a gelir.
Yol yorgunluğunu atamadan elinde silah şehrin müdafaasında görev alır. Şıh Cami minaresinde ve Musaefendizadelerin (Arıkanlar) evindeki mazgalda nöbet bekler. Bir ara Divanlı’daki ailesini merak ederek nöbet yerini terk eder.
Herkesin onun tekrar dönmeyeceğini düşündüğü bir anda silah elinde geri döner. Niçin ailesinin yanında kalmayıp da geri döndüğü sorulduğunda:
-Kader birliği ettik, harbe beraber başladık. Ölürsek de kalırsak da beraber olacağız, der.
Savaşın 15. veya 16. gününde Cami ve civarı Abarabaşı kilisesinden açılan yoğun bir saldırıya uğrar. Bir yordanfil (küçük top) mermisi cami minaresine isabet eder ve patlamadan oraya saplanır kalır. Bu mermi halen cami minaresinde tarihe tanıklık ederek saplandığı yerde durmaktadır.
Maraş’ın kurtuluşunun ardından Antep cephesine de katılır. 10 Mart 1984’de vefat eder.