Küçük yaştan itibaren gözü pek ve yiğit bir delikanlıdır. Seferberlik ilanı ile askere gider. Birçok cephede savaşır. Osmanlının yenik sayılarak silah bırakması ile çavuş olarak terhis olur. 12 yıl aradan sonra memleketine döner.
Şehrin işgali üzerine silaha sarılarak en önde mücadeleye katılır. Kuvayi Milliye’nin Hatuniye mahalle sorumluluğunu üstlenir. Kuytul mahallesinde düşman karargahı olan Alaca Orçan’ın evini içindeki Fransız ve Ermeni kuvvetleri ile birlikte ateşe verir.
Kardeşleri Medinelioğlu Ahmet ve Medinelioğlu Seydi Halit’in yanı sıra dayısının oğlu Emiroğlu Osman, Kasap Ziya, Çıngıloğlu ve Gödeoğlu Hüseyin Ağa silah arkadaşlarıdır.
Fransız birlikleri ile Ermenilerin irtibatını sağlayan ve düşmanın önemli karargâhlarından olan Katolik kilisesi civarındaki çatışmalarda 2 Şubat 1920’de vurularak şehid olur.