Eğitimin sadece siyasetçinin sorunu mu?
Eğitim bütün Türkiye’nin sorunu. Bizim en büyük özelliğimizden bir tanesi suçu başkalarının üstüne atmak. Eğitim bu ülkede yaşayan herkesin sorunu. Eğitimcisinden siyasetçisine, esnafından işçisine kadar. Siyasiler ön açar ve eğitimciler de en iyi nasıl ilerler onu uygulamaya koyar. Önümüze bir sistem konuyor, benim bu sistemi eleştirmek yerine geliştirmem gerekir. Biz bu yolu açacağız, velilerimizin de bu yolda bizi takip edip desteklemesi gerekir. Eleştirecekleri yerlerde eleştirecekler. Ben öğrencilerime her zaman söylerim; burada sistem ne olursa olsun çalışanlar kazanacak.
Eğitim ile öğretim arasındaki farklardan bahseder misiniz?
Çocuklar bir şekilde öğrenir, artık teknoloji çok gelişti. İş eğitim kısmına gelince çocuğun öğrendikleri sosyal hayatına yansıyacak. Konuşmalarıyla, davranışlarıyla dikkat çekmesi gerekir. Birincisi çocuk öğretim olarak nerde ve eğitim olarak nerde. Bu çocuk nasıl davranıyor. Sosyal hayatı nasıl? Bunların sorgulanması gerekiyor. Birincisi çocuğun sportif anlamda lisansı var mı? İkincisi bir enstrüman çalabiliyor mu? Öğrenci kendine ekstra ne katabilecek. Bir vatandaşımızın çocuğu okuduğu okulda basketbol şampiyonu olunca velisine devletten teşvik çıktı. Sistem artık bu şekilde yürüyecek. Okullar farklı alanlardaki başarıları ile puanlandırılmalı. Bundan sonraki süreçte eğitime önem verilecek.
Eğitimciler velilerden ne bekler?
Velilerin öncelikle eğitimcilere güvenmeleri gerekir. Okuldaki öğretmenin de insan olduğunu bilmeleri gerekir. Bizler de veliyiz, bizler de anne-babayız. Bir öğretmen bir öğrenciyi uyarmışsa o öğrenci yanlış bir şey yapmış demektir. ‘ben çocuğu okula verdim’ demeyle iş bitmiyor. Sık sık okula gelmeleri gerekir. Okula gelen velinin öğrencisini öğretmenler daha iyi tanır. 15 günde bir gelip çocuklarının durumlarını sormaları gerekir. Bizim yapacağımız ek çalışmalarda bize destek olmaları gerekir. Biz bir program yapıyorsa çocuklarımızın bunlara mutlaka gelmesi gerekir. Hafta sonu ek çalışmalara ihtiyaçlar varsa onların burada kalmalarına destek olmaları gerekir. Her çocuğun yakalanacak bir damarı vardır. Kimisi futbol kimisi müzik ile motive olur. Her çocuk öğrenir, öğrenecek.
Eğitimci öğrenciden ne bekler?
Sistem ne gerektiriyorsa çocuklarda bunu uygulamamız lazım. Gerekirse hafta sonu çalışmamız lazım. Çocuklardan beklediklerimiz dinleyecek ve günlük tekrar edecek. Öğrencilerden beklediğimiz en önemli şey de tekrar etmektir. Çocuk eve gittiğinde tekrar etmezse ertesi gün geri unutuyor. İlk okullarda öğrencilerimizde saygı konusunda hiç sıkıntı olmuyor. Çocuklarımıza iyi davranmamız gerekiyor ki onlar da saygılı olsun. Parçalanmış ailelerin çocuklarında olumsuz davranışlar ortaya çıkıyor. Bunların dikkate alınması lazım. Her çocuğun ilgi odağını yakaladığınız anda o çocukla sonuna kadar iyi geçiniyorsunuz. Velilerimizin çocuklarıyla ilgilenmelerinin ihmal edilmemesi gerekiyor. Ben içeride televizyon izlersem çocuğum da yanıma gelir televizyon izler. Velilerimizin ders çalışma saati belirleyip çocukları çalışırken kendilerinin de kitap veya gazete okuması gerekir.
Beyza Eğitim kurumlarının bugünkü durumları ve geleceği ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Beyza ailesi olarak Kahramanmaraş’ta 20 yıllık bir geçmişimiz var. Velilerimiz şehrimizin batısında bir okul olması yönünde isteklerini iletiyorlardı. İnsanlarımızın bu ihtiyacına kayıtsız kalmadık ve modern, donanımlı bir bina yaptık. Birden bire değil de öğrencilerimizi iyi yetiştirerek sağlam büyümek istiyoruz. Türkiye’nin gelecek değerlerini Beyza okullarından göndereceğiz. Türkiye’nin geleceğine talibiz. Eğitim kadrosu anlamında çok titiz davranıyoruz. Öğretmenlerimizden uzun süre sorumluluk talep ediyoruz. Kadromuz noktasında velilerimizin de desteğini aldık. Eğitim hepimizin sorunu ve bu sorunu hep birlikte çözebiliriz.