İzmir Menemen’de ikamet eden ve 18 yıl önce glomus karotıkum hastalığına yakalanan Sibel Gedik (37), İzmir başta olmak üzere birçok hastaneye başvurdu. Gittiği hastanelerdeki doktorların ‘masada kalırsın, felç olabilirsin’ demesi üzerine korkan Gedik, yıllarca ameliyat olmaktan kaçındı. Yaklaşık 20 gün önce internette aynı rahatsızlıktan dolayı birçok hastanın Lokman Hekim Van Hastanesinde yapılan başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştuğu haberini okuyan Gedik, ameliyatı gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel’e ulaştı. Daha sonra Lokman Hekim Van Hastanesine gelen Gedik, burada geçirdiği başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştu.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel, Sibel Gedik isimli hastanın çoğunlukla Van, Erzurum ve Hakkari bölgesinde görülen şah damarı tümörüne yakalandığını ifade ederek, “Hastamız yaklaşık 18 yıldır bu hastalığı çeken bir hasta. Tabi ilk fark edildiğinde tümör çok küçük ve belki çok basit bir müdahale ile çıkarılabilecek bir tümördü. Ama hekimlerin, takip edelim yaklaşımı ile bugünlere gelmiş bir tümör. Bu kadar büyüdükten sonra da işin içine hastaya ‘felç olursun, masada kalırsın’ denilmesi üzerine hasta korkuyor, bu nedenle ameliyattan vazgeçiyor. Normalde yapılmaması gereken şeyler ne yazık ki hastalarımıza yapılıyor. Mesela tanı konulunca hemen çıkarılması gereken bir hastalık ama takip ediliyor. Takip edildikçe, büyüdükçe çıkarmanın riski artıyor ve bu nedenle hekimler başka yerlere yönlendiriyorlar. Hekimlerimizin ‘masada kalırsın, sesin çıkmaz, felç olursun’ gibi söylemlerinden dolayı hastalar strese giriyor. Bu hastamız da o kadar strese girmişti ki ameliyat öncesi sakinleştirici ilaçlar verdik ve ameliyata öyle aldık” dedi.
"Bu tümör her yerde çıkarılmaz"
Glomus tümöründe tanı konur konmaz mutlaka ameliyat yapılması gerektiğinin altını çizen Başel, “Hastamızın şah damarında 7 santimetrelik bir tümör vardı. Bu tümör, şah damarını tamamen sıkıştırmış ve tıkanmak üzereydi. Biz geliştirdiğimiz tekniklerle çok rahat bir şekilde ameliyatını yaptık ve tümörünü tamamen çıkardık. Şu anda hastamız da çok iyi. Çok basit bir ameliyat değil. Bu tümör de her yerde çıkarılamazdı. O yüzden hastamız İzmir’den bize geldi. Çok yapmanın verdiği bir özgüvenle biz bunu rahat bir şekilde çıkardık ve inşallah yarın hastamızı taburcu edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin birçok ilinde bize hasta geliyor"
Glomus tümörü ile ilgili Türkiye’nin birçok ilinden hasta kabul ettiklerini de sözlerine ekleyen Başel, “Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, İzmir, Antalya ve Ankara başta olmak üzere birçok ilden bize hasta geliyor. Bu bizim için iyi bir şey. Ben özellikle bu konunun duyulmasını istiyorum. Çünkü hastalar gereksiz yere çok korkutuluyor ve kimisine bu yüzden radyoterapi başlatılıyor. Radyoterapi başlatılınca da hastamızın ameliyat şansı da kayboluyor. Bu anlamda biz bu rahatsızlığı olan hastalarımızın bize mutlaka ulaşmasını istiyoruz. Çünkü biz bunu burada çok rahat bir şekilde yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Yaklaşık 18 yıldır bu rahatsızlığının olduğunu, ancak doktorların yanlış söylemleri nedeniyle bugüne kadar geldiğini belirten Sibel Gedik isimli hasta ise “Boğazımı ellediğimde bir şişlik hissettim. Doktorlara gittim bademciklerimle alakalı olduğunu dediler, ben de üzerinde fazla durmadım. Sonra bir devlet hastanesinde şah damarımda yoğun bir kanama akışı olduğunu söylediler ve gözetim altında durmamı söylediler. Yaklaşık bir ay önce kulak ve boyun ağrılarım fazlalaşınca özel bir hastaneye gittim. Orada da bana şah damarımda tümör olduğunu söylediler. Oradan da başka bir hastaneye gittim. Bana tehlikeli bir hastalık olduğunu, masada kalabileceğimi, felç kalabileceğimi, hatta gittiğim bir başka özel hastanede de ‘Ameliyat olursun ama ameliyattan çıkabilir misin bilmiyorum’ dediler. Sonra kardeşim internette Halil Hocamızı buldu. Allah kendisinden razı olsun. Şu an gayet iyiyim. Ses kısıklığım da anestezi ile ilgili ve yaklaşık bir ay sonra düzelecek” dedi.
"Batıdaki hastanelerde bu ilgi ve alakayı göremiyoruz"
Gedik, “Biz batıdaki hastanelerde bu ilgi ve alakayı göremiyoruz. O yüzden ben böyle bir hastaneye geldiğim için çok mutluyum. Halil Hoca ile telefonla konuştum ve o beni ikna etti. Benim gibi rahatsızlığı olan hastalar, hiç çekinmeden buraya gelebilirler. Ben tekrar Halil Hocam başta olmak üzere ilgi ve alakalarından dolayı tüm Lokman Hekim Van Hastanesi çalışanlarına teşekkür ediyorum” diye konuştu.