LİDER
Bireylerdenbaşlayarak bütün bir toplumu değiştirme projesinin en önemli dinamiği budeğişime yön verecek olan sağduyulu liderlerdir. Mürşidi kâmiller, kendideğişimlerini tamamlamış, insanların hayallerinde belki yer alan değişimidealini başlatan, bu ideali kendilerini takip edenlere de aşılayan kişilerdir.Allah Teâlâ rahmetinin bir eseri olarak “Biz, hiçbir memleketi, o(nunhalkı)na öğüt veren/hatırlatan (gönderdiğimiz) uyarıcılar olmadıkça helaketmedik. Biz zulmedenler değiliz.”11buyurmaktadır. M. Zâhid Kotku Hocaefendi bu konuya temasla peygamberlerinvarisleri olan kemal ehli âlimleri, sağduyulu liderleri de kapsayacak şekildeşöyle der:
“Şâyân-ı dikkat ve tavsiyedir ki, Cenâb-ı Hakk’ın, bizleri korumak içinpeygamberleri, bugün de onların izinde olan erbâb-ı kemâli yaratmasındakihikmet, ümmet-i Muhammed dâima bunlardan kuvvet alsınlar ve bunların himayesinde,o mel’undan korunsunlar diyedir; onları bizlere vesile kılmıştır. Eğer bizbunlara sokulmaz ve yardımlarını istemezsek, o zaman kabahat tamamıyla bizimolmuş olur. 12
ULEMA
“Ulemâsınısevmeyenin peygamberini sevmesi mümkün değildir”13diyen M. Zâhid Kotku Hazretleri toplumun hayra doğru yönelmesinde ikinci adımolarak ulemayı görmüştür. Tasavvufi Ahlak isimli eserinde âlimlerin vasıflarınabinaen rivayet ettiği “Ulemâ ümmetin emniyet kaynağıdır” hadisi bunoktaya işarettir. Emniyeti sağlamak korumak demektir ki âlimler can ve maldançok daha aziz bir emaneti korurlar: Kulluk bilgisi ve şuuru. Eğitimlegeliştirip, ıslah edecekleri insanın ömrü bilinçle ve uyanıklıkla geçecektir.
Mukaddeskitabımız Kur’an, din adamlarının toplumu etkilediği ve dönüştürdüğü konusundamisaller vermektedir. Samiri adındaki din adamının Hz. Musa’nın yokluğunda İsrailoğullarıtoplumunu nasıl etkilediği en çarpıcı örneklerdendir. Din adına aldatanlardankorunulması için mü’minler “Sizleri Allah ile aldatmasınlar”14ibaresi ile uyarılmışlardır. İsra suresi 16. ayet-i kerimede ise lider ve öndersayılanların bu durumu açıkça ifade edilmiştir:
“Biz, birmemleketi helak etmek istediğimiz zaman, onun refahtan şımarmış (kendiniyeterli görüp Allah’a ihtiyaç duymayan) elebaşılarına (tebliğcilerle ibadet veitaati) emrederiz, onlar da fâsıklığa saparlar/dînî kuralları çiğnerler. Artıko (ülke)nin üzerine azap sözü hak olur. Derken biz de onu yerle bir ederiz.”
M. ZâhidKotku Hocaefendi toplumun müsbet değişimine engel olup, menfiye sevk eden bukimselerin önce kendilerinin ifsad olduğunu ifade etmektedir:
“Bufitnelerin en çoğu avam halktan ziyâde, ulemada görülür ki, bunlar dünyaâlimleridirler. Çünkü bunların ilimlerini neşirde, kendilerinin üstünlüklezzeti vardır ki, kendi rahle-i tedrislerinde oturanların çokluğuyla veya dahamünevver tabakaya hitabından naşi hem gurura ve hem de izzet ve şereflerine vehalk tarafından kendilerine gösterilen teveccühe aldanarak ve bilerek veyabilmeyerek şeytan aleyhillânenin tuzağına düşerler.15
11 Şuara/208-209
12 Tasavvufi Ahlak 2, s. 27.
13 TA 4, s. 9.
14 Fatır/ 35-5
15 TA 5, s. 6.