On altıncı asırdan bu yana dünyadaki bütün cinayetlerin, bütün katliamların ve sömürgeciliğin baş faili katil Amerika, yâni gâvurun “alçak sarısı” milyonlarca insanın katliamından sorumlu puro içen fötr şapkalı, sarı bir katil…
AMERİKA BELÂSINI SİYAHÎLERDEN BULACAK
Hıristiyan Siyahîlerin isyanına Malcom X’in siyahî Müslümanları da eminim dillerinde “Amerika katil katil…” türküsünü söyleyerek emperyalizmin ve cinayetlerin merkezi Beyaz Saray’ı telin edeceklerdir. Kunta Kinte’nın siyahî çocukları Beyaz Saray’a “Oşt Amerika / puşt Amerika” türküsünü söyleyerek hücum etseler ne güzel olur. Amerikan katilliğinin sayısız siyahî kurbanlarından Malcom X (Malik El-Şahbaz)’in acı çekmiş, zulümle dağlanmış yüreğinden fışkıran sözleri dünyânın her yerinde Amerikan karşıtlığını bir insanlık dâvası getirmişti:
“Hayır ben Amerikalı değilim. Ben Amerikancılığın mağduru olan yirmi iki milyon siyahtan birisiyim. İkiyüzlülüğün maskesinden başka bir şey olmayan demokrasinin mağduru olan yirmi iki milyon içinde bir ferdim. Bu nedenle ben burada durup size bir Amerikalı, bir vatansever, bayrağa selâm duran biri olarak hitap etmeyeceğim, çünkü böyle biri değilim. Ben bu Amerikan sisteminin bir mağduru olarak konuşuyorum...”
SİYAHÎLERİN İSYANINA KIZILDERİLİLER DE KATILMALI
Amerika topraklarının asıl sahibi Kızılderililer de Kunta Kinte’nin çocuklarıyla bir olup ayaklanmalı hemen. Amerikan asimilasyonuyla adı Şef Seattle olan Apaçilerin büyük reisi Oturan Boğa’nın çocukları da isyan ateşini alıp eline ırkçı Ku Klux Klan örgütünün yeni versiyonu sarı katilin Beyaz Sarayı’na hücum etmelidir. Reislerinin sözlerini hatırlamalı Kızılderililer: “Washington'daki büyük Şef bize dostluk ve iyilik dilekleriyle birlikte bizden topraklarımızı satın almak istediğini bildirmiş. Onun, bizim arkadaşlığımıza çok fazla ihtiyacı olmadığını biliyoruz. (…) gökyüzünü ve toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilir ya da satabilirsiniz? (…) Bir zamanlar insanlarımız bu topraklara tıpkı rüzgarda kıvrımlanan deniz dalgalarının kabuklu kuru yüzeyleri kapladığı gibi yayılmışlardı. (…) Bu toprakların her parçası halkım için kutsaldır... Beyazlar için durum böyle değildir. Bir beyaz, öldükten sonra yıldızlar âlemine göç ettiği zaman, doğduğu toprakları unutur. Bizim ölülerimiz ise bu toprakları unutmaz…”
HEY YANKEE SONUN GELDİ!
Göreceksiniz Kızılderililer atalarının bu sözünü tutacak ve Siyahîlerle bir olup Beyaz Adam, yâni sarı katilin yandaşlarına diz çöktürecek ve yönetimini devirecek. Ödül avcısı Beyazların katliamlarıyla nüfuslarının dörtte üçü yok edilen, soykırıma uğrayan, daha sonra kamplarda kısırlaştırılarak nüfus plânlamasına tâbi tutulan mazlum ve mazrur Kızılderililerin, Apaçilerin Amerikanlaşmayan son nesli, ataları Oturan Boğa’nın bu toprakların gerçek sahiplerinin kendilerine ait olduğu inancını alevlendirip “Hey Yankee sonun geldi!” diye Beyaz Saray’a karşı ölümüne yürüyeceklerdir.
AMERİKAN RANGERLERİNİN KATLİAMLARI
Emperyalist Yankee’nin, yâni gâvurun “alçak sarısı” Amerikan’ın cemaziyelevveli haddinden fazla kirli ve karanlık... 1949’da Suriye’deki askerî darbenin, 1953’de İran’a yapılan askerî darbenin ve bu darbede ölenlerin sorumlusu sarı katil Amerika’dır. Sarı katil Amerika’nın sabıkası çok kabarık. 1960’da Irka lider, Abdülkerim Kasım’a suikast düzenledi ve 1963’de Baas Partisinin muhaliflerini katletti. 1990’dan itibaren Irak’ta birbuçuk milyonun Müslümanın öldürülmesinin baş failiydi.
195O Güney ve Kuzey Kore parçalanması ve ölenlerin müsebbibi Amerikandır. İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombasında ölenlerin ruhu Amerika’yı iflah eder mi?1963-1973 arası ikiye bölünen Vietnam’da toplu katliamlara hem katıldı, hem destek verdi ve Kuzey Vietnam’ın bombalanmadık bir köşesini bırakmadı. Aynı yıllarda öldürme ve sömürme hızını alamadı ve Kamboçya’ya saldırdı.
1967’de Arap-İsrail savaşının ardından bugüne kadar gelen Filistin katliamının tetikçisi İblis’in dölü İsrail’in destekçiliğini yaptı. 1979-1988 arası Afganistan'a Rusların müdahalesini bahane ederek binlerce Afgan’ın ölümünü tezgahladı. 198O’den itibaren Güney Amerika ülkelerinde darbe teşebbüslerinde binlerce insanın ölümüne elebaşılık etti. Bu yıllarda ve 90’’lı yıllarda Libya darbesinde yüzlerce Libyalı asker ve sivilin katlederek bu ülkenin başşehrini bombaladı.
1988’de Halepçe katliamını Saddam üzerinden sarı katil Amerikan devleti tertip etmişti. 1998’de Irak'a tekrar bombalı saldırı düzenledi. Aynı yıl Sudan’a hava saldırı düzenleyerek yüzlerce insanın öldürdü. Sarı katil Amerika’nın bu cürümleri iki asırlık cürümlerinin kaçta kaçıdır? Merak edenler
Muhammed Hasaneyn Heykel’in “Amerikan İmparatorluğu” kitabını açık okusunlar.
“DUÂMIZ, AMERİKAN MEDENİYETİNİN BELÂSINI TÜRKLERİN ELİNDEN BULMASIDIR”
Sarı katilin, vatanımız, son tüten ocağımız Türk devletine yaptığı gizli ve açık düşmanlığını anlatmaya gerek var mı? Amerikan yanlısı sağcıları, solcuları, İslâmcıları bilmem, bendeniz Amerikan’ın elbet bir gün, belki de pek yakında haklı olan bu isyan ateşleriyle idarî ve siyasî yapısının diz çökeceğine inanıyorum. Şair İsmet Özel’in sözüyle “Duâmız, Amerikan medeniyetinin belâsını Türklerin elinden bulmasıdır.”