Erkır Medya bünyesinde faaliyet gösteren Diriliş Haber gazetesi yine Kahramanmaraş’ta bir ilke imza attı. Kahramanmaraş’ın tamamı renkli tek gazetesi Diriliş Haber her hafta özel röportajlarla okuyucularına ulaşıyor, Milli iradeye sahip çıkma yolunda dev röpartajlar gerçekleştiren Diriliş Haber 15 Temmuz’u unutmadı unutturmadı.
AK Parti Dulkadiroğlu Gençlik Kolları Başkanı Ali Çam 15 Temmuz Darbe girişiminin yıl dönümüne ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. “15 Temmuz 2016’da korkunun korktuğunu tüm dünyaya gösterdik” diyen Çam, “Çanakkale’de ecdadımız sipere giderken nasıl şehit olacağını biliyorsa 15 Temmuz’da da vatandaşlarımız şehit olmak için gittiler. Keşke bizde orada olup şahadet şerbetini içebilseydik” ifadesini kullandı.
Toplum olarak 15 Temmuz’da neler yaşadık. Kendi izlenimlerinizle 15 Temmuz’u anlatır mısınız?
15 Temmuzda tüm dünyaya korkunun korktuğunu gösterdik. Çanakkale’de ecdadımız sipere giderken nasıl şehit olacağını biliyorsa 15 Temmuz’da da vatandaşlarımız şehit olmak için gittiler. Keşke bizde orada olup şahadet şerbetini içebilseydik. Genel anlamda baktığımızda insanlar birbirleri arasında kurşunların üstüne gitmek için yarışıyorlardı. Boğazın girişinde asker kılığına girmiş teröristler ateş ediyor, arkadan bir vatandaş ‘istediğin kadar sık arkamda binlerce vatandaş merminin bitmesini bekliyor’ diyordu. Bu durum bile korkunun nasıl korkutulduğunu gösteren bir ifade. Sabah namazından sonra ekrandan İstanbul ve Ankara’da olanları takip ediyoruz. Külliyeye uçakla bomba bırakıldı. Bu ülkenin insanları bu ülkenin evlatlarının üzerine nasıl bomba atabilir. Miletlin temsil edildiği bir külliyeye nasıl bomba atılabilir. Tek başına askerlerin önüne giden bir kadın aklımdan hiç çıkmıyor. Kadını ile çocuğu ile genci ile yaşlısı ile herkes vatanı için canını feda edeceğini ve ettiğini gördük.
Düşmanımız kimdi? Dış bağlantılardan bahseder misiniz, FETÖ denen hainler hakkında neler düşünüyor sunuz?
Düşmanımızı kendi içimizde beslemişiz. Bunların bu kadar hainlik yapacağını kimse tahmin edemiyordu. Madalyonun görünen yüzü Pensilvanya, ama bir de onun arkasında görünmeyen yüzü var. Bu memleketin asıl evlatlarına karşı bomba ve kurşun attırdı. Cumhurbaşkanımız ‘inlerine gireceğiz’ dedi. Ve mücadele sonuna kadar devam edecektir. Devlet büyüklerimiz doğru adımlarla ilerliyorlar. Nerede yaşıyoruz? Kimler bunlara sahip çıkıyor? Diğer ülkelerde nasıl faaliyet gösteriyorlar? Arkalarında kimler var? Bunlara baktığımız zaman kimin maşası olduklarını net bir şekilde görebiliyoruz.
15 Temmuz bizde neleri değiştirdi?
Keşke bu süreç yaşanmasaydı, keşke olmasaydı da milletimiz böyle bir durumla karşılaşmasaydı. Bizim gençlerimiz de benliğini kaybetmiş algısı vardı. Ama bunun öyle olmadığını o gece net olarak gördük. Gençlerimizin hepsi sokaklara çıkıp tanklara karşı vatanımızı savundular. Bunun bir sürü örneği var. Bu toprağın genlerinde milli duygular var. En önemli kısımda bunu gösterdik. Artık herkes gençlerimizin ne kadar diri ve canlı olduğunu anlamıştır.
Olağanüstü hal ile birlikte mücadelemiz hangi noktaya geldi?
Her geçen gün yeni dalgalanmalar oluyor. Son zamanlarda biraz daha sakinleşme görüyoruz. Net bir ayrıştırmaya gitmek için devletimiz biraz daha refleks kazandı. Bu da FETÖ ve diğer örgütlerle olan mücadelede elimizi biraz daha güçlendiriyor. Bir mesafe kat ediliyor, bunun tepkileri bazen içerimizdekilerden geliyor bazen dışarıdakilerden. Avrupa’da bakanlarımıza müsaade edilmedi. Devletimiz hızlı çalışıyor ve elini her geçen gün güçlendiriyor.
15 Temmuz birlik ve beraberliğin üst kademelere çıkmasına neden oldu. Bütün halk meydanlardaydı. 15 Temmuz gelecek nesillere nasıl aktarılmalı?
Bizim düşüncelerimiz ve inançlarımız farklı olabilir. Her şeyimizin aynı olması zorunluluğu yok. Ama tek vatanımız var tek bayrağımız var. Bunlar değişmez. Bunu değiştirmek isteyenlerin dünyadaki en son Müslüman Türkü öldürmesi gerekir. Söz konusu vatan olduğu zaman her şeyimizi bir kenara bırakarak mücadele etmemiz gerekiyor.
15 Temmuz milli ruhumuzu harekete geçirdi mi?
Milli ruhumuz hiçbir zaman kaybolmadı. Derinlerde yatıyordu, bu olayla birlikte harekete geçti. Büyüklerimiz bize her zaman destek çıktı. Biz de gençler olarak büyüklerimizin saçının teline zarar gelmesin diye onlardan aldığımız güçle onları koruduk. Biz hala varız ve yaşıyoruz. Bu duygularımız halen devam ediyor. Gençlerimizin verdiği birlik ve beraberlik mesajları çok etkileyici oldu. Mevzu bahis din ve vatan olduğu zaman her şeyi geride bırakıyoruz. Bizim sancağımız her zaman dalgalanmalı. Bu bizim genlerimizden geliyor. Büyüklerimiz bize tam anlamıyla güvendiklerini gösterdiler. Çanakkale savaşına baktığımız zaman lise öğrencileri vatanları uğruna canlarını feda etti. O gün bizim beynimizde her şey yenilendi. Vatan müdafaası okul sırasında kalem tutmakla olur, sanayide çekiç sallamakla olur. Bunların hepsi bir bütün, bunları ayırmamak lazım. Bugün teknolojik alanda ve inançlarımız noktasında daha kabiliyetli gençler yetiştirmemiz lazım. Devletimizin bu yönde çalışmaları var. Geçmişteki bozuk düzeni iyileştirmek kolay değil. Ama imkânsız da değil. Yaptığımız her işe vatan için diye yapıyorsak bu ülke çok büyük yerlere gelecek.