Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan salgının İnşaat sektörüne etkilerinden söz eden Bayır, sosyal alanları daha geniş konutlara rağbetin artacağını söyledi.
SALGIN SÜRECİ İLE İLGİLİ NELER SÖYLERSİNİZ?
Sürecin nereye kadar gideceği ya da ne zarar vereceğini tam anlamıyla söyleyemeyiz ama şu bir gerçektir ki; bu virüsü bir an önce atlatmalıyız, bu anlamda da birlikte hareket etmeliyiz. Yakın zamanda biteceğini ümit ettiğim bu virüsün en büyük yansımalarını ekonomide görüyoruz. 2019 yılını ekonomi anlamında toparlanma süreci olarak değerlendirirken ve 2020 yılını yükseliş olarak beklerken böyle bir sürecin içerisine girmek herkesi üzdü. Buna bağlı olarak ta ekonomimizin toparlanması biraz daha zaman alacaktır.
İNŞAAT SEKTÖRÜ SÜREÇTEN ETKİLENDİ Mİ? İNSANLAR EV TERCİHLERİ KONUSUNDA FİKİR FARKLILIĞINA GİRER Mİ?
İnşaat sektörü, en ufak bir ekonomik hareketlilikten etkilenen bir sektör. Beraberinde de birçok sektörü yanında götüren bir sektördür. Bu anlamda baktığımızda virüsün en büyük etkileri ekonomimize oldu ve dolayısıyla da inşaat sektörünü etkiledi. İnsanlar ev tercihleri konusunda sosyal alanları daha geniş olan evlere daha fazla rağbet göstermeye başladılar. Daha geniş balkonlu ve bahçeli evlere özen göstermeye başladılar. Virüs süreci insanlarımızda böyle bir düşünceye de neden oldu. Kırsal alana yönelen vatandaşlarımız da oldu. Ama şöyle de bir urum var ki, kırsal alanlarımızda fiyatlar da yükselmeye başladı. Aynı zamanda kırsal alanlarda ister istemez altyapı sorunları ortaya çıkacaktır. Ama bütün sürece genel olarak baktığımızda kentten köye doğru bir yönelime neden oldu diyebiliriz. Buna karşılık olarak müstakil evlere olan talebin de artacağını düşünüyoruz ancak, inşaat sektörünün müstakil evlerden kazancı yok denecek kadar azdır.
ÜLKEMİZİN SALGINLA MÜCADELESİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Kabul etmemiz gereken bazı gerçekler vardır. Bu gerçeklerin başında Avrupa’nın ekonomi gücünün bizden iyi olması geliyor. Ama kabul etmemiz asıl gerçek, tüm dünyaya örnek olacak nitelikte bir mücadele ortaya koyduk. Gerek bakanlıklarımız, gerek belediyelerimiz, gerekse de milletimiz olarak süreci atlatmak adına elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. Böyle süreçlerde her şeyin tamamen para olmadığını, birliğin ve birlikte hareket etmenin ne demek olduğunu gösterdik. Ve en önemlisi, her şeyden önce insana yatırım yapılması gerektiğini bütün dünyaya gösterdik. Türkiye, bu sürece karşı mücadele eden ülkeler arasında ilk 3. sırada yerini rahatlıkla alır.