25 yıllık şampiyon 23 Haziran akşamı son maçında küme düştü. 31 Marttaki şikenin ardından Play-Off’ların tekrarlanması kararı sonrası puan farkı açıldı ve 25 yıllık şampiyon küme düşmeye mahkum kaldı.
Seçimin yenilenmesi tamamen AK Parti’nin hatasıydı. Durum böyle olunca Ekrem İmamoğlu, süper bir mağdur edebiyatı yaptı. Ve bu mağdur rolünde de oldukça başarılı oldu. AK Partiye kızgın olan ama yine de AK Parti’den vazgeçmeyen seçmeni yanına aldı. Meselenin daha önemli notları var; Seçimin yenilenmesi… Kulislerde, bazı kişi ya da kişilerin Cumhurbaşkanını seçimin yenilenmesi konusunda iknası konuşuluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimi yenileme konusunda bir ısrarı yoktu, hatta gönlü bile yoktu. Bu kişi-ler kim ise bir bir tespit edilip AK Parti’ye karşı olan dostluklarının sorgulanması gerektiği görüşündeyim. Nacizane (AK Parti’nin son yıllardaki oy düşüşlerinin de nedenleri bu kişilerdir)
BİR BAŞKA KONU…
Herkes mağduriyeti konuşur olmuştu, AK Partililer, CHP’liler, Medya, vatandaş, iş adamı… mağduriyeti konuşan AK Partililer bile artık dava hevesinin çok gerisinde kalmışlardı. Destekler sadece görünürde kaldı. Kaybedilenin arkasından fikir sunmak kolay olur ama önündeki maçlara bakmak isteyen AK Parti’de dost görünümlülerin gözden geçirilmesi gerekiyor.
Genel anlamda baktığımızda 1 Nisan sabahından itibaren herkesin ortak görüşleri arasında mağdur görünen bir Ekrem İmamoğlu, boş konuları dakika başı manşetlere taşıyan bir takım medya organları (özellikle tv kanalları) farkında olmadan Ekrem İmamoğlu’nu vatandaşın gündemine taşıdı. Konu bahsi tv kanallarında Binali Yıldırım’a Ekrem İmamoğlu kadar yer verilmedi.
‘Mazbatası elinden alındı’ konusu, VİP-Vali konusu, açık oturumlar… Bu konularda medya Ekrem İmamoğlu’na zarar vermeye çalıştı ama farkında olmadan İmamoğlu’nun çıtasını yükseltti. En büyük hata İmamoğlu’nu tutarsız konularla zayıflatmaya çalışmak oldu. BU 1…
Bebek Katilinin mektup konusu kimi yorumlara göre maçın kırılma anı oldu. AK Parti’nin Teröristbaşından medet umduğu YORUMLARI vatandaş tabanında çok büyük yankılar uyandırdı. Özellikle Mektubu okuyan Özcan ile Hakan Fidan’ın da görüşmesi bardağı da taşıran son damla oldu. Olaya kolay tarafından baktık… ama ne olursa olsun algı yönetimi iyi yapıldı ve vatandaşta ‘AK Parti Bebek Katilinden Medet Umdu’ oldu. BU 2…
Açık oturum sonrası (yine medya yüzünden) oluşan gündem çok saçma değil miydi? Yıldırım daha az konuşmuş, İmamoğlu daha fazla konuşmuş… Vay Arkadaş!... AK Parti buna mı kaldı? Koskoca 25 yıldır süre gelen şampiyonluk bu suçlamalarla mı devam edecekti… Yıldırım ve İmamoğlu tarafından bu kadar önemsenmedi belki de, ama bir takım medya sağ olsun bir açıklama yapmak zorunda bıraktılar. Dolayısıyla AK Parti’nin kalite çıtası ile oynadılar. BU 3…
31 Mart öncesi seçimlere baktığımız zaman tutarsız olan hep CHP tarafı idi, ama bu seçimlere baktığımızda AK Parti’de bir tutarsızlık vardı. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu ve Bakanlar bile seçim yorumu yapmaya başlamıştı. AK Parti’de ortaya çıkan bu çok seslilik, aklına esenin konuşması, dolayısıyla da İmamoğlu’nu mağdurun da mağduru yapmaya yetiyordu. Seçmen Binali Yıldırım’ın ağzına bakıyordu, ama ne yazık ki bir tek o konuşmuyordu…