Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde çiftçilerle bir araya geldi. AK Parti Hükümeti'nin Türkiye'de parti devleti kurmak istediğini savunan Kılıçdaroğlu, 16 Nisan yapılanacak referandum oylamasında ‘Hayır’ için çiftçilerden destek istedi.
Türkoğlu İlçesinde 23 Nisan Parkı’nda çiftçilere hitap eden Kılıçdaroğlu, hükümet politikalarını eleştirerek, 16 Nisan’da neden 'hayır' oyu kullanacaklarını anlattı. Sandığa giderken çocukları düşünerek, oy kullanacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Hep bir arada yaşlısıyla, genciyle, kimliklerimiz farklı olabilir ama bir arada yaşayalım. Vatandaşın seçip Ankara'ya gönderdiği 550 milletvekili sayısını yaklaşık 180 trilyonla milletvekili sayısı 600 olsun, vatandaşın çocuğu 18 yaşını doldurunca El Bab’a gitsin, PKK ile eksi 45 derecede mücadele etsin ama bu Ankara'daki beylerin çocukları 18 yaşında milletvekili olsun, asker gitmesin, 2 yıl sonra da emekli olsun deniliyor. Biz de fakir fukaranın çocuğu asker gidiyorsa, bir başkasının da çocuğu askere gitsin. Bunu kabul etmiyor ve doğru bulmuyoruz. Bir adama bu kadar büyük yetkiler verilmez. Tek adam rejimini olduğu ülkeler; Suriye, Irak, Libya kan ve gözyaşı var. Hitler Almanya'yı batağa gömdü. Tek adam rejimleri her ülkeye felaket getirmiştir. Nedeni de şudur; beşer şaşar. 16’sında sandığa giderken düşüneceğiz ve mutlaka sandığa gidip oyumuzu kullanacağız. Çocuklarımız, evlatlarımız, Türkiye'miz ve geleceğimiz için. Devlet yönetimi akıl işidir. Devlet yönetiminde istişare vardır. Yani 80 milyon, bir kişiye teslim edilemez. Akıl, akıldan üstündür” dedi.
16 Nisan’da yapılacak oylamanın bir parti seçimi olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bir parti seçimi değil, kişi seçimi değil. O açıdan bütün ülkücü, milliyetçi, sosyal demokrat, liberal, mütedeyyin kardeşlerime, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün saygı değer vatandaşlarına sesleniyorum; biz birlikte yaşarsak demokrasimiz gelişir. Kimimiz işçi, emekli, memur ama hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Huzurun garantisi tek adam rejimi değildir, demokrasidir” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Bu tek adam rejimi gerçekleşir, bu adamı kandırır, satın alırsanız en geç 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyetini teslim edersiniz. Görüşlerimiz farklı, siyasi partilerimiz farklı olabilir ama beraber Türkiye'yi kuşatıp kucaklamak zorundayız. Ben bunları anlattığım zaman ‘Kılıçdaroğlu doğruyu söylemiyor.” Benim konuşma saatlerime onlar da kendi konuşmalarını denk getiriyor. İstiyorlar ki, benim anlattıklarımı millet duymasın. Sende de yürek varsa kardeşim senin istediğin televizyon kanalında niye karşıma çıkmıyorsun? Gel oturalım konuşalım. Gel kardeşim ikimiz de konuşalım. Sen yarım saat konuş, ben 15 dakika konuşacağım. Bakalım millet görsün sen mi doğru söylüyorsun, ben mi doğru söylüyorum? Onlar da biliyor ki, Kılıçdaroğlu doğruları söyler. Devlet yönetiminde aklın egemen olması lazım. Adaleti yok ederseniz, devleti yok edersiniz. Adalet, mülkün temelidir. Bugün 1 milyondan fazla mağdur aile var. Bu aileleri korumak zorundayız. Suç bireyseldir. Birisi bir suç işlediği zaman, bütün aileyi cezaevine atamazsınız, aç bırakamazsınız. O yüzden biz diyoruz ki; biz zulmün karşısındayız. Çünkü biliyoruz ki zalimin karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır.”
Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda ise Suriyelileri kendi ülkelerine göndereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Tutturmuşlar bir kişiye bütün yetkileri verelim. Sanki memleketin başka sorunu yok. Diyorlar ki, Kerkük’te o bayrağı indirin. Onlarda indirmiyor, buyur bakalım. Lafla peynir gemisi yürümez. Devlet adamı, diline hakim olmalı. Diline hakim olamayan devleti iyi yönetemez. Bunlar ne diyor; ‘Münbiç’e gireceğiz.' Gir kardeşim, elinden tutan mı var? Bir bakıyorsun tık yok. Rakka’ya gireceğiz. Kerkük’e bayrak çekildi, indir kardeşim. Çünkü sözlerinin ağırlığı yok ve hiç kimse ciddiye almıyor. Bu beni rahatsız ediyor, huzurumu kaçırıyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti, böyle bir devlet değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Ortadoğu'da, Amerika’da, Avrupa’da, Türkiye Cumhuriyetlerinde saygınlığını yok ediyorsunuz. Bekliyor acaba beni Trump arar mı, Putin arar mı? Aramıyor. Yahu sen niye Putin'e, Trump'a güveniyorsun? Niye bu millete güvenmiyorsun? Parti devleti kurmak istiyorlar. Cumhurbaşkanı, yardımcıları, bakanlar, valiler, kaymakamlar, hakimler partili olacak. Yahu peki partisi olmayan vatandaş ne olacak? Onlar da ikinci sınıf vatandaş olacak. Şuanda birinci sınıf vatandaş kim? Suriyeliler. Bir sürü dert var arkadaşlar. Diyorum ki biz birlikte hareket edersek hayırlı bir işi gerçekleştirirsek Suriyelileri de kendi ülkelerine göndereceğiz. Orada savaşı durduracağız. Biz bunu istiyoruz ama onlar diyor ki referandum yapalım evet çıkarsa, Suriyelilere vatandaşlık verelim. Nasıl verecekler? Bakanlar Kurulu yok. Bir kişiye vatandaşlık vermek için Bakanlar Kurulu kararı olmalı. Yeni rejimde bir kişi istediği kadar Suriyeliyi vatandaşlığa alabilecek. Böyle bir rezalet olabilir mi?” diye konuştu