Adana'da geçtiğimiz ağustos ayında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden polis memuru Hakkı Un'un eşi Asiye Un, kocasının Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından öldürülmüş olabileceğini ileri sürdü.
Adana Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli 19 yıllık polis memuru Hakkı Un (44), 14 Ağustos 2016 tarihinde misafirliğe gelen baldızını evine bıraktıktan sonra arızalanan otomobiline baktığı sırada bir otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı ve kaldırıldığı Balcalı Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Polis memuru Hakkı Un, eşi Asiye ve iki çocuğunun gözyaşları arasında toprağa verildi. Un'a çarpıp kaçan sürücüyü bulmak için çalışma başlatan polis, kaza yerindeki far cam parçaları ve diğer delillerden otomobilin marka ve modelini belirledi. Aracın götürülebileceği tamirhaneleri tek tek inceleyen polis, 2 günlük araştırma sonucunda Hakkı Un'a çarpıp kaçan şahsın Nezir G. olduğunu belirledi. Gözaltına alınan zanlı, emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Nezir G. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Zanlı hakkında 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 6 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
15 yıllık eşini kaybeden Asiye Un ise, eşinin ölümünün bir kaza olamayacağını ileri sürdü. Kocasının 19 yıllık polis memuru olduğunu belirten Un, "Benim eşim Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde çalışıyordu. 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'den gözaltına alınan ve tutuklanan zanlıların bütün teknik incelemesini benim eşim yapıyordu. Daha önce bize hiç 'evin kapısını kimseye açmayın, tanımadığınız kişileri eve almayın' demeyen eşim, 15 Temmuz'dan sonra bizi sık sık uyarmaya başlamıştı. Daha önce beni işe hiç bırakmazdı, 15 Temmuz'dan sonra beni hem işe bırakıyor hem de işten alıyordu. Bize açık açık tehdit edildiğini falan söylemiyordu. Sanırım biz daha çok tedirgin olmayalım diye. Ancak bizi sürekli korumaya çalışıyordu. Ben bu nedenle eşimin kaza sonucu öldüğüne inanmıyorum, onun öldürüldüğüne inanıyorum" dedi.
Un, bu iddiasını kasım ayında görülecek olan mahkeme salonunda da dile getireceğini söyledi. Asiye Un, hiç kimseden para istemediğini, çocuklarının da iş talebi olmadığını belirterek şöyle devam etti:
"Tek isteğim eşimin şehit sayılması. O polis memuru olduğu için o gururu ben de, çocuklarım da yaşamak istiyor. Vatan sağolsun ama eşimi şehit saysınlar."
"Hastaneye gelip bizi izlemiş"
Eşine çarpan şahıstan şikayetçi bile olmayabileceğini ifade eden Asiye Un, "Ben önce olabilir, kaza diye düşündüm. Ama sonra çarpan şahıs gelip özür bile dilemedi. O kaçmayı denedi. Bende şikayetçi oldum. Mahkemede ben zanlıya 'Vicdanın hiç sızlamadı mı, niye gelip özür dilemedin' diye sordum. O da bana, 'Kaza günü bütün hastaneleri dolaştım çarptığım kişi öldü mü diye, en sonunda sizi Balcalı Hastanesi'nde gördüm. Çok perişan haldeydiniz korktum' dedi. O zaman adam kocamın ölüp ölmediğini öğrenmek için hastane hastane gezmiş, sonra da kaçmış. Korkan insan gider polise teslim olur, kaçar mı" diye konuştu.
Asiye Un, kazadan sonra zanlının yakalanmamak için gidip başka bir araca çarptığını belirterek, "Zanlı yakalandığında ben bu araca çarptım, kaza yaptım demek için gidip başka bir otomobile de çarpmış. Yani kafasında hiç teslim olmak yok. Orada bir can gitmiş, zanlının yaptıklarına bak. Bu nedenle ben şikayetçiyim ve ceza almasını istiyorum" dedi.
Bu arada, yetkililer polis memurunun istirahatli olduğu gün trafik kazası sonucu hayatını kaybettiği için şehit sayılamayacağını ancak 19 yıllık polis memuru olduğu için ailesine emekli maaşı bağlanacağını ve hak ettiği kadar tazminat ödeneceğini bildirdi.