2015 yılı ekonomik anlamda nasıl geçti?
2015 yılında global piyasaları meşgul eden en önemli iki gündemin ABD Merkez Bankasının (FED) faiz artış beklentisi ve başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin yavaşlayan büyümeleridir. Emtia fiyatlarındaki gerileme de global piyasaları etkilemektedir.
Global pazarlardaki olumsuzluklara ilave olarak genel seçimler sürecindeki siyasi belirsizlik ve komşu ülkelerimizde yaşanan iç karışıklıklara bağlı jeopolitik riskler Türkiye ekonomisini bir hayli zorlamıştır. Bütün bunlara rağmen son dönemde canlanan iç tüketimin de katkısı ile yılı kapatıyoruz. 2015 Ocak-Kasım döneminde ihracatın düşmesi, düşen emtia fiyatlarına ve euro/dolar paritesine bağlıdır. İhracat dolar bazında azalmasına rağmen miktar bazında artmıştır. Bu veriler ışığında Dünya ve Türkiye ekonomisi açısından zorlu geçen bir yılı az hasarla atlattığımızı düşünüyorum.
2016 yılından beklentileriniz nelerdir?
Yeni yılda en önemli gündem maddesi ekonomi olmalıdır. Doların değerlenmesinin ve faizlerin artmasının beklendiği bir ortamda gerek yeni yatırımların hayata geçmesi gerekse bu yatırımlar için gerekli sermayenin ülkeye çekilmesi konusunda ekstra gayret sarf edilmelidir. İlave olarak bölgemizdeki jeopolitik riskler de eklendiğin de Türkiye’nin 2016 yılı için ekonomik ve politik performansı daha da önemli hale geliyor.
2 yıl aradan sonra AB ile yeni fasılların açılması, bunların başlığının da ‘’Ekonomik ve Parasal Politikalar’’ olması son derece önemlidir. Türkiye’nin ekonomik ve demokratik alandaki gelişiminde kritik role sahip AB ile müzakerelerin hükümet tarafından yeniden gündemin üst sıralarına taşınması 2016 yılına umutla girmemizi sağlamaktadır.
Hükümet Eylem Planının Kahramanmaraş’a ve Türkiye’ye katkıları nelerdir?
Açıklanan hükümet eylem planın da Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedeflerine ulaşması için gerekli, katma değerli ihracat artışını sağlayacak inovasyon, Ar-Ge, tasarım, markalaşma ve girişimcilik gibi maddelere yer verilmesini Karamanmaraş iş dünyası olarak son derece olumlu buluyoruz.
Yeni Türkiye’nin yeni bir başarı hikayesi yazması için katma değer, ar-ge ve inovasyonu merkeze alan ihracata dayalı yeni ekonomiyi hayata geçireceği inancındayız.