Ayşe Karayağlı kimdir?
1977 Kahramanmaraş doğumluyum. İlk orta ve lise tahsilimi Kahramanmaraş’ta yaptıktan sonra Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nden 2000 yılında mezun oldum. Tekstile gönül verenlerdenim. Bu mesleğe, severek ve isteyerek başladım, halen de severek devam ediyorum.. Mesleğimin tüm süreçlerini öğrenmek ilk hedefimdi. İşe Üretim halkasından başladım. Bu anlamda ilk profesyonel iş yerim olan “Bozkurt Konfeksiyon”da 3 yıl boyunca Üretim ve Kalite Güvence Mühendisi olarak çalıştım. Sıra pazarlama ve tedarik halkasına gelmişti. İstanbul’da “Abbate” firmasında pazarlama departmanında çalıştım. Daha sonra zincirimiz biraz daha genişledi markalaşmayı öğrenmek istedim. “Çift Geyik Karaca”da bir yıl boyunca ürün yöneticisi olarak çalıştım . Sıra Uluslararası firmalara geldi. “Marks & Spencer” firmasında da çalıştım. Marks & Spencer firmasının tüm Türkiye ve Kuzey Afrika’nın takiplerini yapıyorduk ve aynı zamanda fiyatlandırmayı yapıyordum. Zincirimizin bir çok halkası tamamlanmıştı. İstanbul’da kazanmış olduğum tecrübe ve birikimi kendi memleketimde daha iyi kullanmak adına K.Maraş’a geri döndüm. “İskur Konfeksiyon”da fabrika müdürü olarak işe başladım. “İskur Konfeksiyon”da yurt dışı pazarlama, satış, üretim, tüm alanlarda koordinasyon görevi üstlendim.
Ürün tasarımını yaptık, gerekli hammadde, kumaş ve aksesuarı hazırladık, kumaşı dikerek ürün haline getirdik ve pazarladık. Sıra zincirimizin son halkası olan perakende sektörüne gelmişti. Bu süreci Türkiye’nin en iyi perakende firması “Boyner”de çalışarak tamamlamak istedim. 2009 yılında Boyner Mağazası’nda göreve başladım. Burada 2 bin metrekare mağazamızın içerisinde 70 çalışanımız var. 400’den fazla markayla çalışıyoruz.
KAHRAMANMARAŞLI, BOYNER’E ALIŞTI
Kahramanmaraş, aslında çok bilinçli müşterilere sahip. Kalitenin ve Markanın çok iyi bilincinde olan halkımız var. Boyner olarak İlk etapta biraz zorlandık. Çünkü şehrimizde departman store dediğimiz birçok markanın ve kategorinin yer aldığı mağaza yapısı Kahramanmaraş’ta yok denecek kadar azdı. Daha çok butik mağazacılığın yaygın olduğu perakende yapısı vardı. Müşterilerimizin bu şekilde katlı mağazacılığa alışma süreci biraz zor oldu. Fakat zamanla bizlerin de yardımıyla müşterilerimiz department store alışveriş yapısına alıştı ve şu an iyi bir noktaya geldik. Bekleneni verdiğimizi düşünüyorum.
Burası da büyük bir işletme, büyük bir yatırım ve her yatırımda olduğu gibi belli bir süreç içerisinde büyümekte. İşletmenin oturma süreci en az 3 yıl içinde tamamlanır ve biz bu sürece girdik. Boyner’in yaklaşık 70 mağazası var ve büyük bir mağazalar zincirine sahip. Onların içerisinde biz Kahramanmaraş olarak şu anda en fazla büyüme oranına sahip mağazayız.
CEVHERLERİN ORTAYA ÇIKARILMASI LAZIM
İyi bir eğitime ve deneyime sahip olduğumu düşünüyorum. Ben Kahramanmaraş’a dönüş kararı aldığımda herkes beni eleştirdi. Özellikle İstanbul’daki çalışanlarım, yöneticilerim beni çok eleştirdiler. İş, kariyer benim için bir noktaya kadardır. Daha fazla verimli ve faydalı olacağım işleri yapmam gerektiğini düşünüyorum. Her şey mesai saatinden ibaret değildir. İstanbul’daki hayatımda mesai saati 08.00–18.00 arasıydı ve istesek bile bunun üzerine çıkamıyorduk. Daha çok sistemi oturmuş ve profesyonel firmalardı. Bu nedenle daha fazlasını istediğim için Kahramanmaraş’a geri döndüm. Tabi ki yapmam gereken işi yapacağım ama bunun dışında, çevreme, insanlara faydalı olmam gerektiğine de inanıyorum. O birikime sahip olduğumu da düşünüyordum. O niyetle Kahramanmaraş’a geri döndüm. Ama burada sivil toplum kuruluşlarında, gençlere çok fazla fırsat verilmediğini ve gençlerin çok fazla önünün açılmadığını düşünüyorum. Memleketimizde çok başarılı insan var. Ama bu insanların önü maalesef açılmıyor. O cevherlerin çıkarılması ve değerlendirilmesi gerekir. Bu sadece, sanayi ve ticaret anlamında değil, ilerideki hayatımızda daha iyi yaşam şartlarına sahip olmamızda, şehrimiz ve memleketimiz adına önemlidir.Artık daha iyi yöneticilerin ve daha iyi siyasetçilerin çıkması da lazım. Bunun alt yapısını da sağlamamız lazım. Nasıl ki sporda alt yapı olmadan başarı elde edilemiyorsa, bu, her alanda böyledir.
GENÇ GİRİŞİMCİLER KURULU ÇALIŞIYOR
Genç Girişimciler Kurulu’nda, genelde iş sahipleri oluyor. Ben de aktif olarak, bir şeyler yapmak istediğime inandığım için oradayım. Faydalı olabileceğime inandığım için oradayım. Genç girişimcileri de amacına ulaşırken, doğru bir yol üzere olduklarını görüyorum. Onların arasında destek göreceğimi ve kendimi daha iyi ifade edeceğime inandığım için orada yer almak istedim.
Bizim çok fazla beklentilerimiz var. Çünkü ileriye dönük, benim hem iş, hem sosyal alanda projelerim de var. Bunlar için gerekli olan iletişim, bilgi vb. konularda, kuruldaki arkadaşlardan faydalanmak gerektiğini düşünüyorum. Bu bir ekiptir. Memleket için faydalı olacak işler yapılabileceğine inanıyorum.
KENDİ İŞİMİ YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM
Üretim, pazarlama, satın alma, markalama vb. tüm bunları topladığımda, bir tecrübe edindiğimi düşünüyorum. Benim en büyük idealim, topluma biraz daha faydalı olmak. Bunun için de kendi işimi yapmak isterim. Şöyle bir düşünüldüğü zaman, Kahramanmaraş Türkiye’nin, tekstil alanında en iyi illerinden biri. Üretim ağırlıklı bir şehir. Fason çalışan bir şehir. Artık fason yerine, kendi markasını üretebilen bir şehir haline gelmemiz lazım. Benim hayalimde kendi markamı oluşturmak var. Bu markalaşmayı, bir sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde yapmak istiyorum. Örneğin muhtaç insanlara iş verme imkanım olmasını isterim. Yani öyle bir marka olsun ki bu, bir şeyler temsil etsin. Sadece isim değil, arkasında manevi değeri olan bir marka olsun, istiyorum.