Mahalleye isim olarak verilen Karaziyaret, adını üniversite kampüsü içerisinde kalan ve mezarlık olarak bilinen tepedeki Ziyaret’ten almaktadır. Halit bin Velit komutasındaki İslam ordularınca 637’de fethedilen Maraş’ın fethinde bulunan sahabi ve tabiinden şehit olanların mezarlarının burada olduğu bilinmektedir. Maraş’ın fethine katılmış olan sahabeden mikdad bin esved’in de bu mezarlıkta defnedildiğine inanılır. Ayrıca Kara adıyla anılan bir zatın mezarının da burada olduğuna inanıldığından bu ismi almıştır. Kara lakaplı zatın Mikdad bin Esved olabileceği de söylenmektedir.
Mikdad bin Esved sahabenin ilklerindendir. Asıl adı Mikdad bin Amr’dir. Ancak, kendisini evlatlık olarak kabul eden Esved bin Abdiyagüs ismine izafeden Mikdad bin Esved olarak anılmaya başlanmış ve bu unvanla meşhur olmuştur. Dolayısıyla, bazen kaynaklarda Mikdad bin Amr bazen de Mikdad bin Esved olarak geçmektedir. Tüm tarihçilerin ortak kanaatiyle İslamı seçtiğini ilan eden ilk yedi kişiden biridir. Bedir, Uhud, Hendek ve bütün İslam savaşlarında bulunmuş sayılı savaşçılardandır. Bedir Savaşı’nda bütün İslam askerleri yaya idi yalnız kendisi atlıydı. İşte onun için Allah yolunda ilk at koşturan Mikdat’tır” denildi.
Hicretin ikinci yılında Bedir Savaşı başlayacağı sırada, Peygamberimiz Eshabın ileri gelenlerini toplayıp onlarla istişare etti. Henüz Müslümanlar çok azdı. Harp için hazırlıkları yok sayılırdı. Maddi imkanları azdı. Hz. Mikdad şöyle konuştu: - Ey Allah’ın Resulü! Cenab-ı Hakkın emirleri ne ise, bize bildir. Biz, size itaat ederiz, Yahudilerin, Hz. Musa’ya söyledikleri gibi, “ Sen Rabbinle beraber git de, düşmanlarla savaş!.. Biz burada, seni bekleyicileriz. “ demiyoruz. Biz hepimiz, senin sağında, solunda, önünde arkanda harp etmeye hazırız.
Bu sözleri işiten sevgili Peygamberimizin mübarek yüzleri aydınlandı. Çok memnun oldular. Çünkü kuvvetli bir müşrikler ordusu üzerlerine geliyordu. Onun, bu feragat ve şecaat misali sözlerinden son derece memnun olan Peygamberimiz, ona dua etti. Hz. Mikdad’ın söyledikleri çok tesir etti. Diğer Eshab da, onun gibi konuştular. Böylece, İslamın ilk harbi ve ilk zaferi gerçekleşti.
Bedir Savaşı’nda büyük bir kahramanlık gösteren Mikdad bin Esved, bu savaşta İslam ordusunda süvari idi. Bunun için kendisine, Resulullah ın süvarisi denilirdi.
Hz. Mikdad, ot atmakta, binicilikte son derece mahir bir yiğitti. Bedir’deki kahramanlıkları siyer ve hadis kitaplarında anlatılmaktadır.
Zamanının büyük bir bölümünü Peygamber Efendimiz ile birlikte geçirmeye gayret gösteren Mikdad, Mekke’nin Fethi, Huneyn Savaşı ve Tebük seferinde de bulundu. Peygamber Efendimizin son haccı olan Veda Haccı’nda da bulundu. Peygamber Efendimizin dua ve iltifatlarına mazhar oldu. Bir seferinde; “ Allah baa ashabımdan dört kişiyi özellikle sevdiğini bildirip, benim de onları sevmemi buyurdu ki bunlar; Ali, Mikdad, Selman ve Ebu Zer’dir. “ diye buyurdu.
Mikdad, Hz. Ebu Bekir (ra) tarafından, Kur’an-ı Kerim ayetlerini bir araya getirme ve toplamakla görevlendirdiği heyetin içinde yer aldı. Hz. Ömer (a) zamanında da hizmetlerini devam ettirdi. Ayrıca, bu dönemde gerçekleştirilen Suriye Seferi ve Mısır’ın fethine katıldı. Mısır Seferi sırasında Amr bin As’a (ra) yardım için gönderilen kuvvetlerin komutanlığını üstlendi. Yine Hz. Ömer tarafından, vefatından sonra, şura ehlini çağırıp bir evde toplama ve içlerinden birini halife seçinceye kadar onları orada tutmakla görevlendirildi. O da bu emrin gereğini yaptı.