Kahramanmaraş’ta 95 sivil toplum kuruluşu, 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tam destek verdiklerini açıkladılar.
Kahramanmaraş Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği toplantı salonunda 95 sivil toplum kuruluşu adına açıklama yapan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ahmet Kuybu, Cumhurbaşkanı Adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olduklarını söyledi.
Son dönemlerde millet olarak, devlet ve İslam alemi olarak zorlu süreçten geçildiğini belirten Kuybu, “10 Ağustos'ta tarihe bir seçim daha eklenecek. Millet olarak ilk kez doğrudan kendi irademizle Cumhurbaşkanını seçeceğiz. Bu seçim sancılı ve çalkantılı bir sürecin sona ermesi, zorlu yolun aydınlığa ulaşmasında simgesel bir dönüm noktası olarak tarihe geçecektir. 12. Cumhurbaşkanının doğrudan milletin oylarıyla seçilecek olmasını,vesayeti tasfiye sürecinde son aşamaya gelindiğinin tescili olarak görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin çok daha büyük anlam taşıdığını kaydeden Kuybu, “Milletin oylarıyla seçilecek ilk Cumhurbaşkanı, kadim medeniyetimizin ihyası ve yeniden büyük Türkiye davalarının öncüsü olma sorumluluğunu da üstlenecektir. Milletin oylarıyla seçilecek Cumhurbaşkanımız; istikbal, istiklal ve istikrar noktasında büyük bir ivme yakalayan ülkemizin demokratikleşme, sivilleşme ve özgürleşme yolculuğunun da liderliğini yürütecektir. Türkiye’yi bilen, milletiyle ortak ya da benzer bir hayat öyküsüne sahip, milletle aynı sıkıntıları çeken, milletin sevinçlerine ortak olan, gelenek ve göreneklerini bilen ve yaşayan, medeniyet değerlerine sahip çıkan ve yayan, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dengelerini iyi bilen ve yönetebilen bir Cumhurbaşkanı istiyoruz” diye konuştu.
Kuybu, konuşmasının devamında, “Üniversite kapılarından geri çevrilen genç kızlarımızı, Kur'an kurslarına gidemeyen çocuklarımızı, başörtülü olduğu için memurluğu sona erdirilen kadın kardeşlerimizi, Kürt olduğu için ötekileştirilenleri, kesintisiz eğitim uygulamasıyla kendi çocuklarına ve gençlerine zulüm eden devlet anlayışını, katsayı uygulamasıyla meslek liselerinin kapanma noktasına geldiği günleri bu ülkede yaşadık. Maalesef yıllarca ülkemizde kendi vatandaşını tehdit olarak görüp darbe yapan, muhtıra yazan ceberut devlet anlayışı hüküm sürdü. Bir yandan ötekileştiren devlet, diğer yandan kan pazarı kuran terör örgütü binlerce can aldı, çözümsüz geçen otuz yılımız heba oldu. 28 Şubat zulmünün etki ve travmaları hala devam etmekte. Son yıllarda yapılan reformlar ve gelişmelerle millet daha özgür, daha müreffeh, daha huzurlu. Hayat kalitemiz sürekli yükseliyor. Çözüm süreciyle birlikte analar ağlamıyor, terör ve terör mağduriyeti sona eriyor. Kesintisiz eğitim dayatması sona erdirildi. İmam-hatip ortaokulları açıldı. Seçmeli Kur'an ve siyer dersleri getirildi. Katsayı uygulaması bitirildi. Kız öğrencilerimiz ve kadın kamu görevlisi kardeşlerimiz başörtüsüyle eğitim görebiliyor ve kamu hizmeti sunabiliyor. Artık, hak ve özgürlüklerin esas alındığı, yasakların istisna olduğu bir Türkiye var. Sivil toplum ve devlet kuruluşları ile Filistin, Arakan, Bosna, Somali, Suriye ve nerede yardıma muhtaç birileri varsa ensar gibi yardıma koşan bir Türkiye var” ifadelerine yer verdi.