Müftü Sürgeç; “Biz din görevlileri ülkemizin en zor zamanlarında toplumun hep önünde yürüdük ”
Kahramanmaraş’a İl Müftüsü olarak atanan Celal Sürgeç kentte görev yapan din görevlileriyle bir araya geldi.
Mehmet Akif Ersoy Kültür merkezinde yapılan toplantının açılış Kur’an tilaveti Ulu Cami İmam hatibi Fatih Çetinkurt tarafından okundu. Onikişubat ve Dulkadiroğlu Müftülüğüne bağlı İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlar toplantıya eksiksiz katıldı.
Metropol Onikişubat ilçe Müftüsü Abdullah Demir görevlilere Diyanet işleri başkanlığınca belirlenen talimat ve yapılması gerekli konular hakkında bilgi verdi.
Daha sonra görevine yeni başlayan çiçeği burnunda Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç, din görevlilerinin moral ve motivasyonuna katkı sağlamak amacıyla kürsüye çıktı, din hizmetlerinde verimliliğin arttırılmasına yönelik duygu ve düşüncelerini anlattı. Müftü Sürgeç, Kahramanmaraş’a yönelik din hizmeti stratejisi geliştirilmesi ve buna göre bazı projelerin hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti.
Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç konuşmasının başında din görevlilerinin, gerek Milli mücadelede ülkenin kurtuluşunda ve kuruluşu aşamasında,gerekse 15 Temmuz da Salalarıyla millete onderlik yapmada toplumun önünde yürüdüğünü dile getirdi. Hz Peygamberin değimiyle iki sınıf insanın topluda etkin olduğunu, bunların başında Âlimler ve Amirler geldiğini de belirten Müftü Sürgeç, “Bu iki insanın duruşu sağlam olursa bütün insanlar sağlam olur, güzel olur, iyi olur. Ama bunlar dejenere olursa bütün toplum yozlaşır. İşte bunlar Âlimler ve amirlerdir. Önce kimi saydık? Âlimleri saydık. İşte bu, bizim için çok önemlidir" şeklinde konuştu.
İl Müftüsü Celal Sürgeç, çok kaliteli bir din adamı portresini işleyen bir dizi filme ihtiyacı olduğunu belirterek, “ insanlar üzerinde yeni bir algı oluşturan bir İmam portesini işlemeliyiz. Çünkü üzerimizde uzun yıllar romanlarda, tiyatro ve beyaz perde de hiçte hoş olmayan algılar oluşturuldu.”dedi.
İl Müftüsü Celal Sürgeç konuşmasının sonunda Diyanet işleri başkanlığına güvenin arttığını da belirterek; “ Bir takım dini oluşumların Ülkeyi 15 Temmuz’a kadar götürmeleri sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığımıza çok büyük bir şekilde güven oluşmuştur. Ama aynı oranda da beklenti vardır. Eğer bu beklentiye, bu güvene biz cevap veremezsek sadece kendimizi memur olarak görürsek, idealimizi, hedefimizi, aşkımızı, gayemizi, muhabbetimizi yitirirsek ve bu anlayışla devam edersek halkın beklentisine cevap veremez isek inanın halk yeni arayışlar içine girecektir. Bu arayışları, bu açıkları kontrol altına alamazsak kim bilir kimler doldurmak için harekete geçeceklerdir. Onun için bu Ülkenin, Türkiye’mizin çok güçlü olması lazım. Çünkü bütün insanların, bütün Müslümanların merkezi, umudu, Ümidi burasıdır. Bakın Mehmet Akif ne güzel söylüyor; "Müslüman Yurdu her yerde felaket vurdu. Bir bu toprak kalıyor dinimizin son Yurdu!. Bu da çiğnendi mi, çiğnendi demek şer'i mübin; Hâk-Sâr eyleme yâ Rab, onu olsun... Âmin” dediği gibi Allah’ım şu toprakları haki zar eylemesin, yerle bir eylemesin. Onun için güçlü olmamız lazım. Güçlü olabilmemiz içinse hepimizin çok çalışması, toplumu çalıştırması lazımdır."şeklinde konuştu.
Toplantı iyi dilek ve temennilerle sona erdi.