Kahramanmaraş Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Kentimiz çok büyük bir felaket atlattı. Yaralarımız hala çok taze, çok derin. Plansız şehirleşmenin kentimizi nasıl bir felakete sürüklediğini, kent planlamasının insan hayatı için ne denli önemli olduğunu hep birlikte öğrenmiş olduk. Yaşadığımız felaketten büyük dersler çıkarmak zorundayız. Önceden yapılan hataları tekrarlamadan, şehrimizin yeniden imar edilmesi gerekmektedir.
Yaşamış olduğumuz 6 Şubat deprem felaketleri sonrasında kentimizin ayağa kaldırılması, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması için kritik kararlar alınırken şehrin teknik insanları olan mimar ve mühendislerin sürece dahil edilmesi, alınacak kararların teknik zeminden uzaklaşmadan alınması gerekmektedir.
Yıkımın en fazla olduğu kent merkezinin geniş ölçekli bir planlama ile tek elden yapılması gerekmektedir. Uygulama için sermaye gücü fazla olan Toki ve Emlak Konut’un şehir merkezine gelmesi gerekmektedir. Bu bölgede imar planlamasının bir an özce hayata geçirilmesi hayati önem taşımaktadır. Şehir merkezinde yerinde dönüşüm ve hak sahipliliği mevzularının yeni imar düzenlemesinin önüne geçmemesi şehrimizin bundan sonraki yüz yılı için hayati önem taşımaktadır. Özellikle ulaşım aksının yeniden ve detaylı düşünülmesi gerekmektedir. Kahramanmaraş’ın ulaşım odaklı bir imar planına ihtiyacı vardır. Özellikle Onikişubat bölgesinde ana ulaşım aksı yer altına alınarak büyük bir nüfus değişikliği yaşayan ilçedeki trafik problemine ivedilikle çözüm aranmalıdır. Raylı sistem ulaşım planının yeni imar planına entegre edilmesi gerekmektedir.
Kentin Büyüme aksları belirlenmeli ve makro ölçekten başlanacak bir imar planı ile kentin 50 sene sonrasını düşünerek hareket etmeliyiz. Batıda Tekir, Doğuda Peynirdere’ye kadar imar planının oluşturulması gerekmektedir. Şehrin turizm odaklı imar planı Döngele, Başkonuş, Ilıca, Tekir, Yedikuyular bölgelerinde özellikle çalışılmalı, bu bölgelerde deprem sonrası oluşan kaçak yapılaşmanın önüne geçilerek planlı bir şekilde büyümesi sağlanmalıdır.
Çevre şehircilik il müdürlüğünde kentin teknik insanlarının yer aldığı kent estetiği birimi oluşturulmalıdır. Yerinde dönüşüm projelerinin dış cephe çalışmaları bu kurula proje müellifleri tarafından sunularak kurul tarafından onaylanmalıdır. Yerinde dönüşüm projelerinin tip proje olmaması, şehrin kimliğine ve dokusuna uygun şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Kadastro dönüşüm parametrelerinin oluşturulması için felaket olmamış illerden görevlendirmeyle şehrimize harita kadastro mühendisleri gönderilmelidir.
Bu süreçte Mimarlar odası olarak birçok cevaplanmayan sorumuz oluşmuştur. Bu soruların açığa kavuşturulmasını, evinden memleketinden olmuş hemşerilerimizin aylardır mücadele ettiği belirsizliklerin giderilmesini talep ediyoruz.
Kentin yeniden inşasına kentteki potansiyel tehlikeler (dere yatakları, yeni oluşan faylar, zemin sıvılaşması olan bölgeler vb.) göz önüne alınarak oluşturulacak yeni bir imar planı ışığında devam edilecek mi? Yoksa yerinde dönüşüm odağa alınarak, yıkılan binaların yeni kat yükseklikleri ile ayağa kaldırılması bir yeniden inşa yöntemi olarak kabul mü edilecek?
Orta hasarlı binaların güçlendirilmesi ile alakalı süreç nasıl olacak? Bu konudaki asgari koşulların olduğu yeni bir yönetmelik çıkacak mı?
Güçlendirme projelerinin ruhsat ve denetim mekanizması nasıl olacak? Vatandaşa halihazırda güçlendirme işi yaptığını söyleyen firmalar hangi koşullara uygun güçlendirme projesi hazırlayabiliyorlar? Eğer bu firmalar bir denetime tabi değilse, depremde hasar almış konut neden denetimsiz güçlendirme uygulamalarına maruz kalıyorlar?
Sağlam bölgelerde yer alan natamam inşaatlara ne zaman başlama izni verilecek? Açıklanan yeni kat yükseklikleri referans alındığında natamam inşaatlar için nasıl bir ruhsat süreci izlenecek?
Belediyelerin imar birimleri uzun bir süredir çalışmıyor. Ruhsat süreci başladığında oluşacak yığılma için nasıl bir çözüm düşünülüyor?
Yerinde dönüşüm projelerinde 500 bin hibe 500 bin kredi miktarları ruhsat çıktığı andaki enflasyon farkı eklenecek mi? Aksi takdirde ruhsat çıkana kadar olacak süreçte alınacak hibe enflasyonda eriyecektir. Bu durumun önüne nasıl geçilecek?"