Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
İçinizden (herkesi) hayra çağıran, iyiliği (meşru şeyleri; tevhidi ve sâlih ameli) emreden ve kötü olandan men eden bir ümmet (bir topluluk) olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Al-i İmran/104 )
O (mü’min) kimseler ki kendilerine yeryüzünde iktidar, mevki (ve servet) versek (şımarıp sapmazlar,) namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, (İslâmî ölçülerde) iyiliği emrederler ve kötülükten menederler. (Çünkü bilirler ki, bütün) işlerin sonu ancak Allah’a ait(tir ve O’na dönecek)tir. (Hac/41)
Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velîleri (dostları ve yardımcıları)dır. İyiliği (tevhidi ve sâlih ameli) emrederler, kötülükten/kötü olan şeylerden menederler; namazı dosdoğru/gereğine uygun kılarlar, zekâtı verirler, Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah bu kimselere rahmet edecek (bağışlayacak)tır. Şüphesiz Allah mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe/71)
SON PEYGAMBER (SAV)
(Ey Resûlüm!) De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.”
(3/ Al-i İmran Suresi: 31)
Huzeyfe’ den (ra) rivayet edildiğine göre, Nebî (sas )şöyle buyurdu:
“Canımı gücü ve kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, ya iyilikleri emreder ve kötülüklerden nehyedersiniz, ya da Allah kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azab gönderir. Sonra Allah’a yalvarıp dua edersiniz ama, duanız kabul edilmez.” (Tirmizî)
Ebû Zeyd Üsâme İbni Zeyd İbni Hârise (ra) şöyle dedi:
Resûlullah’ı (sas)i şöyle buyururken işittim:
“Kıyamet günü bir adam getirilir ve cehennem ateşine atılır. Bağırsakları karnından dışarı çıkar ve onlarla birlikte değirmen döndüren merkeb gibi döner durur. Cehennem halkı onun yanına toplanırlar ve derler ki:
– Ey filân! Sana ne oldu? Sen iyiliği emredip kötülükten nehyetmez miydin? O kişi de:
– Evet, iyiliği emrederdim, fakat kendim yapmazdım, münkerden nehyederdim, fakat kendim yapardım, der.” (Buhârî, Müslim)
O’NUN (sas) AHLAKI KUR’AN’DI
O, (Allah) hikmeti dilediğine verir. Kime de hikmet nasip etmişse, muhakkak ona çok hayır verilmiştir. (Bu âyet ve öğütleri) olgun akıl sahiplerinden başkası düşünemez. Bakara/269
BAYEZİD-İ BESTÂMİ (RA) BUYURDULAR Kİ:
Namazı nasıl kılarsın diyenlere Bayezid-i Bestâmi Radıyallahu anh buyurmuştur ki:
“ Buyur ya Rabbi, emrini yerine getirmek üzere tekbir alıyorum, diyerek namaza başlarım. Tertil üzere Fatiha ve zamm-ı sureleri okurum, tazim ile rükua varır, tevazu ile yere kapanıp secde ederim. Veda selamı gibi selam verip namazımı huşu ile tamamlarım.
Bayezid-i Bestâmi Radıyallahu anh açlık ile ilgili ise şöyle buyurmuştur:
"Açlık bulut gibidir, insanın kalbine açlık sayesinde hikmet yağmurları yağar."
Sordular:
- Marifeti neyle buldun? Şöyle cevap verdi:
- Aç karın ve çıplak bedenle.
- Açlığı neden bu kadar övüyorsun diyenlere:
- Eğer Fir'avn aç olsaydı, ilahlık iddiasında bulunmazdı, diye karşılık verdi.
BİR SORU BİR CEVAP
Soru: : Bir sergi veya bir namazlık üzerinde bir âyet-i kerîme veya Allah'ın ismi yazılı bulunsa üzerine oturmak veya namaz kılmak caiz midir?
Cevap
Bir sergi veya namazlık üzerine âyet-i kerîme veya Allah'ın isim yazılı olursa üzerine oturmak veya namaz kılmak caiz değildir. Ayet-i Kerîme'ye ve Allah'ın ismine karşı sû'i edebdir.