İyi Parti Kurucu İl Başkanı Opr. Dr. Faruk Atlı, Gazeteci Mesut Tuğrul’un moderatörlük yaptığı ve Serkan Ercüment Kuzu’nun konuk gazeteci olarak katkı sağladığı Kanal 46 ile Moderatör Tv ortak yayınlı “Gündem Kahramanmaraş” programına konuk oldu. Ülke gündemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Atlı, mevcut durumda ülkenin en büyük ihtiyacının erken seçim olduğunu hatırlattı.
İyi Parti Kahramanmaraş Kurucu İl Başkanı ve KBB uzmanı Opr. Dr. Faruk Atlı, Gazeteci Mesut Tuğrul’un sunduğu şehrin nabzını tutan “Gündem Kahramanmaraş” programına konuk oldu. Programa Kahramanmaraş Akdeniz Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Gazeteci Serkan Ercüment Kuzu, konuk olarak katkı sağladı. Tuğrul ve Kuzu’nun Kanal 46 ve Moderatör TV ortak yayınındaki programda sorularını yanıtlayan Atlı, pandemi dönemi genel politikaları eleştirirken, vatandaşlara aşı olmaları konusunda da uyarılarda bulundu. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kahramanmaraş programıyla ilgili değerlendirmede de bulunan Atlı, Akşener’in Kahramanmaraş’taki coşkudan memnun kaldığını ifade etti. Ekonominin oldukça kötü olduğunu ve Türkiye’nin yüzde 25’inin açlık sınırının altında kaldığını vurgulayarak, ülkenin en büyük ihtiyacının erken seçim olduğunu söyledi.
PANDEMİ ORTAK KARARLARLA BİTEBİLİR
Tüm soruları yanıtlayan Atlı’nın konuşmalarından satış başları; “Pandemide yapılan strateji hataları sebebiyle vaka sayıları artarak devam ediyor. Her gün 200 civarı insan hayatını kaybediyor. Süreç sadece sağlık bakımından değil, ekonomi ve yönetimsel bakımdan da bütün sistemleri alt üst etti. Bu dönemde bütün Dünya’nın ortak bir tedbir uygulaması gerekir. İnsanları hızlı bir şekilde eş zamanlı aşılamak gerekiyor. Bunun başka çözümü yoktur. Her gün kurallar değişiyor, karantina süresi kısalıyor, tekrardan uzuyor. Bu konuda doğru tektir, bu hastalığın bulaşma süresi 14 gündür. Hastalığın bulaşmasının 2-3 gün sonrası tespit edildiğini düşünülüyor ise 12 gündür. Daha az karantina süresi uygulamaları maalesef bulaşmayı artırır. Bir insan günde 20 kişiye bu hastalığı bulaştırabilir. Bu yüzden sıkı tedbirler alınması gerekmektedir. Pandeminin altından en kolay kalkabilecek devlet bizim, Dünya’daki birçok ülkeden önce Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü kurup birçok aşıyı orada üretip halkımıza uygulamış devletiz. Bu nedenle daha kolay şekilde bu pandeminin altından kalkabilirdik. Maalesef böyle bir şey olmadı. Bu kafayla gidilirse de 4-5 sene daha bu pandeminin sıkıntısını çekeriz. Bulaşmayan mutasyon ortaya çıkana kadar bekleme durumunda kalırız. Günde 80-90 hastayı muayene ediyorum; ortalama günlük 10 vakaya rastlıyorum. Çok fazla sayıda hasta var, birçok sağlık personeli omicrona yakalanmış durumda. Aşıdan beklentimiz yüzde 50-60 oranında insanı korumasıdır. Aşının yüzde 100 koruması gibi bir şey yoktur ama yüzde 50-60 bile çok önemli orandır. Aşı takvimini takip etmek gerekiyor. Aksatmamak gerekiyor. Şu anda aşı takvimine göre vurulması gereken aşıları vurulanların oranı yüzde 15 civarındadır. Bunun devletlerin kendi başına yapacağı program ile değil de Dünya Sağlık Örgütü’nün tüm devletler için ortak alacağı kararlar ve aşılama ile ortadan kalkacağını düşünüyorum. Dünyanın her yerinde aynı anda kapanmalar olacak ki bu dönemde yapılan aşılamalar ile toplumsal bağışıklık kazanılacak. Örneğin, burada kapanma oluyor ama buraya diğer ülkelerden insanlar geliyor. Bu durum pandeminin yok olmasına engel oluyor.”
MERAL HANIM KAHRAMANMARAŞ’TAN MEMNUN KALDI
Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in Kahramanmaraş programı, 1,5 günden biraz fazla sürdü. Gece Malatya havaalanından Elbistan’a geçtik ve sabahında programa Elbistan İlçemizden başladık, ardından Afşin ve Göksun’da da programlar düzenleyerek Kahramanmaraş’a geldik. Meral Hanım ile yaptığımız değerlendirmede Kahramanmaraş’taki coşkudan çok memnun kaldığını söyledi. Kahramanmaraş programı sonrası gittiğimiz yerlerde de güzel coşku vardı. Güneş iyilerle birlikte doğacak. Öyle bir güneş doğacak ki bu güneşe kar dayanmayacak.
MEMLEKETİN PROBLEMLERİNE ÇÖZÜM ÜRETMEK İSTİYORUM
Mesaiye başladığımda her şeyi unuturum. İşime yüzde 100 ile konsantre olurum. Bu nedenle siyaset yaparken de hekimlik yaparken de en iyisini vermeye çalışırım. Memleketin problemlerine bihaber kalacak insan değilim. Gücüm yettiğince bizi yetiştiren bu devlete borcumu ödemeye çalışıyorum. Bu nedenle birçok STK’da da görev aldım, bürokratik görevlerde de yer aldım. Siyasette bu işin zirvesidir. Eğer siyasette bir yerlere gelirsem koltukta oturmayacağım, sürekli çalışacağım. Yapım gereği çalışacağım. Bu millet için bu devlet için bir şeyler yapmaya çalışan insanım. Yıllarca doktorluk yaptım. 45 senedir bu mesleğin içerisindeyim. Artık başka şekilde hizmet etmek istiyorum. Şartlarım da oluştuğunu düşünüyorum. Memleketin problemlerine çözüm üretmek istiyorum. Bunun yolu da siyasetten geçiyor.
SİYASETTE NEZAKET ÖNEMLİ
Siyasetten eleştiri yapmak, kötü söz söylemek, aşağılamak anlamına gelmemesi gerekiyor. Son 15 yılda siyasetin dili çok ağırlaştı. Çocukların yanında genel başkanların konuşmaları izlenemez oldu. Trabzon’da çocuğu meydana çıkarıp başka bir genel başkana hain dedirtmek, hiçbir nezaket kuralına uygun değildir. Biz iyilikleri ortaya çıkarmak için meydana gelen siyasi partinin temsilcisiyiz. Siyaset insanlara hizmet etmek yarışıdır. Bu şekilde üslup ve davranışlar siyaseti değersizleştirir. Beni de siyasetin içinde yer almam nedeniyle çok tenkit edenler oldu. Ancak, bu millete hizmet etmek istiyorsak siyasetin içinde yer almak gerekir. Siyasetin nezaket içerisinde yapılması gerekir.
CUMHURBAŞKANI NEYİ ELEŞTİRDİYSE AYNISINI YAPTI
Bu hükümet yıllarca koalisyonları eleştirip, tek partili hükümeti savundu. Çok ciddi oy desteği ile hükümet seçildiler. Sayın cumhurbaşkanımıza oy veren insanlar, parmağında tek yüzüğü olan insana oy verdiler, “haksızlığı bitireceğim” diyen insana oy verdiler. “Ezilenlere sahip çıkacağım” diyen insana oy verdiler ama son yıllarda ortaya çıkan durumda bu vaatlerle iktidara gelen cumhurbaşkanımız aynılarını başka insanlara yapmaya başladı. Bakanlıktan ayrılan insanların yüzü gülerken, bakanlığa gelen insanın yüzü asık oluyor. Bu da üzerindeki baskıyı gösteriyor.
DEVLETİMİZ GENÇLERE SAHİP ÇIKMALI
Gençlerimizde devletimize karşı bir küslük durumu var. Bunu çok yanlış buluyorum. Biz bu memlekete sahip çıkmak zorundayız. Gidecek bir yerimiz yok. Bu devlete sahip çıkmak zorundayız. Devletimizin de gençlerimize sahip çıkması gerekiyor. Bu konuda da siyasetçilerimize çok iş düşüyor. Siyasetçilerimiz bu ötekileştirmeyi, bu öfke ortamını ortadan kaldırmak zorundadır.
İYİ PARTİ SEÇİME HAZIR
Partimizin geçtiğimiz aylarda 4’üncü kuruluş yıl dönümünü büyük bir mutlulukla kutladık. Biz memleket için elini taşın altına koymuş bir avuç cesur insandık. O dönemde Kahramanmaraş Kurucu İl Başkanlığı’nı yaptım. Yanımdaki ekipte çok çalışkandı. Benimle beraber çok emek verdiler. Partimizin kurulduğu dönem çok engellenmeye çalışıldı. Yaptığımız kongreler için yer vermediler, astığımız pankartları indirdiler ama şu an yarım asrı geçmiş kadim partiden daha fazla üye sayısına sahibiz. Biz seçim için kafası en rahat partiyiz. Bu memleketin problemlerini çözecek programlarımız var. Her alanda uzman kadromuz var. Sandık başı görevlilerimizden, onların yedeklerine kadar hazır durumda. Parti olarak seçime hazır durumdayız. Bir önceki seçimde Kahramanmaraş’tan küçük bir oy farkla milletvekili çıkaramamıştık. O seçimde sandık görevlilerimiz yoktu. Birtakım şanssızlıklarımız oldu.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ UCUBE SİSTEM
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen Dünya’da görülmemiş ucube bir sistem var. Tüm Dünya’nın vazgeçtiği monarşik yapılanmaya benziyor. Bu sistemin doğru olduğunu düşünmüyorum. Tek adamlık kimsenin kabul edeceği bir şey değil. Demokrasi batı icadıdır. Batıda seçilenlerin her istediğini yapması mümkün değildir.
EKONOMİ DIŞINDA BİR ŞEY KONUŞMAK SUNİ GÜNDEM OLUR
“Erken seçim olmalıdır” diye düşünüyorum. Türkiye’nin bir açmaza girdiğini, artık hükümetinde bu ülkeyi yönetemez hale geldiğini görüyoruz. Sürekli gerçek gündemi değiştirme çalışmaları hakim. Yüzde 25’i açlık sınırında olan ülkede ekonomi dışında başka bir şeyi konuşmak doğru olmaz. İnsanlar artık bebeklerine süt alamayacak duruma gelmişlerdir. Alım gücü oldukça azaldı. TUİK enflasyonu yüzde 48,6 olarak açıkladı. Tüm bunların yaşandığı ortamda hükümetin seçime gitmesi gerekmektedir.
HİÇBİR ZAMAN PES ETMEDİM
Ben Kahramanmaraş’ta siyaset yaparken zorlanmadım. Kahramanmaraş’ta tanınan bir figürüm. Hangi köye gitsem, mutlaka eski bir hastam ile karşılaşıyorum. Kahramanmaraş’ın muhafazakâr bir yapısı var. Ben de muhafazakâr ve milliyetçi yapıdan geliyorum. Kahramanmaraş yeni bir yer oluştururken, en çok zorlanılacak yerlerden bir tanesidir. Yeni oluşumlara karşı soğuk, mevcudu tutucu bir yapısı var. Biz İyi Parti olarak Kahramanmaraş’ta Türkiye ortalamamızda oy almıştık. Yani kısa sürede Kahramanmaraş halkına kendimizi tanıttık. Kahramanmaraş zor bir yerdir ama biz zorluklardan yılmayız. Az farkla seçimde vekil seçilemediğim zamanda pes etmedim.
HÜKÜMETTE HEYECAN KALMADI
Artık hükümette de eski heyecanın kalmadığını görüyorum. Örneğin, Kahramanmaraş’ta Meral Hanım’dan 1 ay önce kadar Tayyip Bey gelmişti. Tayyip Bey’in yaptığı miting bizim Kahramanmaraş’taki esnaf gezimizde topladığımız insan sayısının 3’te 1’i kadardı. Artık memleketin her yerinde insanların geçim derdi sorunu var. Geleceklerinden kaygı duyma sorunu var. Artık birçok şeyin değişeceğini düşünüyorum. Ekonominin bu kadar kötü olduğu dönemde başka hiçbir şeyin önemi kalmadı.
İYİ PARTİ GENÇLERE PROJE ÜRETİYOR
2 hafta önce Meral Hanım genç bir çocuğu grup toplantısında kürsüye çıkararak gençlerin problemlerini söylemesini istedi. Yaklaşık 10 milyon yeni seçmen oy kullanacak. Bütün partiler bununla ilgili bir şeyler yapıyor. Bu memlekette onlarda bizden daha çok çalışması gerekiyor. Bütün partilerin olduğu gibi İyi Parti’nin de gençlikle ilgili birçok çalışması var. Daha önce Rüzgâr Gülü projesi yapmıştık. Bu tarz gençliğe yönelik birçok projemiz var. Z kuşağı özgürce gezebilmek istiyor. Özgürce internet kullanmak istiyor. İstediği meslek dalında çalışmak istiyor. Biz iktidar olduğumuzda bunları sağlamak için çalışacağız.
EN ÖNEMLİ PROBLEM EKONOMİ
Ülkenin şu an en önemli problemi ekonomi. Karnı aç olan insana hiçbir şey diyemezsin. Bu hükümetin öncelikle ekonomiyi düzeltmesi gerekiyor. Bir fedakârlık yapılması gerekiyorsa herkes bu fedakarlığı yapmalıdır. Devlette tasarruf yapacaktır. Geçiş garantili yolların, hasta garantili hastanelerin açtığı ekonomimize açtığı sorunlar ortadadır. Vatandaşlarımız gibi hükümet yetkilileri de tasarruf yapmalıdır. Devlet, insanlara hizmet etmekle, insanları mutlu etmekle mükelleftir.”
Atlı’nın tüm sorulara içtenlikle cevap vermesi de dikkatlerden kaçmadı.