Türkiye tarihine kara bir leke olarak kaydedilen 28 Şubat dönemine ilişkin davanın gerekçeli kararında, CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde kuruma personel alımı sırasında, bölücü, mezhepçi, örgüt mensubu, sabıkalı olan yandaşlarına, akrabalarına, hemşehrilerine öncelik verdiği belgede yer aldı.
“KÜRESEL DARBE”
“Küresel Darbe” olduğu kayıtlara geçen 28 Şubat dönemine ilişkin dava dosyası İstinaf mahkemesine taşınırken, dosya içerisinde yer alan “Gizli” ibareli belge ve bilgiler de yeniden değerlendirmeden geçirilecek. Mağdur ve müştekilerin “Vicdanları rahatlatmadı” dediği kararın gerekçesinde, Batı Çalışma Grubu (BÇG) tarafından hazırlanan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde ilişkin belge de bulunuyor. Belgenin içeriğinde, “Kemal Kılıçdaroğlu, kuruma personel alımlarında bölücü, mezhepçi, örgüt mensubu, sabıkalı olan yandaşlarına, akrabalarına, hemşehrilerine öncelik vermiş; bu maksatla alımlarda her türlü hileye ve yolsuzluğa başvurmuştur. İstanbul’da 1994 yılında yapılan işçi alım sınavında kazanan 357 kişinin hemen hemen tamamı Kürt kökenli ve Alevidir. Bu şahısların çoğunluğu Tunceli, Sivas, Erzincan doğumlu veya Dersim isyanını takiben başka illere göç etmiş vatandaşlardır. Ayrıca yapılan sınavlarda aynı aileden birçok kişinin aynı anda işe alınması gibi durumlara da sıklıkla rastlanmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu tarafından işe alınan veya terfi ettirilen bölücü, mezhepçi, sabıkalı veya geçmişi itibariyle devlet memuru olması sakıncalı olan pek çok kişi mevcuttur. Bunlardan tespit edilebilen 29 kişinin isim, görev ve niteliklerini gösteren bir liste ekte yer almaktadır. Kılıçdaroğlu’nun 60.000 personeli bulunan kuruma 1992-1998 yılları arasında 10.000’e yakın kişiyi aldığı düşünüldüğünde durumun vahameti iyice açığa çıkmaktadır. SSK’ya 18.000 kişinin alınması için yetki verilmesi gündemdedir. Şayet bu gerçekleşirse 2.800.000’i emekli, dul ve yetim; 6 milyonu aktif sigortalı olmak üzere, aileleri de düşünüldüğünde yaklaşık 30 milyon vatandaşımıza hizmet eden bu kurumun hemen hemen tamamının bölücü ve mezhepçilerin eline geçmesi kaçınılmazdır” ifadelerine yer veriliyor.
FETÖ İLE CHP’NİN KOL KOLA OLDUĞU AÇIK
28 Şubat davasının mağdur avukatlarından Bülent Demir, gerekçeli kararı ve içeriğinde yer alan belgeleri Akit’e değerlendirdi. Demir, iddianame savcısı ve mahkemenin eksik soruşturma yaptığını belirterek, “Dava dosyasında ve gerekçeli kararın 344. sahifesinde de yer alan Kılıçdaroğlu ile ilgili tespitler için işlem yapması gereken savcının, hiçbir işlem yapmaması da FETÖ ile CHP’nin kol kola olduğunun açık bir göstergesidir. 28 Şubat; hem darbeci, hem mason, hem kemalist hem de FETÖ yapılanmasının Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çöktüğü yıllardır. O dönemdeki tüm gizli mihrak ve mahfiller deşifre edilmeden 28 Şubat anlaşılamaz. Ne yazık ki 28 Şubat davası bu karanlık güçleri deşifre etmeye yetmemiştir. Çünkü iddianameyi hazırlayan ve şu anda FETÖ’den tutuklu olan Fetullahçı savcı Mustafa Bilgili eliyle tüm bu gizli ve karanlık odaklar korunmuş ve kollanmış, özellikle kamufle edilerek kamuoyunun dikkatinden kaçırılmıştır” dedi.
Yeniakit