İlk olarak enflasyonu değerlendiren İş İnsanı Fatih Ölmez şunları söyledi: “Enflasyonun buralara kadar çıkabileceğini zaten öngörmüştük. Yüzde 54’lük enflasyon artışı henüz savaş yokken Rusya Ukrayna’ya saldırmadan önceki artış. TÜİK verilerine göre konuşacak olursak büyük felaket henüz kapıyı çalmadı. Özel analistlerin enflasyon artışı yılbaşında yüzde 50’ydi zaten. Şimdi konuşulan yüzde 70’lere çıkma ihtimali üzerine. TÜİK geç kabul edecektir mutlaka. İçinde bulunduğumuz hal, mutfak ve cüzdanlardaki yangın pek dikkate alınamıyor. TÜİK’e göre Şubat ayında en çok karnabahar zam yedi çünkü. Faiz indirmediğimiz için mi enflasyon düşmedi acaba diye düşünmüyor değiliz. Felaket tellalı değil tehlikeyi öngörebileniz. Şimdiden söylemekte fayda var ABD henüz faiz artırımına gitmedi. Ukrayna savaşı onları biraz durdurdu. Asıl dikkat etmemiz gereken olası bir FED faizinde ortaya çıkacak durumu nasıl düzeltiriz olmalıdır.”
“SAVAŞIN ÇIKACAĞI BELLİYDİ NEDEN ÖNLEM ALINMADI?”
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının petrol fiyatlarını artırması ve Ayçiçek yağının tedarikinde sorun yaşanmasına da değinen Fatih Ölmez: “Çiçeği burnunda Tarım bakanımız mesaisinin ilk gününe bir krizle başladı. Adı Ayçiçek yağıydı bu krizin. Normal şartlarda bu fiyat artışından, yaşanan bu krizden dolayı Tarım bakanı istifaya çağrılırdı. Ama zaten bir görev değişikliği olduğu için sayın Kirişçi’ye görevinin ilk haftasında istifa et demek abes olacağından bakan bey şimdilik şanslı. Ama burada dikkat etmemiz gereken bir şey var. Yılbaşından bu yana Rusya ve Ukrayna arasında sıcak bir çatışma olacağı belliyken neden daha önce bu krizi önlemek için adım atılmadı. Yağ stokumuzun yeterli olduğu dile getiriliyor. O zaman ortada ciddi bir stokçu ya da halkı galeyana getiren birileri var. Öyleyse neden bunlara en ağır yaptırımlar uygulanmıyor? Petrol fiyatlarındaki artış ürkütücü bir hal aldı. Tahminler petrolün varil fiyatının 180 doları göreceği yönünde. Kur Korumalı TL Mevduat bir yere kadar dayanabilirdi zaten. Daha ciddi ve akılcı adımlar atılmazsa ülke kontak kapatabilir. Vatandaş zamlara bir yere kadar dayanabilir sonuçta.”
“BİR ŞEYLER YAPMAK GEREK”
Son olarak inşaat maliyetindeki ütopik artışı dile getiren Ölmez: “Hayaldi gerçek oluyor bazı şeyler yine. Artık düşük gelirli bir vatandaşın ev alma ihtimali neredeyse sıfır. Yüzde 200’lük inşaat maliyetindeki artış henüz ev fiyatlarına yansımamış olabilir. Dışa bağımlılığın sorununu inşaat alanında da yaşıyoruz maalesef. Sadece vatandaş değil inşaat işi yapanlar da zor duruma düşecek. Yaptıkları evi satamayanlar veya maliyetinin altında satanlar yeni yatırımlar yeni projeler çizemeyecek. Piyasaların kendini toparlaması ancak istikrarla mümkün olur. Vatandaşın eli kolu bağlı. Bir şeyler yapmak gerek. Hem de ciddi şeyler.” dedi.