Acer; “Devletimizin de bu konuda gerekli adımları ve yaptırımları uygulaması lazım ki ölümlü kazaları engelleyebilelim” dedi.
İş güvenliğini tam anlamı ile çalışanın sağlığı olarak tanımlayan Acer, işverenlerin bu konuda maddiyattan kaçındıklarını söyledi. Acer; “İş güvenliği net anlamı ile firmalarda çalışan personellerin sağlığıdır. Ama bu sağlık konusu işveren açısından maddiyata dönüştüğü için günümüzde önemsenmiyor. Devletimizin de bu konuda gerekli adımları ve yaptırımları uygulaması lazım ki ölümlü kazaları engelleyebilelim. Ölümlü kazalar az oluyor olabilir ama kalıcı meslek hastalıkları ölümlü kazalardan daha fazla meydana geliyor. Mesela tozlu ortamda çalışan işçilerde karaciğer yetmezliği olabiliyor. Meslek hastalıkları iş güvenliği olmadığı için oluyor” dedi.
Kahramanmaraş’ta tekstil ve metal sektörlerinin ön plana çıktığı, ancak bu firmaların iş güvenliği uzmanı çalıştırmak yerine dışarıdan destek aldığını söyleyen Acer; “Kahramanmaraş’ta tekstil ve metal sektörleri diğerlerine göre daha ön planda yer alıyor. Ancak bu firmalarımız kendi bünyelerinde iş güvenliği uzmanı çalıştırmak yerine dışarıdan destek alıyorlar. İş güvenliği uzmanı işçilerin güvenliği adına gerekli isteklerini dile getiriyor. Eksikler tamamlandığı taktirde imzasını atıyor. Bununla birlikte iş güvenliği uzmanı işini yapmış oluyor. Buna rağmen ölümlü bir kaza olduğu taktirde işveren herhangi bir sorumluluk altında kalmıyor, iş güvenliği uzmanı burada sorumlu tutuluyor. İş güvenliği uzmanı asıl sorumluluğu alan kişidir. İş güvenliği uzmanının bir fabrikayı durdurma yetkisi var. Ama Kahramanmaraş’ta böyle bir durum yaşanmıyor” ifadelerini kullandı.
YAPILAN İŞE GÖRE TEHLİKE SEVİYESİ DEĞİŞİYOR
Sektörlere göre iş güvenliği sınıflandırması olduğunu belirten Acer, açıklamasının devamında şu sözlere yer verdi; “C belgesi az tehlikeli sıralamasına giriyor. B belgesi de tehlikeli sıralamasında yer alıyor. A belgesi ise çok tehlikeli işletmeler statüsünde yer alıyor. Sektörlere göre kodlamalar var. Bu kodlamalar doğrultusunda firmanın ihtiyacı olan ve uygulaması gereken sınıf belirleniyor ve ona göre güvenlik önlemlerini alıyor. Tekstil firmalarının büyük bölümü tehlikeli olarak geçiyor.
İş Güvenliği Uzmanlığı sektörüne yaklaşık 5 yıl önce çok rağbet oldu. Biz de bu popüler olduğu zamanlarda bu belgemizi aldık ve sektöre giriş yaptık. O dönemlerde belgeler kolay verildi. İşi tamamıyla kavrayamayanlar bile bu belgeleri aldılar. Şu anda bu belge sadece mühendislere veriliyor. Belirli mühendisler bu belgeyi alabiliyorlar. Söz konusu insan sağlığı olduğunda kimsenin vurdumduymaz davranmasını istemiyoruz. Bu konuda gerek işveren gerekse işçi elinden geleni yapmalıdır”