Habertürk'e konuşan Şenol Güneş, Milli Takım'dan, Tosic ve Cenk transferlerine, Şampiyonlar Ligi'ndeki Bayern maçından, Beşiktaş'a kadar önemli konularda açıklamalar yaptı.
"GÜNDEM OLSUN DİYE BENİ KULLANDILAR"
Milli Takım'ın başında Türk olmalı önce onu belirteyim. Bunu beni çağırdıklarında da söyledim. Luce'yi Türkiye'yi tanıyor diye aldılar kısa vadede. ‘Bana kısa dönem dediler' onu da kısa dönem için alsaydılar ya! 2.5 yıllık anlaşma yapılmış. Başkan dedi diye gittim oraya. Benim zaten olmayacağım biliniyordu, gündem olsun diye çağırdılar. Beni kullandılar, biz de yardımcı olduk onlara.
Ben görevdeydim zaten. Beni çağırmadan başka birini çağırmak olmayacaktı. Turnuvalara katılırız, o olur. Türk futbolunu dizayn etmeliyiz yeniden, önemli olan da o. Fatih Hoca kısmen bunu yapmaya çalıştı ama hem futbol direktörü hem yarışma antrenörü olmaz. Hepimizin yeniden dizayn edilmesi şart.
Ben yine katkı yaparım Milli Takım'a. Başkan git derse doğru bulmadığım halde giderim Milli Takım'a… O dönem için “4 maç, sonra bakarız” dediler. Milli Takım hepimizin. Bazen eleştiririm, bazen överim. Milli Takım temsil için önemli. Herkesin ortak değerde buluşacağı Milli Takım olmalı. Herkesin sevgisi olmalı Milli Takım'da.
“TOSIC VE CENK’İ İSTEYENLER VAR"
Tosic'e talep var. Cenk'i de istiyorlar. Talisca'nın durumu soru işareti. Kendisinin vereceği karar önemli. Kiralık zaten. İş bizde değil, Benfica karar verecek. Talisca ‘Ben imza atmıyorum kardeşim' derse tamam. Aboubakar attı, Porto'da kaldı.
“CENK’İN GİDİŞİNE İZİN VERMEM’ DEDİM AMA…”
Başkana dedim: “Ben teknik olarak Cenk'in gitmesine izin vermem. Ama ekonomik dersen, gitsin o zaman.” Hangi hoca oynayan oyuncusunun gitmesini ister. Gelecek adam hemen oturacak mı? Ba o zaman gitti, ekonomik olarak öyle gerekiyordu. Oyuncuya talip var. Ersan ve Marcelo da öyle gitti. Gomez gidecekti. Gökhan Töre de öyle gitti.
Ben genç oyuncu alınmasını istiyorum. Yetenekli olsun. Burada çok şey istenir. Az parayla şampiyonluklar, başarılar… Çok şey isteniyor. Kolay mı? Eğer Cenk giderse biri gelmeli tabii. Cenk'i verip aynı paraya yakın bir oyuncu alacaksan alma. Hem parayı hem oyuncuyu kaybedersin.
Ben maçların şartına göre oyuncu oynatırım, transfere göre değil. Mesela Negredo kötü giderse Cenk maçı kurtarır diye düşündüm son maç. Hem maçı almak istiyorsun hem de oyuncuyu görmek istiyorsun. Oyuncu tepki gösterebilir, bu da normal.
“İSTERSEM MESSI’Yİ OYNATMAM”
Özgürlüğü oyuncuya vereceksin. Her alanda. O özgürlük benim üstüme çıkma anlamında değil. Ben de yönetimin üzerine çıkamam. Bu olgu yerleşmedi. Bazen oyuncu hocanın üzerine çıkıyor. Hoca iyi olduğu zaman başkanın yönetimin üzerine çıkarıyorsun. Messi bizim takımda oynuyor mesela her şeyi iyi yapıyor, istersem oynatmam. Ne kadar başarılı olursa olsun, oyuncu hocanın üzerine, hiçbir hoca da yönetimin üzerine çıkamaz.
İşimi iyi yapıyorum “Her şeyi ben yapıyorum” demek değil. Hep beraber yapacağız. Hepimizin ortak duygu düşüncesi olmalı. Takım odur. “Ben hocayı seviyorum oynuyorum, sevmiyorum oynamıyorum” anlayışı bana göre değil. Yok öyle. Tesise giriş çıkış bana göre değil, başkana da değil. Hep beraber karar alınmalı. Ben gittikten sonra o zaman düzen dağılır. Burada bir grup var. Buradaki aşçı bile önemlidir. Mesela maç günü yanlış yemek yaptı, midesi bozuldu oyuncunun, oynayamadı ve yenildik 3 puan gitti. Oyuncunun derdi benim derdimdir. Bilerek yaptıysa buna izin vermem.
Binlerce milyonlarca taraftar senden güzel futbol bekliyor. Allah sana bir şans vermiş. Herkese vermemiş. Millet tarafından sevilmek sayılmak… Bunun bir bedeli olacak. Futbolcuyu suçlamak için söylemiyorum, hepimizde var. Sabah geliyorum çimci geliyor, malzemeci geliyor. Niye, işi var diye. Sen kaçta geliyorsun. Saat 4'te idman, 3'te geliyorsun. Gelebilirsin ama işinden heyecan duymalısın. O, 1 kazanıyor sen 100 kazanıyorsun. Biz daha çok yorulacağız.
Yorulmaktan rahatsız olmaktan ziyade yaptığın işten zevk alacaksın. Mutlu olacaksın. Babam bana büyük sermaye bıraktı ben onu kullanıyorum, benim eserim değil ki. Erken geç fark etmez, işinden zevk al. Özverili olmak önemli… Biz iyiyiz. Bu benim için, takım için değil, herkes için geçerli.”