Dün başvuru dilekçesini Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Fırat Görgel’e teslim eden Tezcan, önemli olan herkesin aday olmamasına rağmen parti davasına hizmet etmeye devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
"TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL"
Türkiye’nin önceki yıllarda bütün zorlukları yaşadığını da hatırlatan Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Tezcan, “Sağlık hizmeti yoktu. İmkan yoktu. İşçiye ve memura maaş verilemiyordu. Bunların hepsini ülkemiz yaşadı. Hatta hatırlayın, Düzce depreminde insanımız depremzedelere yardım için devlet kasasına para göndermişti. Devletimiz acizliğinden bu yardım paralarını memurlara maaş olarak dağıtmak zorunda kaldı.
Aradaki farkı zaten sizler biliyorsunuz” ifadelerini kullandı. Memleketin ve milletin geleceğinin siyasetle belirlendiğini belirten Tezcan, “Siyaset demokrasinin vazgeçilmezidir. Siyaseti iyi yapıp yapmadığımızı siyasetin kantarı olan sandık belirliyor. Bugüne kadar sizlerin ve milli iradenin vermiş olduğu destekle AK Parti iktidarı tek başına yine yakalayacak. Ama bizim bu seçimdeki hedefimiz iktidar olmanın ötesinde 3’te 2 çoğunlukla Yeni Anayasayı ve liderimizin Devlet Başkanı olmasını sağlayacak çoğunluğu sağlamaktır. İnşallah bu hedefe doğru yürüyoruz” dedi.
Memleketin geleceğini siyasetin belirlediğini söyleyen Tezcan, “Dolayısıyla bu siyaseti her insanımızın yapması gerekir. Oy vermeden tutunuz vekil adaylığına ve aday adaylığına kadar bu davaya katkı sağlayacak insanımızın, siyasete dâhil olması gerektiği kanaatindeyim. Bu nedenle burada bulunmanız ve bize destek olmanız son derece mühimdir. Bu desteğiniz sizin etrafınıza katacaklarınızla ün kazanacak” ifadelerini kullandı.
“Liderlerimizin yeni Türkiye sloganıyla bu seçime hazırlanmaktayız” diyen Tezcan, “Yeni Türkiye’ söylemimizden başlangıçta muhalefet rahatsız olmaktadır. Çünkü; eski Türkiye’den yeni bir anlam çıkarıyormuş gibi algılanıyor. Hâlbuki bu yeni Türkiye’nin anlam derinliği çok fazladır. Yeni Türkiye dediğimiz zaman demek oluyor ki bunun birde eskisi var. Eski Türkiye’yi bir hatırlayalım. Eski Türkiye varların değil yokların Türkiye’siydi” dedi.
"CUMHURBAŞKANININ SARAYI MİLLETİN SARAYIDIR"
Tezcan konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularına cevap verdi.
Başkanlık sistemine nasıl bakıyorsunuz? Sorusuna cevap veren Tezcan, “2007 aday adaylığımdan bu yana en çok vurguladığım konu 3’te 2’lik üstünlük sağlamak. Şuanda geçerli olan Anayasa darbe anayasasıdır. Ülkenin Devlet Başkanlığı veya mevcut sistemle yönetilip yönetilmemesi, önemli bir mevzuudur. Şuandaki cumhurbaşkanlığımızın elindeki imkânları Başkanlık sistemindeki kadar olamayacak. Ama inşallah gerçekleştireceğimiz bir husustur. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni israf şeklinde değerlendirenler ve çok eleştirenler oldu. Bu eleştiriyi yapanlar Osmanlı döneminde, ülkenin batmasına camilerin yapılmasına bağlayan zihniyetle bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesine karşı çıkanlar aynı zihniyettedir. Ülkenin büyüklüğü ve söz sahibi olması dolayısıyla orası Cumhurbaşkanı’nın sarayı değil milletin sarayıdır. Bunun içinde doğal liderimiz gereğini yapıyor. Orası bir külliye haline gelerek vatandaşın kullanımına açılacaktır” ifadelerini kullandı.
"SİYASETİ VEKİL OLMAK İÇİN DEĞİL
AKTİF SİYASET YAPMAK İÇİN SÜRDÜRECEĞİM"
AK Partinin kurulduğu günden beri siyasete destek olmaya çalıştığını dile getiren Tezcan, “Desteklerinizle bu günlere geldik. Siyaseti vekil olmak için değil davamıza destek olup daha aktif siyaset yapmak için sürdüreceğiz. Nasip olursa vekil olarak, bugüne kadar yaptığım gibi bundan sonra da Partime destek olacağım” şeklinde konuştu.
Tezcan “Şuanda kriterlerimizden temayül aşamasındayız. Sonrasında adayın kriterleri gibi unsurlarla genel merkezimiz adayları belirliyor. Burada hiç kimsenin önceliği Partinin önceliklerinin önüne geçemez. Burada şuanda herkesin gönlünden bir vekil adayı geçebilir. Ama partimiz açısından çok daha önemli bir konu var. Oda adaylar belirlendikten sonra kendi adaylarının olmaması halinde Parti’den vazgeçmemesidir. Bu çok önemli bir husustur. Bu dava memleket davasıdır. Bu davaya hep birlikte sahip çıkacağız.”
"AYRIMCILIK ANLAYIŞINA KARŞIYIM"
Geçmiş dönemde bir milletvekiline kentle ilgili soru sorduğumuzda ben 2’nci bölgenin milletvekiliyim sadece oraya karışırım diyordu. Bu duruma nasıl bakıyorsunuz? Sorusuna ise Tezcan şu şekilde cevap verdi: “Bu biraz eski bir düşüncedir. 1991’de burada bölge milletvekilliği vardı. Şuanda yapılacak seçimlerde milletvekili önce Türkiye’nin sonra Kahramanmaraş’ın olacak. Ancak Kahramanmaraşlıların içerisinde herhangi bir ayrım yapmayı ben doğru bulmuyorum. Burada da sanki o bölgeden olunca diğer bölgelere bakılmayacak gibi bir anlayış var. Burada Aday Adaylarımıza ben güveniyorum ki hiçbir bölgeyi ayırt etmeksizin ihtiyaçların önceliği doğrultusunda hareket edecektir. Hiç kimsenin doğum yeri veya yaşadığı yer bir öncelik sahibi olmasına vesile olamaz. Burada önceliğimiz yapılması gerekenlerdir. Dolayısıyla böyle bir ayrımcılık anlayışına ben karşıyım. Ancak o bölgede yaşayanlar açısından bu doğru olabilir. Bunlar da partimiz tarafından gözetilmeyecek konular değildir.”