HER YAŞTA KUR’AN

Hüseyin Yılmaz

İlmin temeliKur’an-ı Kerim’dir. Kur’an-ı Kerim’i öğreneceğiz. Gençsekde öğreneceğiz, yaşlıysak da öğreneceğiz, çocukken de öğreneceğiz. Çocukkenöğrenmemişsek, ihtiyarladığımız zaman öğreneceğiz. Başka çare yok, başkakurtuluş yok. En sevaplı yol genç de olsak, yaşlı da olsak Kur’an-ıKerim’i öğrenmek.

Geçliğinde Kur’an-ı Kerim öğrenenkimsenin, Kur’an vücudunun her tarafına karışır. Bu çok güzel bir şey! Demek kiçocuklarımızı küçükken Kur’an ehli olarak yetiştirmeye çalışmalıyız. Ne güzelYa Rabbi şu hadis-i şerifler, şu dinimiz! Öyleyse çocuklarımızı, dahaküçücükken Kur’an-ı Kerim bilir şekilde yetiştireceğiz.

 

Ama küçükken öğrenememiş, öğretmemişler,öksüz büyümüş, dağda büyümüş, ilmin olmadığı, öğretecek kimsenin olmadığı yerdebüyümüş. Adam olmuş, yetişmiş, hayatta mücadele etmiş, başarmış, ev barksahibi, çoluk çocuk sahibi belki torun sahibi ihtiyar olmuş. Bu kişi deKur’an-ı Kerim bilmiyorsa, o da öğrenecek. İşte kim böyle yaşlılığında Kur’an-ıKerim’i öğrenirken zorluk çeke çeke, tökezleye tökezleye, kekeleye kekeleye vebaşından alıp, tekrar ede ede öğrenirse o zaman o kişiye ecri iki kat verilir.Aferin, her ne sebeple olursa olsun, gençliğinde öğrenemedi ama şimdiyaşlılığında kekeleyerek, zorlanarak okuyor, ama azmi var bırakmıyor. Kur’an-ıKerim’i tekrar tekrar, dönüp dönüp okuyarak; hani başından alıyor yanlışokuyor, bir daha kelimeyi başından alıyor, böyle geri döne döne, tekrar ede edeokuyunca ecri iki kat olur. Neden? O kadar zorluklara rağmen Kur’an-ı Kerim’iseviyor, gene öğrenmek istiyor. İlmin öğrenme zamanı, çağı gençliktir amayaşlanmış olmasına rağmen okuyor. Hatırında kalmadığı için tekrar tekrar, dönüpdönüp okuyor. Hafıza yaşlanınca zayıflar. Ama işte Allah da onun ecrini iki katveriyor.

 

O halde, gençseniz Kur’an-ı Kerim’esarılın, böyle kanınıza, etinize Kur’an-ı Kerim’in nuru, fazileti hertarafınıza işlesin. Ben şöyle biraz tatlıdan filan bahsederek anlatıyorumbazen. Hanımlar evde hamuru alırlar, şerbeti de hazırlarlar. Tavadapişirdikleri hamuru, lokmayı, tulumba tatlısını, neyse artık, onu şerbetiniçine atarlar. O hamur güzelce böyle şerbeti alır, çok güzel bir tatlı olur.Halis tereyağı ile filan yapılmışsa, aman efendim sofraya oturanlar beğenir,dua ederler, elinize sağlık, çok güzel olmuş filan derler. Ne oldu? Tatlı tamböyle içine girdi.

 

Evet, insan çocukken Kur’an’ı ezberledimi, böyle şerbeti tam içine kadar almış, tatsız kalmamış güzel bir tatlı gibiolur. Kemiğine, etine, kanına Kur’an-ı Kerim sirayet etmiş olur. Genç, çolukçocuğunuza Kur’an-ı Kerim’i çok iyi öğretin. Ümidi kesmeyin, işi bırakmayın,gevşemeyin. Yaşlının da öğrenmesi sevap. “Unutuyorum hocam”. Unutsanız damükafatınız kat kat oluyor. İki kat oluyor. Kur’an-ı Kerim’i öğrenin.

 

Demek ki temel ilim Kur’an-ı Kerim olduğundan bunuöğrenmekten başlayacak insan. Genç de olsa, yaşlı da olsa öğrenecek. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.