HDP'li Demirtaş ve Yüksekdağ başta olmak üzere 12 milletvekilinin gözaltına alınmasıyla birlikte çeşitli çevreler süreci manipüle etmeye kalkıştı. Olayların tırmandırılmaya çalışmasının ardından dikkati çeken bir detay göze çarptı. Buna göre Demirtaş ve Yüksekdağ, Bahçeli'nin 13 Temmuz'da yapmış olduğu gibi ifade vermeye gitseydi böyle bir olay yaşanmayacaktı.
Diyarbakır, Hakkari, Van, Şırnak ve Bingöl Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yürütülen soruşturmalar kapsamında HDP'li milletvekillerine yönelik operasyon başlatıldı. HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'yla birlikte 11 milletvekilli gözaltına alındı. Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın evinde arama da yapıldı.
Başbakanlık nedenini açıkladı
Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, gözaltıların HDP'li vekillerin ifade vermeye gitmemeleri nedeniyle gerçekleştirildiğini açıkladı.
- Demirtaş: "Kendi ayağımızla gitmeyeceğiz "
- HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, anayasa değişikliğinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hiçbir arkadaşımız ifade vermek üzere mahkeme ve savcılıkların davetine gönüllü gitmeyecekler. İfademizi almak isteyenler bizi zorla götürecekler. Şimdiden hakim ve savcılara söylüyorum şimdiden hazırlık yapsınlar. Biz hazırız. Bunlar artık siyasi krizdir. Tıpış tıpış kendi ayağımızla gitmeyeceğiz. Ya tutuklama ya yakalama ya da zorla getirilme" ifadelerini kullanmıştı.
Bahçeli örneği ortada
Demirtaş ve Yüksekdağ başta olmak üzere HDP'li 11 milletvekilinin gözaltına alınmasıyla ilgili gerçeği yansıtmayan bilgiler gündeme taşındı. Bu kapsamda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle ilgili bir detay dikkati çekiyor.
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hakkındaki 12 ayrı fezleke hakkında ifade vermek üzere 13 Temmuz tarihinde Ankara Adliyesi'ne gitti. Bahçeli, savcıya ifadesini verdikten sonra adliyeden ayrıldı.
Demirtaş'ı böyle uyarmıştı
Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, "Savcı çağırırsa gitmeyeceğiz" açıklaması yapan HDP lideri Demirtaş ve arkadaşlarına da "Rahatlıkla gelebilirsiniz" demişti.
'Süreç nazik ilerledi'
Bahçeli, ifade verdiği anlara dair merak edilen detayları da basın mensuplarıyla bu şekilde paylaşmıştı:
"Hepinizin bildiği gibi Meclis'te milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması yolunda bir yasanın yasallaşması sonrası uygulanmaya geçilmiştir. Ben bu yasa çerçevesinde, MHP Genel Başkanı olarak bazı illerimizde yaptığım siyasi konuşmalar çerçevesinde bir soruşturma başlatılmış, o soruşturma sonucunda bugün savcılığımızın daveti üzerine bilgilerimiz sorulmuştur. Basın yoluyla abartılanlar olmuştur ancak bugünkü işlem sırasında görüldü ki çağrılar çok nazik bir üslupla yapılmıştır. İşlemler de aynı çerçevede sürdürülmüştür. Eğer dokunulmazlıkların kaldırılması yoluyla fezlekesi olanlar varsa bu kişiler rahatlıkla gelmeli, savcılarımızın çağrılarına cevap vermeli ve bilgilerini paylaşmalıdırlar."
- Başbakan teşekkür etti
- Başbakan Binali Yıldırım, MHP liderinin ifade vermeye gidecek olmasından dolayı teşekkür ederek şunları söylemişti:
- "Sayın Bahçeli'yi tebrik ediyorum, daveti aldı bugün gitti savcıya ifadesini veriyor. Örnek davranış. Afra tafra yapan diğer muhalefet liderlerine söylüyorum, hukuktan korkmayın, haklıysanız istediğiniz olacak."
Demirtaş'a yönelik suçlamalar
Hakkında en fazla dosya bulunan HDP İstanbul Milletvekili ve Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın fezlekelerinde, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "terör örgütü üyesi olmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "örgüt adına suç işlemek" gibi suçları işlediği yer alıyor.
Demirtaş'ın dosyasında yer alan diğer suçlar şu şekilde:
"Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen aşağılamak, terör örgütü propagandası yapmak, Türk milletini, Cumhuriyeti ve TBMM'yi alenen aşağılamak, Cumhurbaşkanına hakaret, devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılamak, terör örgütü PKK propagandası yapmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, 298 sayılı kanuna muhalefet, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, 2911 sayılı kanuna muhalefet, hakaret, suç işlemeye alenen tahrik, kanunlara uymamaya tahrik, kamu görevlisinin aleyhine iftira, suç işlemeye tahrik ve suç işlemeye azmettirme, devletin birliği ve bütünlüğünü bozmaya teşebbüs."