Geçmişten günümüze incelediğimizde görülüyor ki aile kavramı geniş aileden, mikro aile yapısına doğru değişim geçirmiştir. Geniş aileye baktığımızda tüm bireyleriyle birlikte yol alınan bir sistemken; Çekirdek aile ise anne, baba, çocuk paralelinde olan aile büyüklerinin çok daha az müdahil olduğu bir yapıdadır. Mikro aile yapısı ise evin içinde çocuğun anne ve babası haricinde kimseyle görüşmediği bir yapıya yakın gelecekte önümüze çıkmıştır.
Anne çoğu zaman vaktini evde geçirdiği, akrabalarıyla görüşmediği, ev işlerinden dışarıya çıkacak zamanı bulamadığı, kendini eve izole eden bir yapıyı tercih etmektedir. Çocuğu ile yalnız bir iletişimi tercih etmektedir, ancak bu yapı toplumla kaynaşması gereken çocuğa iyi gelmemektedir. Oysaki geleneklerimizden gelen geniş aile ile kuvvetli bağların kurulması gerektiğidir. Akrabalarımızla bir şeyler paylaşmak komşularımızla iyi ilişkiler içerisinde olmak insanların ruhlarında iyileştirici bir şifa aracı olarak da büyük önemi vardır. Akraba ziyaretlerinin ve geniş aile modelinin bilimsel açıdan birçok faydası olduğu görülmektedir. Geniş aile demek özellikle çocukla ilgilenme, birlikte oyun oynama gibi alanlarda rol paylaşımı anlamına da gelmektedir. Günümüzde çocuğun eğitiminin geniş aile yapısında; anne üzerindeki yüklerin amca, dayı, hala, dedeler üzerinde paylaşımı annenin yükünü azaltacağı gibi çocuğun zeka gelişimine de çok büyük katkı sağlayacaktır.
Zeka Ne Demek?
Zeka; kişinin sahip olduğu öğrenme gücü olarak bilinir. Yaşamdan ve hayat koşullarından bağımsız olarak düşünemeyeceğimiz bir yapıdır. Geliştirilebilen, kapasitesi arttırılabilen, iyileştirilebilen bir olgudur. Ne kadar çok uyarıcı olursa, zeka o kadar fazla gelişmektedir. Bu açıdan bakılırsa tek başına çoklu zeka gelişimi çok zor bir ihtimaldir, çünkü çocuğun çok sayıda bireyden, çok sayıda uyaran alarak büyümesi en iyisidir.
Örneğin hata yaptığında birisi “Şişt” der, diğeri “Yapma sakın!” der, diğeri sadece bakar, gülümser ve bakışlarıyla anlatır. Bu nedenle çocuklar farklı kişilerden farklı tepkileri harmanlayarak zekasına katkılarda bulunur. Her insanın doğal yapısı farklıdır, kimi insan güleçtir, kimi insan somurtkandır, kimi insan doğa aşığıdır, kimi insan umursamazdır.
Oysa bir anne sadece bir kişilik yapısına sahiptir, belli bir kapasitesi vardır ve o kapasiteye uygun belli başlı davranışları sergiler. Bir anneden farklı duygular, mizaçlar, hareketler çıkmasını bekleyemeyiz. Bu nedenle anne farkında olmadan hep aynı şekilde davranır çocuğa, benzer hareketler, benzer sesler, hep aynı usulden uyarır, bir süre sonra anne ile çocuk bir bütün olur. Çocuk hep aynı davranış ve halleri gördüğü için beyni hep aynı şekilde kaydolur ve belli bir süre sonra değişik uyarılar almadığı için kitlenmeye başlar. Oysa geniş aile yapısında farklı şekilde uyaranlar vardır, biri şarkı söyleyerek oynatır, diğeri oyuncakları ile oynatır, ne kadar çok insan ile muhatap olursa, o kadar çok dünya ile muhatap olmuş olur ve çoklu zeka gelişimine göre çeşitli alt alanlarda uyarıcılar alarak gelişmiş olur. Bu nedenle ağacın kökleri gibi çocuk ne kadar fazla kökten beslenirse o kadar güçlü ve büyük olabilecektir.