Adana'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında 'Silahlı terör örgütüne üye olma ve terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet' suçundan 15 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan aralarında rütbeli emniyet mensuplarının da bulunduğu 64'ü tutuklu 145 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin 375 kişi kapasiteli duruşma salonunda görülen mahkemeye bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Hatay, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'ta tutuklu bulunan sanık polisler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.
Duruşmanın bu celsesinde mahkeme heyeti bir kısım tanık ifadelerini dinledi.
Mahkemeye SEGBİS üzerinden katılan tanık Fatih T, sanıklardan Ahmet A'yı tanıdığını ve 2010-2011 yıllarında aynı sohbet toplantısı ortamında bulunduklarını söyledi.
Sohbet toplantılarının kendi evlerinde olduğunu belirten Fatih T, şöyle devam etti:
"Sohbetlerin yapıldığı süre zarfında Şahin isimli bir öğretmen vardı. Daha sonra Ercan Erikli isminde bir şahsı tanıdık. Sohbet toplantılarında himmet tutarını sadece himmeti isteyen ve himmet veren kişi bilirdi. Benim bulunduğum toplantılarda himmet bağışı olmadı. Ben bugüne kadar 9 tane sohbet imamı ile muhatap oldum. Bunun 8'i öğretmen 1'i adliye memuruydu. Sohbet toplantılarında her zaman sohbet imamı etkin konumdadır."
Tanık Ramazan Çetin ise sanıklardan Cahit Yıldız, Mehmet Karkın, Ali Yüksel'i tanıdığını ileri sürerek 2001 yılında sohbet toplantılarına katılmaya başladığını ve 2002 yılında Cahit Yıldız'la sohbetlerde bulunduğunu ifade etti.
Kendisinin olay yeri inceleme şubesinde çalıştığını ve sohbet toplantılarının emniyet içinde birim birim gerçekleştirildiğini aktaran Çetin şunları söyledi:
"2007-2008 yılları arasında Mehmet Karkın'la komiserlik kursunda tanıştık. Bu kursta Ayhan Demir adlı şahıs bize ev tuttuğunu söyledi. Biz de bu evde 8 kişi kaldık. Bu evde Risale-i Nur ve Fetullah Gülen'in kitaplarını okuyorduk. 15 güne bir bu eve sohbet hocası geliyordu. 2008 yılında ben Pozantı ilçesine tayin oldum. Ali Yüksel'i de sohbet toplantılarında katılımcı olarak gördüm. Kahramanmaraş'ta bulunurken 4 kişi ile birlikte Nevşehir Kozaklı'ya gittik. Burada günlük 8 saat okuma programı yaptık. Risale-i Nur ve Fetullah Gülen'in kitaplarını okuduk. Daha sonra Şırnak'a tayinim çıktı. Şırnak'ta görev yaparken de 'mümkün olduğunca bu sohbetlere gidin' denildi. Ayrıca Afyon'da da bu okuma programlarının düzenlendiğini duydum. Benim olduğum sohbet toplantılarında Fetullah Gülen'in manevi bir lider olduğu söylenirdi."
Tanık olarak ifade veren Ersin Erdem ise tutuklu sanık Pehlivan Karagöz'ü polis kolejinden tanıdığını dile getirdi.
1997 yılında Bursa Polis Okulu'nda birlikte çalıştıklarını vurgulayan Erdem, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Biz Bursa'da görev yaparken zaten bizim kalmamız için bir ev ayarlanmıştı. Ben o evde kalmadım. Alper Altunbaş isimli bir şahıs bizlere 'Neden erken evlendiniz' diye sordu. Murat Şahin ise benden maaşımın yüzde 10'unu himmet olarak istedi. Bu himmet talebini 'Abilerin' istediğini belirtmişti. Ben kabul etmedim. Bu süreçte benim hakkımda ve benim gibi olan birkaç kişi hakkında isimsiz ihbar mektupları ve yıpratma kampanyaları yapıldı. Polis okulunda sınıf amiri olmak için bu yapının adamı olmak lazımdı. ve Pehlivan Karagöz'ün bu yapıya üye olduğunu biliyorum. Bu 'Abiler' denilen oluşum içinde Pehlivan Karagöz de vardı. Bu yapı kolektif şuur içinde hareket eder."
Daha sonra iddia makamı eksik hususların giderilmesi ve tutuklu sanıkların mevcut halinin devamı yönünde mütalaasını verdi.
Mahkeme heyeti ise avukat beyanları ve sanıkların bu celse savunmalarını yapması için duruşmayı yarına erteledi.