Erzurum'da FETÖ/PDY üyesi olmakla suçlanan 3 öğretmen hakkında açılan davanın iddianamesinde, FETÖ'nün örgüt adına topladığı paraları iş adamları aracılığıyla yasal sisteme soktuğu belirtildi.
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin üç sanık hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın iddianamesinde, örgüt tarafından toplanan "himmet" paraları başta olmak üzere kaynağı açıklanamayacak paraları sisteme aktarmak için örgüt mensubu iş adamlarını kullandığı belirtildi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından örgüt üyelerinin kurduğu Aktif Eğitim Sendikası Tekman Şube Başkanı Şafak D. ile sendika üyeleri Yusuf K. ve Muhsin M. hakkında hazırlanan 30 sayfalık iddianame, mahkemece kabul edildi.
Sanıkların 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması istenilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin kuruluşu, amacı, stratejisi, yapılanması, faaliyeti, yönetim modeli, hiyerarşik yapısı, eğitim alanları gibi konularda bilgilerin yanı sıra örgütün mali yapılanması hakkında da bilgi verildi.
Örgüt adına elde edilen gelirlerin sisteme nasıl dahil edildiğinin anlatıldığı iddianamede, örgüt üyelerince kurulan "şirket" ya da "anonim şirket"lerin, elde edilen himmetleri ticaret veya bankacılık üzerinden sisteme soktukları belirtildi.
Örgütün vakıflara tanınan vergi muafiyetlerinden yararlanarak kendi kurduğu "vakıf" adı altındaki kurum ya da kuruluşlara "bağış" adıyla para verdiğine işaret edilen iddianamede, örgütün sisteme sokulması yönünde sıkıntı çektiği gelir grubunun ise "himmet" adı altında toplanan paralar olduğu vurgulandı.
İddianamede, vatandaşlardan "himmet" adı altında alınan paraların doğrudan il ya da ilçe sorumlusu olan finans imamında toplanması ve saklanması ile bu paranın nereden bulunduğunun sorulması durumunda örgüte sıkıntı yaratabilecek hususlar olduğuna işaret edildi.
FETÖ'nün bu sorunu, "topladığı parayı kendisine bağlılığı konusunda şüphe duymadığı ve güvendiği, mutemet tayin ettiği iş adamları üzerinden aştığı" vurgulanan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Örgütün topladığı paralar, belirlenen iş adamlarına verilerek para yakalandığında iş adamının kendi parası adı altında legalleştirilmesi sağlanmaktadır. Bu sayede zaten maddi durumu yerinde olan iş adamı gerektiğinde o parayı kendi parasıymış gibi bankaya yatırabilmekte ve örgütün o parayla ilgisi olduğuna dair resmiyete dökülebilecek bir sorun ortadan kaldırılmaktadır. Ancak iş adamının mal varlığı, ürettiği katma değer miktarı ve nakit mevcudiyeti başta olmak üzere diğer ticari işlemleri incelendiğinde doğrudan örgütün üzerine gidilemese de söz konusu iş adamının kaynağını açıklayamadığı mal varlığı yüzünden zor durumda kalabileceği aşikardır."
İddianamede, iş adamlarından toplanan paraların bir kısmının bulunulan yerleşim yerindeki örgüt kurumlarının ihtiyaçları için harcandığı, fazla paranın da İstanbul'daki merkeze yönlendirilerek mali yönden sıkıntı yaşayan bölgeler, kardeş şehir ya da kardeş ülke olarak kabul edilen ülke ile şehirlere destek sağlandığı ifade edildi.