Mali Müşavir ve İş insanı Fatih Ölmez Türkiye’nin 2021 yılını ve 2022 yılı ekonomisinden beklentilerini değerlendirdi. 2021 yılında ekonomin sıkça konuşulduğunu vurgulayan Ölmez: “2021 yılında rakamları, alınan ve uygulanan kararları konuşmaya, analiz etmeye yetişemediğimiz, ekonomik krizi üreticisinden çalışanına, memurundan emeklisine özetle bu ülkede yaşayan her bireyin derinden hissettiği bir yıl oldu” dedi.
Ölmez şu değerlendirmelerde bulundu:
Belki de cumhuriyet kurulduğundan bu yana en dalgalı yıl, 2021 yılı oldu diyebilirim. Her ne kadar Covid-19 ile tüm dünyada bütün dengeler altüst olsa da 19 yıllık iktidarın getirdiği sonuç bu ülkede böyle olmamalıydı. Rakamları, alınan ve uygulanan kararları konuşmaya, analiz etmeye yetişemediğimiz, ekonomik krizi üreticisinden çalışanına, memurundan emeklisine özetle bu ülkede yaşayan her bireyin derinden hissettiği bir yıl oldu.
ENFLASYON VE DÖVİZ GERÇEĞİ
Enflasyon yani fiyat artışlarındaki sürekli artış artık dünyada birçok ekonominin mücadele etmesi gereken önemli göstergelerden birisi. Kasım ayında Türkiye'de yıllık enflasyon yüzde 21,31 ile 3 yılın zirvesine çıkmıştı. Aralık ayında ise başka bir rekor kırarak 2021'de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 36,08 rakamlarını görerek yılı tamamladık... Yıla 7,43 seviyesinden başlayan dolar kuru, aralıkta 18 lirayı aşarak rekor kırdı. Ekonomik kalkınma yerine büyümeyi öncelik alarak yapılan faiz indirimleri sonucunda sürekli olarak artan döviz kuru, yüksek enflasyonu da beraberinde getirdi. 2021'de olduğu gibi 2022'de de enflasyonun en önemli kırılganlığımız olacağını düşünüyorum
İSTİFALAR VE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
Böyle mi olmalıydı? Başarı ve başarısızlığın ölçüsü ne idi? Kim niye görevden alındı, tekrar yerine kim neden getirildi bilmediğimiz, şeffaflıktan uzak bir yıl yaşadık.
İstifa eden Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın yerine Nureddin Nebati, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yerine Mahmut Özer, Ticaret Bakanlığı'na kendi şirketinden dezenfektan sattığı iddia edilen ve sonra görevine son verildiği belirtilen Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın yerine Mehmet Muş atandı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk görevden alındı, bakanlık ikiye ayrıldı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı, yerine Şahap Kavcıoğlu atandı.
ENERJİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ
2021 yılında ihracata dayalı bir ekonomi modeli ile karşılaştık ihracatta 225 milyar dolar ihracat ile rekor kırıldı ama 271 milyar dolarlık ithalat rekoru hiç göz ardı etmemiz gereken büyük bir ayrıntı oldu. Bununla beraber oluşan yüksek miktardaki enerji talebi ve bu talebi karşılayamayan enerji arzındaki yetersizlikler enerji fiyatlarında tüm dünyada olduğu gibi bizde de önemli artışlara neden oldu. Başta doğal gaz olmak üzere petrol fiyatlarındaki artışlar, üretim maliyetleri ve dolaysıyla fiyatlar üzerinde neden olduğu artış trendi nedeniyle Türkiye ve diğer dünyada ülkelerinde oluşan enflasyonun geçici olmayacağını gösterdi. Dünya ülkeleri ile aramızdaki fark ise; bizim bu ve benzeri durumlara alışkın olmamız oldu. Alışkın olmadığımız durum ise; yüzde 130’luk elektriğe ve sanayide kullanılan doğalgaz fiyatlarının ultra artışları oldu.
ÜRÜNLERDEKİ FİYAT ARTIŞLARI
Doların 8’lerden 13 rakamlarını görmesi ile ülkede üretim yapan bütün sektörlerin hammadde fiyatları arttı. Dolar 18’li rakamlar ile karşılaşınca herkeste bir panik havası oluşmuştu ki bir şekilde müdahale edildi. Bu müdahale ile birlikte karamsarlık yerini belirsizliğe doğru yönlendirdi. Nasıl yükseldi, nasıl düşürüldü, kontrollü mü yapıldı pek anlamdık ama bu ülkede imalat yapan, üretim yapan bütün sektörlerin yanında nihai tüketiciler oluşan zamlardan etkilendi. İnşaat maliyetlerinin yaklaşık yüzde 80’lere varan artışları iç piyasayı duraklattı. Her ne kadar birçok insanın beklentisi eskiye yönelik bir düzelme olsa da içinde bulunduğumuz sürece alışarak yaşamamız gerektiği gözüküyor. Ancak ülkede siyaset evrilir ve şapkadan tavşan çıkarsa durum başka.
2022 YILI
İş insanı Fatih Ölmez 2022 yılından beklentilerini şu şekilde dile getirdi: “2022 yılı içinse; güven, şeffaflık, adalet kavramının tam oturduğu bir süreç yaşanmadıktan sonra içinde bulunulan belirsizlik öngörüde bulunmayı zorlaştırıyor.”