Ölmez konuyla ilgili olarak şu tespitlerde bulundu;
“Ekonomide bir süredir işler iyi gitmiyor. Enflasyon oranı ekim ayında %85,5 düzeyine ulaştı. Hükümet, kredi büyüme oranını daraltmaya yönelik izlediği makroihtiyati tedbirlere binaen enflasyon oranını baz etkisi ile düşürmeye çalışıyor. Enflasyonda, aralık ayında bir miktar düşüşün olacağı muhakkak. Ancak yılbaşından itibaren gelecek olan zamlar sebebiyle enflasyondaki düşüşün uzun süreceğini söylemek sürpriz olur.
Ekonomi yönetiminin mevcut durumda asıl derdi, hükümetin zayıflayan elini seçime kadar güçlendirmek. Bu nedenle ana hedef, geçici de olsa izlenen irrasyonel faiz politikasını rasyonalize edebilecek bir sonuç elde etmek. Enflasyonun aralık ayından itibaren baz etkisiyle de olsa düşüşe geçmesi, hükümet için çok önemli. Gerçekte illüzyondan başka bir şey olmayacak olan müstakbel enflasyon düşüşü, izlenen irrasyonel faiz politikasının görünen başarı hikayesi olarak takdim edilecek.
Ekonomiye dair yeni şeyler söylemek gerek. Bu yeni şeylerin ilki belirsizlik yaratan ve riskleri artıran mevcut politikanın derhal terk edilmesi ve bilimin ışığında politika üretimine öncelik verilmesi. İkincisi makroekonomik istikrarı destekleyecek ve finansal yapıyı güçlendirecek, ortak akılla oluşturulan bir ekonomi modelinin tesis edilmesi.
Üçüncüsü düşük enflasyon ortamı sağlandıktan sonra üretimin dönüşümüne, cari dengeye, yüksek istihdama, düşük işsizliğe ve gelir dağılımındaki adaletsizliğe odaklanan ve toplumu merkeze alan politikalara dair araştırmaların artırılması. Dördüncüsü ve belki de en önemlisi tüm bunların hayata geçmesini sağlayacak ve eğitimden istihdama birçok alanda uygulanacak bir liyakat sisteminin hayata geçirilmesi.
Karamsarlığa kapılmadan ümitli olmaya devam etmek gerekiyor. İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in ifadeleriyle;
“Devlet; koltuk sahiplerinin, makam sahiplerinin babalarının malı değildir.
Devletimiz, milletçe bu dünyada sığındığımız büyük birlikteliğimizdir.”