Kirişçi; “günümüzde bazı anne-babalar henüz 2-3 yaşlarında elektronik aletlerle tanışan çocuk, konuşmayı öğrenmeden tablet kullanmayı öğretiyorlar” dedi.
Teknolojinin insan hayatına kattığı sayısız faydalar olduğunu belirten Kirişçi, her ne kadar hayatı kolaylaştırsa da, uzun vadede ciddi zararlar verdiğini söyledi. Kirişçi; “İnternet bağımlılığı toplumda sık görülen ve tedavisi gerekli bir rahatsızlıktır. Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar var. Ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabilir. İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanımlanmaktadır. İletişim aracı olarak kullandığımız cep telefonu, tablet, bilgisayar vb. teknolojik aletler her ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da uzun vade de zarar verdiğini söylemek mümkün. Hayatta her şeyin bir dengesi olduğu gibi ekrana bakma süremizde de bir denge olmalıdır” dedi.
6-18 YAŞLARDA RİSK DAHA YÜKSEK
İyi niyetle yapılan hareketlerin aslında farkına varılmadan bağımlılığa sürüklediğini belirten Kirişçi; “Her yaşta ve cinsiyette görülen bir rahatsızlık olmasına rağmen internet bağımlılığı diğer bağımlılıklara göre daha erken yaşlarda başlamaktadır.
Özellikle günümüzde bazı anne-babalar henüz 2-3 yaşlarında elektronik aletlerle tanışan çocuk, konuşmayı öğrenmeden tablet kullanmayı öğretiyorlar. Eline tablet veya cep telefonu veriliyor. Bu iyi niyetle yapılan hareketler farkında olmadan çocukların bağımlılık alt yapılarını oluşturulmasına sebep oluyor.
Özellikle 6-18 yaşları riskin oldukça yüksek olduğu dönemlerdir. Cinsiyetler arası farka bakıldığında erkeklerin kızlara göre 3 kat daha fazla internet bağımlılığı olduğu gözlenmektedir. Böylesi bir bağımlılığın çocuklarda ve gençlerde psikolojik ve bedensel gelişimlerini, sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkilediği ve okul başarılarını düşürdüğü, internette daha çok zaman geçirmek için okulu reddetme gibi eğilimlerin ortaya çıktığı bilinmektedir” ifadelerini kullandı.
BAĞIMLILIKLAR NEDEN ARTTI?
Bağımlılıkların bu kadar artmasının nedenlerini de aktaran Kirişçi; “Ne oldu da iletişim zayıfladı teknolojiye olan bağımlılık arttı? Bunun nedenleri herkeste farklılık gösterebilir. Bu yüzden bağımlılığın temeline inilerek bağımlılığa nelerin sebep olduğu ve tetiklediği iyi bilinmelidir.
Aile içi ilişkilerde sevgi görmeyen, temel güven duygusu gelişmemiş çocuklar iletişim ve davranış sorunları yaşar. Eksik kalan duygusal yoksunluklarını dizilerle, telefon kullanarak, bilgisayar oyunları ile onarmaya çalışır. Bu da ileriki yaşlarda ciddi psikolojik sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu yüzden yetişkinlerde ve çocuklarda neden ekranın başından kalkılmadığı iyice sorgulanmalıdır” şeklinde konuştu.
Teknolojinin iyi kullanılmasının zeka göstergesi olarak bakılmasına yanlış değerlendirmesi yapan Kirişçi; “Çevredeki insanlar çocukların teknoloji cihazlarını iyi kullanması bir zeka göstergesi gibi algılaması yanlış bir durumdur. Eskiden teknoloji olmadığı için insanlar bilgiye çabuk ulaşamıyordu küçük yaşlarda bu duruma maruz kalmadığı için ileriki yaşlarda da zorlandıkları doğrudur ancak bu teknoloji içinde büyümeyen insanların zekasının düşük olduğu anlamına gelmez. Hatta teknoloji ile geç tanışan doğal gıdalar tüketen insanların çok daha uzun ömürlü ve sağlıklı olduğunu veriler kanıtlanıyor bunun en basit örneği radyasyona fazla maruz kalındığı için kanser vakalarında ciddi bir artış olduğu biliniyor” dedi.
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞININ BELİRTİLERİ
Teknoloji bağımlılığının belirtilerini maddeler halinde sıralayan Kirişçi, şunları söyledi; Akademik başarıda düşüş. Kişisel, aile ve okul sorunları, Zamanı idare etmede başarısızlık, Uyku ve yeme bozuklukları, Aktivitelerde azalma, Yalnızca birkaç dakika diyerek saatler harcamak. Çevrenizdekilere ekran karşısında geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylemek. Uzun süre bilgisayar, telefon vb. ekrana bakmaktan dolayı fiziksel sorunlardan şikâyet etmek. Bilgisayar, tablet ve telefon gibi ekran başında çok fazla zaman geçirdiğiniz için suçluluk hissetmek ama buna rağmen bakmaya devam etmek. Bilgisayarınızdan uzak kaldığınız zaman gergin ve boşluktaymış gibi hissetmek. Artık sahte bir kişiliğe bürünmek, insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih etmek. İnternete girmek için yemek öğünlerinden, derslerden ya da randevulardan ödün vermek.
Neler yapılmalıdır?
Çocuklarınıza örnek olarak sürece başlanılabilinir. Etrafında örnek alacağı kimse olmayan çocuklar önce popüler kültürün yarattığı bireyleri kendine rol model edinirken sonra onlar gibi olamayacağını fark edince hayal kırıklığı ve psikolojik problemler yaşıyor. Doğru rol modeller sağlanmalıdır.
2 yaşından küçük çocukların internet, TV ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir.