İş insanı ve Mali müşavir Fatih Ölmez piyasa şartlarını değerlendirdi. KKM’nin toplam maliyetinin 85 milyar TL olduğunu ifade eden Ölmez, “KKM hesaplarının toplamı, seçime kadar 100 milyar dolar olabilir. Büyük bir rakamdır. Bu politika sürgit devam etmez” dedi.
Ölmez şu ifadeleri kullandı;
“Enflasyon yüksek… Daha da yükselecek. Zira para muslukları önümüzde ki birkaç ayda lira akıtacak. Baz etkisi, yaz etkisi, güz etkisi dediklerine bakmayın. Belli ki tırmanış sürecek.
Kur korumalı mevduatın (KKM), merkezi yönetim bütçesine yedi aylık maliyeti 85 milyar TL oldu. TCMB ile yapılan işlemler bilinmiyor. Kamuyu aydınlatma ve şeffaflık kavramları doğrultusunda açıklanmalıdır. Hazine ve Merkez’le yapılan işlemlerin eşit olduğu varsayımıyla, KKM’nin toplam maliyeti 170 milyar TL, yani 9 milyar dolar ediyor. Yılın ilk sekiz ayındaki 28,5 milyar dolarlık ‘‘Net Hata ve Noksan’’ kalemiyle kıyaslanırsa, 9 milyar doların yüksek olmadığı ileri sürülebilir.
Tabii dolar kurunu tutmak için, Merkez Bankası yılbaşından beri rezerv satışı yapıyor. İhracatçılarla yapılan işlemlerden, reeskont kredilerinden yola çıkarak; yılbaşından beri rezervlerdeki erimenin 50 milyar doların üzerinde olduğu söylenebilir. KKM’nin Türkiye ekonomisine toplam maliyetini bu şekilde değerlendirmek lazım.
FAİZ SEÇİMDEN ÖNCE TEK HANE SEÇİMDEN SONRA ÇOK HANE
Merkez yarın 100 puan daha indirecek. “Zira talimat böyle” gibi iddialar var… Tek haneye 3 basamak ve yılsonuna 3 ay kaldı zaten. İyi de tek hanede park alanına çekilecek faizin bir sonraki serüveni ne olur? Buna artık Merkez’e talimat veren iç güçler değil; küresel ekonominin dinamikleri, yani “dış güçler” karar verecek.
Görünen odur ki seçime kadar tek haneli faiz ile kendimiz kandıracağız ve ortalık, yığınca farklı faiz oranıyla dolup taşacak. Düşük faiz var ama kredi yok denilen tuhaf durumun sürdürülebilmesi mümkün değil. Mevduat üretemeyen banka, Merkez’in fonlamasıyla nereye kadar gidebilir ki…
Olacağı şu; seçime kadar tek hane ama seçimden sonra çok hane… seçimden sonra faiz nass olmaktan çıkar, piyasanın metametiği bizim siyaset hesaplarını aşar, acı gerçekler ağır ağır üzerimize çöker. Kaşıkla verilenler kepçeyle geri alınır ve ödeyeceğimiz bedeller katlanır, gider…”