Diplomatik kaynaklara göre bu sözler önemli mesajlar taşıyor.
Türkiye, Irak’ın bölünmesiyle sonuçlanacak referandum dayatmasına en sert karşılığı yarın toplanması beklenen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sonrasında verecek. MGK’ya giden yolda son uyarı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) lideri Mesud Barzani’yi, “Elindekileri de kaybedersin” sözleriyle uyardı.
BİR SOPA BİR HAVUÇ
Erdoğan’dan kısa bir süre sonra açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Barzani’ye bu durumdan kurtulmak için hâlâ vakti olduğunu hatırlattı, hatta Erbil’in haklarının korunması için garantör olabileceğini kaydetti. Diplomatik kaynaklara göre Ankara, açıkça şu mesajı verdi: “Türkiye tarafından Barzani’ye bir sopa bir de havuç gösterilmiştir. Artık Barzani kendi yolunu kendisi seçecek. Eğer referandumda ısrar ederse Barzani’nin iktidarını da IKBY’nin statüsünü de kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısı yapılmıştır.”
SONUÇLARI AĞIR OLUR
Bugüne kadar Türkiye’nin uygulamaya hazırlandığı yaptırımlar konusunda daha çok ekonomik ve askeri seçenekler tartışılırken, referandum ısrarının Barzani’ye getireceği siyasi sonuçların da hayli ağır olacağı belirtiliyor. Barzani, halen Irak kuzeyindeki otonom yönetimiyle kendi kendine yeten bir bölgenin lideri konumunda. Dünyaya Türkiye hava sahası üzerinden açılarak kendisini kabul ettiren Barzani, bu sayede Bağdat’tan bağımsız bir diplomasi yürütebildi ve muhataplık oluşturdu. Barzani, halkının refah düzeyini de Türkiye üzerinden sattığı petrol sayesinde yükseltti. Türkiye’nin tanımayacağı referandum, Barzani’ye tüm kazanımlarını kaybettirecek.
GİDEREK FAKİRLEŞİRLER
Referandum, IKBY'nin statüsünü de tartışmalı hale getirecek. Bağdat yönetiminin askeri gücüyle karşı karşıya gelmesi de muhtemel görünen Barzani için 25 Eylül’ün diyeti sadece statü kaybıyla da sınırlı kalmayabilir. Referandum sonrası yaşanabilecek olaylar Barzani ailesi iktidarının da sonunu getirebilir. Türkiye’nin ambargoları, bölgesel yönetimin tek gelir kaynağını yeniden Bağdat’la sınırlı tutacak. Bu da kuzey Irak’ı fakirleştirecek. Haliyle referandum Barzani’nin refah artışı vaadini karşılamaktan çok uzak kalacak.
DESTEĞİMİZ ŞARTLIYDI
Barzani’nin statüsünü pekiştirmesinde Türkiye’nin samimiyet çerçevesinde uyguladığı üst düzey protokol kanallarını açmasının etkili olduğuna işaret eden diplomatik kaynaklar şunları söylüyor: “Türkiye’nin Barzani’ye sağladığı kolaylıklar, Irak’ın toprak bütünlüğünü bozmaması şartıyla verilmiş bir destekti. Barzani, Türkiye’nin sağladığı destekle kendisini dünyaya tanıttı. Ancak girdiği son yol, bütün bunları çöpe atabilecek kadar riskli. Şimdi tüm bu kazanımları cebine koyup, ‘bunlar zaten bizim, ikinci adımı atıyoruz’ demek, cepte zannedilenlerin de yitirilmesi anlamına gelebilir.”