Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Adeta haritadan silinecek bir duruma doğru giden bir Suriye var. Tarihi, asırlara dayanan bir ülkenin silinmesine göz yummak mümkün değil. Suriye ve Irak’tan 3 Milyonu aşan mülteci krizi ile karşı karşıyayız. Bu konuda sabırlı davranıyoruz. NATO üyesi olarak Türkiye’yi NATO ülkelerinin yalnız bırakmaması gerekir'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mülteci krizi ve göç hareketleri tüm dünyayı etkiliyor. Güvenlik tehdidi kavramının mahiyeti çok ciddi bir değişim yaşıyor. Bu süreçte NATO’nun daha aktif olması, yeni tehditler karşısında kendisini güncellemesi gerekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Polonya’nın başkenti Varşova’da gerçekleştirilecek NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Atatürk havalimanından hareket etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hareketinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Fikri Işık da eşlik etti.
“Uluslararası güvenlik giderek daha kırılgan bir hal alıyor”
Hareketi öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Zirve kritik bir zamanda gerçekleşiyor. Geçtiğimiz haftalarda, önce İstanbul’da sonra Irak ve Suudi Arabistan’da yaşanan terör saldırılarında gördüğümüz gibi uluslararası güvenlik giderek daha kırılgan bir hal alıyor. Bu durum sadece Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki birkaç ülkeyi etkileyen lokal bir sorun değildir. Bilakis tüm ülkeleri etkisi altına alan küresel boyutu olan bir meseledir. Fransa, Belçika, Tunus, Mısır ve ABD’de meydana gelen terör eylemleri, nerede olursa olsun, ne kadar gelişmiş olursa olsun, hiçbir ülkenin bu sürecin dışında olmadığını ortaya koymuştur” dedi.
“NATO’nun daha aktif olması, yeni tehditler karşısında kendisini güncellemesi gerekiyor”
“Klasik tehditler yanında DAİŞ, El Kaide, PKK, PYD gibi örgütlerin sebep olduğu yeni güvenlik sınamaları ile karşı karşıya buluyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mülteci krizi ve göç hareketleri tüm dünyayı etkiliyor. Güvenlik tehdidi kavramının mahiyeti çok ciddi bir değişim yaşıyor. Bu süreçte NATO’nun daha aktif olması, yeni tehditler karşısında kendisini güncellemesi gerekiyor. NATO’nun Türkiye’nin güvenliğini olumsuz etkileyen gelişmeler karşısında çok daha fazla çaba göstermesini bekliyoruz. Varşova zirvesinde diğer konular yanında ittifakın savunma ve caydırıcılık yapısının güçlenmesine yönelik konuları ele alacağız.
Varşova zirvesinde gerçekleştirecekleri çalışmalara ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: “Dışişleri Bakanlarımız NATO Gürcistan Komisyonu toplantısında, Gürcistan’ın reform sürecinde kaydettiği gelişmeler ve Gürcistan’ın iş birliği konularını masaya yatıracaklar. Biz Gürcistan’ın Avrupa Atlantik yapıları ile bütünleşme hedefini kuvvetle destekleyen bir ülkeyiz. Savunma bakanlarımızda kendi aralarına yapacakları ayrı toplantıda mevcut güvenlik ortamını değerlendirecekler. Zirvede birçok devlet ve hükümet başkanları ile ikili görüşmeler yaparak NATO konuları ikili gündemimizdeki konuları istişare edeceğiz.”
“Putin görüşmesi Ağustos gibi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Rusya lideri ile Putin görüşme tarihi konusunda sorulan soruya, “Netleşen bir durum yok. Bu ay sonu, Ağustos gibi planlaması gündemde. Netleştiğinde duyurulacaktır” diye cevap verdi.
“Geleceğe yönelik yol haritamızı belirleyeceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO Zirvesinde Suriye ile ilgili ve DAİŞ ile mücadelede özel beklentiniz var mı? İkili görüşmelerinizde bu konuyu gündeme getirmeyi planlıyor musunuz?" şeklindeki soruya karşılık ise, “Türkiye’nin sınır itibariyle gerek Suriye gerek Irak ile malum terör örgütleri ile olan tehdit baskısı devam ediyor. Gerek Irak gerek Suriye’deki gelişmeler ikili görüşmelerde gündeme alınması gereken bir konu. Adeta haritadan silinecek bir duruma doğru giden bir Suriye var. Tarihi, asırlara dayanan bir ülkenin silinmesine göz yummak mümkün değil. Suriye ve Irak’tan 3 Milyonu aşan mülteci krizi ile karşı karşıyayız. Bu konuda sabırlı davranıyoruz. NATO üyesi olarak Türkiye’yi NATO ülkelerinin yalnız bırakmaması gerekir. Onlar da buradan ne gibi bir pay alacaklar. Bugüne kadar böyle bir şey görmedik. Türkiye olarak çıkan bütçe payı 11,5 Milyar doları bulmuş durumda, STK’ları katmadın. Bize dünyadan gelen destek 550 Milyon dolar civarında. İşin bir boyuta var bir de tehdit boyutu var. İkili görüşmelerde bunu da ele almak suretiyle geleceğe yönelik yol haritamızı belirleyeceğiz” dedi.