Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Enerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer, “Enerjide, dışa bağımlılık, pahalılık, güvenlik gibi sorunların çözümü için Türkiye kendi enerji çözümlerini üretmek zorunda. Bunun ilk adımı da enerjinin verimli kullanımından geçiyor” dedi.
Bu yıl 15.’si gerçekleştirilen Ekserji ve Uygulamaları Yaz Kursu Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsünde yapıldı. Kursun açılışında konuşan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, enerji verimliliği ve enerji bilincini sağlayacak projeler geliştirdiklerini belirterek, ülkemizde Türk Standartları (TS) EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesini almaya hak kazanan ilk üniversite olduklarını hatırlattı. Enerji Sistemleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Hepbaşlı koordinatörlüğünde ve Dr. Emrah Bıyık’ın yürütücülüğünü yaptığı Avrupa Birliği Marie Sklodowska Curie Bireysel Araştırma Bursları kapsamında, 'Şebekeye bağlı enerji verimli binalar' projesinin desteğiyle gerçekleştirilen kursa; yurt içi ve dışından alanında uzman birçok akademisyen, sanayi temsilcileri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
"Türkiye en büyük hamlelerini bu noktada yapmak zorunda"
Kursun açılış konuşmasını gerçekleştiren TÜBA Enerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 75’inin dışarıdan karşılandığının altını çizerek, enerji giderinin en büyük cari açığı getiren kalem olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Dinçer, ithalat ve ihracat arasındaki farka baktığımız zaman 68 milyar dolara varan kısmın, enerji kaleminden geldiğini kaydederek, "Bu yalnızca ekonomik olarak değil, enerji güvenliği boyutunda da sıkıntı oluşturuyor. Bizim bu noktada kendimize yetecek olan güvenli enerji çözümlerini oluşturmamız gerekiyor. Bu enerji çözümlerini üretirken de özellikle son yıllarda yapılan hamleler çok önemli. Yenilenebilir enerji kaynakları, temiz kömür teknolojileri olmak üzere Türkiye birçok alanda yatırım yapıyor. Yapılması gereken temel şeyler; verimliliği artırmak, güneşten rüzgara, rüzgardan jeotermale kadar yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, onun haricinde temiz teknolojilerle yerli fosil kaynaklı yakıtları kullanmak, nükleer enerji, biyolojik organik atıklardan enerji üretimi. Ayrıca, mevcut sistemler boyutunda da iyileştirme yaparak kayıpları önlemek. Türkiye en büyük hamlelerini bu noktada yapmak zorunda" diye konuştu.
"Sürdürülebilir bir forma taşımak lazım"
Enerjide çözüm için enerji bölgeleri oluşturulması gerektiğini de ifade eden İbrahim Dinçer, "Ekonomik olarak belli gelişimlere yönelik bölgeler kuruluyor; ama enerjiye yönelik yok. Türkiye’nin enerji bölgeleri kurması gerekiyor. Bölge bölge, elimizde ne kadar kaynağımız var, nasıl, ne şekilde faydalı formlara dönüştürebiliriz? Bunu belirlememiz lazım. Nelere ihtiyacımız varsa elektrik, ısıtma, soğutma, yakıt, sanayide kullanım vs. kaynak kümelerini oluşturup sistemleri de buna göre şekillendirmek gerekiyor. Bölgeleri birbirleriyle bağlantılı, sürdürülebilir bir forma taşımak lazım" dedi.
Verimlilik vurgusu
Alanında yazdığı kitaplarla tanınan Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Çengel de yaptığı konuşmada, enerjinin nasıl daha kaliteli kullanılabileceğin, israfların nasıl minimize edileceği ekserjinin alanı olduğunu belirterek, "Hayatımızın her alanında enerjiyi daha dikkatli ve verimli kullanarak dış kaynaklara bağlılığımızı azaltabiliriz. Ekserji neden önemli? Enerjinin özü, ekserji. Miktarı ve kalitesi önemli enerjinin ve kalitesi de ekserji. Enerji verimliliği, bir iş yaparken en verimli şekilde, en az enerji kullanarak yapmak. Kaliteli enerji kullanımı, vatandaşın bilinçlendirilmesi ile mümkün. Enerjiyi verimli kullanmak için ısıtmadan soğutmaya ve genel kullanıma kadar günlük enerji tüketimimizde Led ampul, enerji verimli cihazlar vb. tercih edebiliriz. Küçük ve basit dokunuşlarla herkes kendi ölçeğinde yüzde 25 oranında tasarruf edebilir. Bu da hem kendi cebinize hem de ülke ekonomisine katkı sağlar, milyarlarca dolar tasarruf olur. Devletin de vatandaşı, enerji verimli cihazlar kullanması, bilinçlenmesi için teşvik etmesi lazım. Dışa bağımlılığı, vatandaşın farkındalığı ve bilinçlenmesi azaltır” diye konuştu.