Kahramanmaraş Özel Final Eğitim Kurumları Müdürü İbrahim Gülsu Türkiye’de eğitim politikasında önemli değişimlere ihtiyaç olduğunu vurguladı. Özel okulların yurt dışında yüzde on beş oranında önünün açıldığını kaydeden Gülsu, Türkiye’de bu oranın yüzde beş olduğunu ve yükseltilmesi gerektiğini belirtti.
Eğitim kalitesinin yükselmesi için iyi eğitimcilerin yetişmesi gerektiğini belirten Gülsu, Final eğitim kurumları olarak öğrencilerin eğitimlerinin her safhasında yanında yer aldıklarını ve iyi bir eğitim politikası için ideal bir çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Final Eğitim Kurumları’nın konumunu genelde ve yerelde değerlendirebilir misiniz?
Final Eğitim Kurumları 38.yılını yaşıyor. Final Anadolu’da büyük şehirlere taşınan eğitimde bir markadır. Şuan ülke genelinde ve Kıbrıs’ta okul öncesinden üniversiteye dört yüzün üzerinde kurumu ile ülkemize eğitim alanında hizmet veren Final Eğitim Kurumları2nın Kahramanmaraş şubesi 1997’de açıldı. Yirmi yıldır şehrimizin çocuklarına hizmet ediyor. Binlerce öğrenci Final’le üniversiteli oldu. Şuan şehir merkezinde bir özel öğretim kursu, Yatılı Bölge civarında da bir temel lise ile hizmetimize devam ediyoruz.
Final Temel Lisesi olarak neler yapıyorsunuz?
2014-2015 öğretim yılında açılan Final Temel Lisesi, tüm okullardan her sınıfa öğrenci alıyor. Üniversiteye hazırlık tecrübemizi okulumuz da kullanıyoruz. Özellikle 11. ve 12.sınıflarda YGS ve LYS müfredatına önem veriyoruz. Sınav müfredatı ile ilgili sınavlar yapıyoruz.Özellikle,milli eğitimin verdiği kitapları dikkate alıyoruz.Takviye olarak Final Eğitim Kurumları’nın dokümanları veriliyor. Kitap okuma kampanyamız devam ediyor. Sosyal etkinliklere önem veriyoruz.
Eğitimin paydaşları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Çocuklarımızın yetişmesinde; sosyal çevrenin, okulun ve öğretmenin katkısı olur. Bu unsurların hepsi aynı önemde “paydaş” demek;görevi ortaklaşa birbirinden haberli ve aynı paralelde yapmak demektir.Fizikteki paralel kuvvet gibi.Eğitimin bu unsurları aynı yönlü olmazsa eğitimde başarılı olunmaz.
Özel okulların eğitime katkısı nedir?
Dünya ölçeğinde birçok ülkede yüzde on beş olan eğitimde özelleşme oranı ülkemizde yüzde beş civarında. zorlamayla açılan temel liselerin katkısıyla özelleştirme yüzde yediye çıkarılmıştır. Bu oranın pilot bölgeler seçilerek yüzde otuza çıkarılması eğitim sektörüne hareket ve başarı katacaktır. Özel okul bir ticari çalışmadır. Ticaret risk demektir. Risk altında olan bir kurumun yaşamak için müşteriyi memnun etme mecburiyeti vardır. Bu canlılık rekabeti arttıracaktır. Özel sektör devletin bu alanındaki yükünü alırsa devlet enerjisini daha stratejik konulara ayıracaktır.
Öğrenciler Final’i neden tercih etmeli?
Final öğrencilerini hem hayata hem sınava hazırlar. Öğrencinin sosyal, kültürel kişiliğini, özgüvenini, girişimci ruhunu geliştirmek için caba harcar. Milli eğitimin amaçları konusunda hassasiyetimiz önceliklidir. Ayrıca ,sınavlarda başarılı olmak öğrencinin okurken kaygı duyduğu en önemli konudur. Öğrencilerimize öncelikle 11. ve 12.sınıflarda tüm sınav programını, dersin dışında takviye olarak veriyoruz.
Kahramanmaraş’ın eğitim durumunu değerlendirir misiniz?
Bir okulun veya bir şehrin eğitimde başarısı konuşulurken tamamen akademik başarı, sınav başarısı dikkate alınıyor. Bunun çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Eğitim kurumları çocukları daha çok hayata hazırlamalı. Öğrencinin; kültür, davranış ,kişilik kalitesi daha önemli. Hedef iyi vatandaş yetiştirmek olmalı. Elimizde; ilimizdeki akademik başarıyı ölçen sınav sonuçları var; ama öğrencinin kişilik ve davranış kalitesini ölçen veriler yok. İkinci konuyla ilgili analizler yapılmalı. Bu coğrafyada yaşayan tüm insanların “kaliteli insan yetiştirme” diye bir derdi olmalı. Ama bu ilin eğitimcilerinin bu konuda iki , üç, beş derdi olmalı. Hele bu coğrafyanın çocuğu ise işine; gönlünü, yüreğini, hırsını, milli duygularını ,inancını katmalı ; bununla yatıp kalkmalı. Yoksa bir sonraki yıl sonuç bir öncekinden farklı olmayacaktır.
Eğitim öğretim seviyesi nasıl yükselir?
Kalkınma, gelişme bir ruh hamlesidir. Bu tüm milletler için geçerlidir. İlimizde ülke genelinde bu konuda bir ruh hamlesi oluşturulmalı. Özellikle eğitimci, Nurettin Topçu’nun ifadesiyle “Hiçbir fetih, sınıfın kapısını açmak kadar kutsal değildir.” inancıyla sınıfa girmeli. Eğitimci iki yüz yıla hitap ediyor gibi öğrencilerine seslenmeli. Dünyanın en mukaddes işini yaptığının şuurunda olmalı. Mesleğine adanmışlık ruhunu taşımalı.