SAYIN CUMHURBAŞKANI’NIN AÇIKLAMIŞ OLDUĞU YENİ YARGI REFORMUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
30 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyu ile yeni bir yargı reformu açıklandı. Uzun süredir üzerinde çalışmalar yürütülüyordu. Kasım ayında Ankara’da yapılan toplantıya da Baro’muzu temsilen katıldım. Orada özel çalışmalar yürütüldü. Bu belgenin ipuçları hakkında bilgi sahibi olduk ve takibini sürdürdük. Çalışma Adalet Bakanlığımız tarafından yürütüldü. Kasım ayındaki toplantıda yüksek mahkeme başkanları, baro başkanları, hukuk fakültesi dekanları gibi isimler vardı. Geniş katılımlı bir çalışma yürütüldü. Fikir alışverişleri yapıldı, biz de görüşlerimizi paylaştık. Kamuoyu tarafından ve yargı camiasından merakla beklenen bir konuydu. Büyük ölçüde belge kısımları tamamlandı. Kanun çalışmalarının da yapılması lazım. Barolar birliği olarak süreci de sonuna kadar takip edeceğiz.
AVUKATLARI İLGİLENDİREN EN HASSAS NOKTALAR NELER?
Yeni yasa da hukuk mesleklerine girişte yeterlilik sınavı olacak artık. Yürürlük tarihi 2024 yılına bırakıldı. Hakim, Savcı, Avukat ve Noter olabilmek için hukuk mesleklerine giriş sınavında başarılı olmak gerekiyor. Daha önceki uygulama da birkaç kez kanun olarak gelmişti fakat meclis de, meclis çalışmalarında devamı gelmedi, diğeri ise Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Nihayetinde bu paketle birlikte hukuk mesleklerine giriş sınavı getirilmiş oldu. Avukatın zorunlu katılımı ile seri mahkeme usulü geldi. Bir yandan da hukuk fakültelerine girişteki başarı eşiği düşürüldü. Daha önce bununla ilgili çalışmalar yapılmıştı. Önceden 190 bindi şuan 125 bine düşürüldü. Bizim tabi ki burada ki beklentimiz bunun daha da aşağıya düşürülmesidir. Son yıllar da çok fazla hukuk fakültesi açıldı. Yurt dışında ki hukuk fakültelerinden de gelen öğrencilerle birlikte hukuk fakülteleri çoğalmaya başladı, bununla birlikte meslektaş sayılarımız artış gösterdi. Şuan Türkiye genelinde hukuk fakültelerinde 84 bin öğrenci var, 21 bin tane de stajyer avukat var ve şuan kayıtlı 125 bin Avukat bulunuyor. Bu da demek oluyor ki önümüzde ki 4-5 yıllık zaman zarfı içerisinde 125 bin avukatın yarısından fazla avukatlarında başlamasıdır. Tabi buda ister istemez mesleğin icrasında bir takım sıkıntılara yol açıyor.
YARGI REFORMUNDA VATANDAŞLARI İLGİLENDİREN DURUMLAR NELERDİR?
Bizler yargı ayağında vatandaşlarımızı tercih ediyoruz. Vatandaşlar avukatlarına akıllarında kalan her türlü konuyu danışıyorlar. Avukatlara olumlu düzenlemeler gelmesinden vatandaşlar da dolaylı yoldan faydalanacaktır. Yüksek bir vergi yükü ile karşı karşıyayız. Bir anlamda hizmet sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Bir yanımız da kamu görevidir. KDV vergisini yüzde 18 olarak ödüyoruz. Bu da meslektaşlarımı mali anlamda yoruyor. Şu anda reform paketi içerisinde bunun düşürülmesi de söz konusu. Adalete erişim noktasında gerek avukatın gerekse vatandaş adına bir takım düzenlemeler var. Bağımsız bir savunmanın önemli hususları karşımıza çıktı. Genel anlamda baktığımızda belgede avukatlık mesleği ile ilgili düzenlemeler ile karşılaştık. Düzenlemenin avukatlar açısından önemli olduğunu düşünüyorum. ‘geç gelen adalet adalet değildir’ diye bir sözümüz var. Bakanlığımızın bu konu ile ilgili de bir çalışması var. Açılan bir davada sonuçlanacağı zaman tutanak tutuluyor. Hedef süre belirlenmesi yapılıyor. Yargı sürecini daha da kısacak bir çalışma söz konusu. Yine uygulamada eksik olan konular vardı. Genel anlamda baktığımız zaman bu konuları da düzenleyici unsurlar var.
REFORMUN ÜLKEYE KATTIĞI DEĞER NEDİR?
Yasama-yürütme-yargı kuvvetler ayrı ilkesinden yola çıktığımız zaman en önemli kısım yargıdır. Nihayetinde vatandaşlarımızın adalete güveninin teşhis edilmesi lazım. Bu noktada da yargının güven endeksinin son yıllarda düştüğü nazara alındığında yargıyı hızlandıracak, adaletin bir an önce teşhisini sağlayacak düzenlemeler çok önemlidir. Burada getirilen gerek birinci paketteki ve daha öncesindeki alternatif çözüm yolları, arabuluculuk, uzlaşma gibi kurumlarla amaçlanan yargıyı hızlandırmaktır. Fakat bu konuda eksiklikler var. Bu noktada baktığımız zaman özellikle uzlaşma müessesesi hukukçu dışında ki bir takım meslek grupları tarafından da şuan icra edilmektedir. Bu da zaman zaman bir takım kararların yanlış yapılmasına yol açmaktadır. Yargıda en temel konu adaletin bir an önce sağlanması, geçmiş adaletin adalet olmadığını düşünüyoruz. Şuan meslekte kendi camiamızda birçok yeni meslektaşımız ilk adımını attı. Çok sayıda avukat var keza aynı şekilde Hakim ve Savcılarımızın il derece mahkemelerine bakıldığında 1 ile 3 yıl arasında kıdeme sahipler. Böyle olunca tabi tecrübe kazanmak için zamana ihtiyaç olacak. Birtakım noktalarda, verilen kararlarda hukuki anlamda sorunlar olduğunu görmekteyiz. Bunlar tabi istinaf ve temyiz sürecine de gidiyor. Hatta son yargı reformu paketinde 5 yılın altında kesinleşmiş cezalarda yargı kararıyla tekrardan temyize tabir tutuldu. Bundan dolayı geçen hafa birtakım tahliyeler de gerçekleşti. Bu noktada bakıldığında bir zamana da ihtiyaç olduğunun farkındayız. Bunu da hep birlikte yapacağız. bununla da ülkeye elbette bir değer katacağını düşünüyorum.
Şöyle ifade etmek istiyorum konu başlıkları olarak KDV oranında ki düşüş, hukuk fakültelerine girişte ki başarının yükseltilmesi, hukuk mesleklerine giriş sınavının getirilmesi, avukatın zorunlu katılımı ile seri mahkeme usulü, ceza hukuku açısından basit yargılama usulü, temyiz edecek kararların kapsamının genişletilmesi, belli kıdemdeki avukatlara yeşil pasaport hakkı tanınması ve bide şöyle bir durum oldu yargı reformu paketi sanki belli bir kesim tarafından sadece yeşil pasaporta özgülendi bunlar avukatlar için önemli kazançlardır. Sayın Birlik Başkanının yargı reformunun strateji belgesinin açıklanmasında, Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalar esnasında sadece yeşil pasaportu alkışladı. Bende mesleğe başladığım yıldan bu yana yani yaklaşık 20 yıldan beri gündemde olan bir konuydu. Ama artık gündem olmaktan çıktı.
Hukuk fakültesi mezunu olmayanlara idari hakim adaylığında sınırlama getirilmesi buda bir eleştiri konusuydu. Yani bu kadar çok hukukçunun olduğu bir yerde iktisat işletme veya kamu yönetimi mezunlarının idari yargı hakimi olması konusunda da belli bir sınırlama getirildi. İdari yargıda ön sınav getirildi. Bölge idari mahkemesi daireleri kararları arasında ki uyuşmazlığın 3 ay içinde karara bağlanması da getirildi. Mağdur haklarında güçlendirme var. İnternet sitelerine değil içeriğe engelleme geldi bu da önemli bir konuydu. Çünkü yanlış bir haberden dolayı sitenin tamamı engelleniyordu fakat artık sadece içerik engelleme gibi bir hak getirildi. Soruşturma açılmasında tutukluluk süreleri düşürüldü. Yargıda ki gecikmelerden kaynaklı uzun tutukluluk sürelerinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Haber verme sınırını aşmayan açıklamaların suç olmaması buda önemli bir düzenlemedir. 3 yıl ile 6 yıl arasındaki hapis cezasında erteleme imkanı getirildi. Bunlar ilk pakette önümüze çıkan önemli başlıklardır.
BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI METİN FEVZİOĞLU’NUN BUGÜNKÜ DURUŞUNU NASIL DEĞERLENDİRİRSİNİZ?
Biz avukatlar yasama organında görev yapmıyoruz. İşin yargı kısmındayız. Bu noktada birlik başkanımız avukatlarımızın bir takım kazanımlarının elde edilmesi noktasında iktidar ile görüş alışverişinde bulunuyor. Burada Sayın Adalet Bakanımızın da avukatlık geçmişinin olması ve sorunları biliyor olması bizim için önemliydi. Bu anlamda bir uyum söz konusu oldu. Çözüm odaklı görüşmeler yapılması gündeme geldi. Bu duruş bir takım eleştirilere neden oldu ama biz bu davranışın olumlu olduğunu düşünüyoruz. Bu gibi konularda asıl çözümcü olan iktidardır. Hal böyle olunca birlik başkanımızın çalışmaları sırasında Adalet bakanı ile görüşmelerini devam ettirmesini doğal karşılıyoruz. Eksik kalan ve eleştirilen taraflar mutlaka olacaktır ama bunun önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Bu konuyu sizlerin de takip ettiği üzere olağanüstü genel kurul gibi bir durum söz konusudur. 1136 sayılı Avukatlık kanunu uyarınca 10 Baronun yönetim kurulunun teklifi ile Barolar birliği olağanüstü genel kurullar götürmek zorunda. Yakın bir zamanda da 10 baroya ulaşıldı. O Baroların açıklamalarına baktığımız zaman bunun seçim gündemli olarak toplanılması noktasında, fakat yasa seçim gündemli olağanüstü genel kurula izin vermiyor. Şuan olağanüstü genel kurulunun mesleğimiz adına bir faydasının olacağı kanaatinde değilim. Seçim gündemli her ne kadar toplanılması istense de yasa gereği bu gerçekleştirilemiyor. Burada Sayın Birlik Başkanımıza bir takım noktalarda eleştiriler gelebilir, lakin bunu temsil noktasında bir duruma getirmek mesleğimize zarar vereceğini düşünüyorum. Şuan önemli bir süreçten geçiyoruz. Yargı reformunun birinci paketi geçti ve bunu da Sayın Birlik Başkanımızın ve Birlik Yönetim Kurulunun çok önemli çalışmaları var. Bu yasanın çok üzerinde duruyorlar ve şuan ikinci pakette çalışmalar devam ediyor. İvme kazanılan bir dönemdeyiz bununda kesintiye uğramaması gerekiyor. Olası bir olağanüstü bir genel kurulun tartışmaları arttıracağı düşüncesindeyiz.