Tüzün, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Tüm dünyada halkı iyot kullanımı ve etkinliği konusunda bilgilendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla 21 Ekim günü “Küresel İyot Eksikliği Günü” olarak kutlanmaktadır. İyot vücutta eser miktarda bulunan bir elementtir. Vücuttaki iyodun çoğu tiroid bezinde yer almaktadır. Tiroid bezi boyun bölgesinde bulunur ve vücut için gerekli olan hormonları salgılar. Tiroid hormonları büyüme ve gelişmede önemli rol oynar. İyot ise tiroid hormonları için esas bir bileşendir.
“İYOT EKSİKLİĞİ ÖNEMLİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR”
İyot eksikliği tüm toplumları etkileyen dünya çapında önemli bir halk sağlığı sorunudur. Gebe kadınlar ve küçük çocuklar iyot eksikliği yönünden daha riskli gruplardır. Dünya Sağlık Örgütü, yetişkin bireylerin günlük 150 mikrogram, hamileler ve süt veren annelerin 200-250 mikrogram, çocukların ise 50-120 mikrogram iyot alımını önermektedir. Gebelerde iyot ihtiyacı normal bireylere göre daha fazladır. İyot eksikliği bebek ve çocuklarda beyin hasarı ve zekâ geriliğine neden olmaktadır. İyot eksikliği hayatın her dönemi için bir sağlık sorunu tehdididir ve pekçok hastalığa neden olur. İyot eksikliği erken evrede belirti vermezken daha ileri evrede hipotiroidiye yol açtıktan sonra, halsizlik, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, ciltte kalınlaşma, kabızlık, soğuğa tahammülsüzlük, adet düzensizlikleri, saç ve tırnaklarda kırılma, kilo artışı, hipotirodiye bağlı ödem, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, duygu durumunda dalgalanmalar daha da ileri evrede ise kalp ve akciğer yetersizliği belirtilerine yol açabilir. Neden olduğu en yaygın klinik tablolardan biri de guatr hastalığıdır. Bu durum tiroid hormon üretimindeki bozulmayla oluşur.
“DÜNYADA 20 MİLYON BEBEK ANNENİN İYOT EKSİKLİĞİ YÜZÜNDEN ZİHİNSEL ENGELLİ DOĞAR”
Ayrıca gebe kadınlarda iyot eksikliği nedeniyle düşük, ölü doğum ve düşük doğum ağırlığı daha sık görülmekte ve yenidoğan çocuklarda da kretenizm denilen hastalık görülebilmektedir. Tüm dünyada 20 milyon bebek annenin iyot eksikliği yüzünden zihinsel engelli doğar. Ayrıca doğan 37 milyon bebek de iyot eksikliği riski ile yüz yüzedir. Yetersiz iyot alımının tüm dünyada iki milyar insanı etkilediği düşünülmektedir. Dünyada iyot eksikliğini önlemede kullanılan en yaygın, etkin ve ucuz yöntem tuzların iyotlanmasıdır. Birçok devletin uyguladığı tuzların iyotlanması politikası ülkemizde de 1994 yılında Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu işbirliği ile “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” kapsamında başlatılmıştır ve 1998 yılında ise hazırlanan tuz tebliği ile tüm sofra tuzlarının iyotla zenginleştirilmesi sağlanmıştır.
“TÜRKİYE İYOT EKSİKLİĞİ AÇISINDAN ENDEMİK BİR BÖLGEDİR”
Türkiye iyot eksikliği açısından endemik bir bölgedir. Gıda ve içme suları ile vücuda alınan iyot ülkemizde toprak ve su kaynaklarındaki azlığa bağlı olarak bölgesel farklılıklarla beraber genel olarak düşüktür. İyodun eksik olması tiroit dokusunun bu iyodu tutmak için daha çok büyümesine ve sonuçta guatrın oluşmasına yol açar. Buna göre gelişen guatr prevalansı ülkemizde bölgelere göre değişmek üzere % 5-56 ve idrar iyot atılım miktarı ise ortalama 14-78 mg/L bulunmuştur. Bu oranlar ülkemizde orta- şiddetli derecede iyot yetersizliği olduğu göstergesidir. Kahramanmaraş düşük orta- iyot yüksekliği olan bir şehrimizdir. İyotlu tuz tüketimi ile ihtiyacımız olan iyodu alabiliriz. Ancak sağlığımız için günlük 5 gramı geçmeyecek şekilde iyotlu tuzu tercih etmeliyiz. Böylelikle aşırı tuz tüketimine bağlı hipertansiyon, kalp-damar ve böbrek hastalıkları, felç gibi aşırı tuz tüketimine bağlı hastalıklardan korunarak ihtiyacımız olan iyodu almış oluruz. Bu nedenle hızlı çalışan guatr hastalığı olanlar hariç mutlaka iyotlu tuz kullanmalıdır.
“SAĞLIĞIMIZ İÇİN İYOTLU TUZ TÜKETMELİYİZ”
İyotlu tuz ısı ve ışıktan etkilenebildiği için saklama ve kullanma koşulları buna dikkat edilerek yapılmalıdır. Satın aldığınız iyotlu tuzunuzun iyot içeriğinin korunması için tuzu, koyu renkli ve kapaklı kavanozlarda korumalı, serin ve kuru yerde saklamalıyız. Güneş ışığından uzak tutmalıyız. Eğer tuzu kendi torbasında saklayacaksak naylon torbanın ağzını mutlaka kapalı tutmalıyız. Unutmayalım; sağlığımız için her gün 5 gram iyotlu tuz tüketmeliyiz. Çok tuzlu ve salamura besinlerden uzak durmalıyız. İyotlu tuzu yemeğe pişme sırasında değil, ateşten indirildikten sonra veya sofrada yerken eklemeliyiz. İyodun eksikliği gibi fazlalığı da sağlık açısından zararlıdır. Bu nedenle hekim kontrolünde alınmalıdır.”
KSÜ REKTÖRÜ PROF. DR. NİYAZİ CAN DA 21 EKİM KÜRESEL İYOT EKSİKLİĞİ GÜNÜ MÜNASEBETİYLE DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can, üniversite olarak eğitim, bilim ve teknoloji üretme görev ve sorumluluklarının yanında topluma farklı konularda bilgilendirmelerde bulunarak, toplumun sorunlarının çözümünde önemli görevler üstlendiklerini ifade etti.
21 Ekim Küresel İyot Eksikliği Günü kapsamında önemli bir halk sağlığı surunu olan iyot eksikliğine dikkat çeken Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Dilek Tüzün’e teşekkür eden Rektör Can, halkımıza sağlıklı bir yaşam temennisinde bulundu.