Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın 20 Temmuz 2016 ve 2 Ağustos 2016 tarihlerinde yayınlanan, ülkemizde gerçekleşen darbe girişimi ile ülkemizin 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmalarına dayanan, Kıbrıs Adası’nın tamamı üzerindeki garantörlük statüsü arasında zoraki bir bağ kurmaya yönelik anlamsız açıklamalarına 11 Ağustos’ta bir yenisinin daha ilave edildiği görülmüştür.
Türkiye’nin Garantörlük statüsüyle yaptığı müdahalenin, 1974 yılında Ada’da Yunanistan askeri cuntasının tahrik ve teşvikiyle gerçekleştirilen darbeyi bertaraf etmiş olduğu gibi, Yunanistan’da demokrasinin yeniden tesisine imkan sağladığı tarihi bir gerçektir. Ayrıca, müdahaleden bugüne kadar geçen sürede Kıbrıs’ta huzur ve istikrar hakim olmuştur. Bu konuda yapılacak değerlendirmelerde, tarihi gerçekler unutulmamalıdır” denildi.
Açıklamanın, Yunanistan’ın samimiyeti konusunda ciddi şüphe uyandırdığının belirtildiği açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Diğer taraftan, açıklamada Kıbrıs’ta çözüm için “olmazsa olmaz şartlar” ileri sürülerek, müzakere süreci üzerine ipotek konmaya çalışılması, Yunanistan’ın sürece ilişkin samimiyeti ve beklentileri konusunda ciddi şüphe uyandırmakta ve tarafımızdan reddedilmektedir.
Yunanistan’dan beklentimiz, hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan açıklamalarına, müzakere sürecini sekteye uğratacak şartlar öne sürmeye ve milletimizce akim bırakılan darbe girişimi hakkında yürütülen adli soruşturma sürecine müdahil olma çabalarına son vererek, Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümün sağlanması için sürdürülen gayretlere destek olmasıdır.”