MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ömer Faruk Kavurmacı’ya ilişkin sözlerine sosyal medya hesabından cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘FETÖ' soruşturması kapsamında tutuklanıp ilk duruşmada serbest bırakılan, İstanbul Büyükşehirşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'yla ilgili "Hep söyleriz, müddeyi iddiasını ispatla mükelleftir. İBB'nin damadını söylüyorsan tamam bu konu yargı ile alakalı bir konu" demişti.
Erdoğan, Kavurmacı hakkında "Bunun beraatine karar vermemiş. Denetimli serbestlikle bırakılmış vaziyette. Bunu kalkıp da siyasi partinin içerisinde bu şekilde AK Parti'ye fatura kesmeye kalkmak kimsenin haddi değil. Önce bunlar kendi işleri ile uğraşsınlar. " ifadesini kullanmıştı.
BAHÇELİ TWİTTER'DAN CEVAP VERDİ
Twitter hesabından açıklama yapan Bahçeli, şu mesajları verdi; "Partimizin bu haftaki Meclis grup toplantısında FETÖ'nün siyasi ayağı hakkındaki yorum ve değerlendirmelerim ses getirmiş, yankı bulmuştur. Haklı bir şekilde FETÖ'nün siyasi ayağının üzerine gidilmesi, bu kapsamdakilerin tespit ve teşhirinin yapılmasını istemiş, dilemiştim.
"CUMHURBAŞKANI HİÇ BEKLEMEDİĞİM..."
Anlaşılan odur ki, Sayın Cumhurbaşkanı hiç beklemediğim, arzu ve tahmin etmediğim ölçüde grup konuşmamdaki bu sözlerden rahatsız olmuştur. Bu rahatsızlık Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendi takdiri, kendi bileceği bir husustur. İnandığımızı söylemek ilkeli siyasetimizin gereğidir.
Sayın Erdoğan'ın, 24 Mayıs 2017'de Brüksel'e seyahati öncesinde üzücü ve üslup açısından sorunlu açıklamaları cevapsız kalmayacaktır. Bir defa bizim çağrı ve talebimiz hükümete yöneliktir. FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması siyasi otoritenin başlıca vazifesidir.
Kavurmacı'yı müdafaa ederek AKP'ye fatura kesildiğini söylemek hem makul, hem meşru, hem de mantıki bir değerlendirme değildir. FETÖ'nün siyasi ayağı ile ilgili bugüne kadar hiçbir adım atılmaması milli vicdanı ziyadesiyle sarsmış ve yaralamıştır. Bu açıktır. Bu konuda en öncelikli görev hükümete düşmektedir. Emniyet, istihbarat ve yargıyı seferber edecek de hükümettir. Bu yalın gerçek ortadadır.
Hükümetin FETÖ'nün siyasi uzantıları konusunda inisiyatif almasını beklemek, konuyla ilgili milletimize tercüman olmak haklı bir duruştur. FETÖ'nün siyasi ayağı olmadığını söyleyerek, alt kademe bazı siyasi yöneticileri hedef almak da milli vicdanı tatmin etmeyecektir. Üstelik böyle bir yaklaşım FETÖ ile mücadelenin etkinliğini ve inandırıcılığını zayıflatıp yıpratacaktır. Buna da kimsenin hakkı yoktur.
Sayın Erdoğan'ın, siyasi ayakla ilgili temizlik yapılmadığını iddia edenin, iddiasını ispatlaması gerektiğine vurgu yapması temelsizdir.
"FETÖ'YLE İRTİBATI OLANLARIN İSİM LİSTESİ HÜKÜMETİN ELİNDEDİR"
Devleti yöneten bellidir. FETÖ'yle irtibat ve iltisakı olanların isim listesi hükümetin elindedir.İspat değil,icraatın konuşulması lazımdır. Sayın Erdoğan, cinayet ve ihanet çetesi FETÖ'yle mücadelede iyi niyet ve samimi gayretimizi halen görmüyorsa diyecek bir şey artık yoktur.